The Middle East Institute: İsrail istihbaratının “Savaş sonrası Gazze raporu” ne hedefliyor?
Gazze'de silahların sustuğu günün ertesine ilişkin hedefler arka planda şekilleniyor. İsrail istihbaratı tarafından hazırlanan 10 sayfalık konsept belgesinde üç seçenek değerlendiriliyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından The Middle East Institute'de, İsrail ve Hamas arasında devam eden savaşın sonuçlarının ve savaş sonrası senaryolarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail istihbaratının savaş sonrası için 13 Ekim tarihli 10 sayfalık bir konsept belgesi hazırladığı belirtilen analizde, raporda yer alan 3 farklı seçenek değerlendirildi.
Analizde ayrıca, savaş sonrasında da bölge için bir yönetim kaosunun ortaya çıkacağı öngöürüsünde bulunuldu.
İşte The Middle East Institute'de yayınlanan analiz:
Gazze'de silahların sustuğu günün ertesine ilişkin tartışmaların merkezinde, sadece İsrail'in istekleri ve seçenekleri yer alıyor. Tartışmalarda Filistinlilerin ne istediği ise yer almıyor.
Ayrıca Gazze'nin yeniden inşası için finansman tartışması da yok. ABD dahil olmak üzere çok sayıda ülke, petrol zengini Körfez ülkelerinin bu konuda elini taşın altına koyacağını varsayıyor. Hatta seçeneklerin hiçbiri, Filistinlilerin seçime gitmesi ihtimalini dahi barındırmıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının hedefleri ve yürütülmesi, Gazze savaşının kontrol altına alınması, Hamas ve diğer gruplar tarafından Gazze'de tutulan rehinelerin kurtarılması ve ertesi gün için olası düzenlemeleri görüşmek üzere Cuma günü İsrail ve Orta Doğu'ya gitti.
İsrail istihbaratı tarafından hazırlanan 13 Ekim tarihli 10 sayfalık bir konsept belgesinde tartışılmakta olan üç seçenek sıralanıyor.
İlk seçenek; Gazze'de Hamas ve/veya diğer Filistinli militanlarla bağlantısı olmayan, kendi içinde yetişmiş bir Filistin yönetiminin oluşturulması.
Bu seçenek için kulislerde; Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail'le yakın bağları olan tartışmalı Muhammed Dahlan'ın ismi anılıyor. Seçenek Dahlan'ın Gazze Şeridi'ne olası dönüşüne açık kapı bırakmış gibi görünse de hiçbir Filistinlinin bunu kabul edip etmeyeceğine dair bir öngörü de bulunulmuyor.
Diğer bir seçenek ise; Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi'nin Gazze'ye geri dönmesi.
Ancak ilk seçenekte Dahlan'a karşı çıkılma ihtimali gibi, Batı Şeria'da da pek sevilmeyen bir otorite haline gelen Abbas'ın geri dönüşüne de karşı çıkılabilir.
İsrail istihbaratının hazırladığı seçeneklerden sonuncusu ise; bölgenin çok uluslu bir güç ve ABD liderliğindeki bir temas grubu tarafından yönetilmesi.
İsrail istihbarat raporunda şaşırtıcı bir şekilde; üçüncü seçeneğin gerçekleşmesi için İsrail'in politikalarında keskin bir revizyona gidilmesi öneriliyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in, hükümetin Gazze'yi Batı Şeria'dan ayırma çabalarından vazgeçmesi ve İsrail'in yanında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını içeren iki devletli bir çözümü benimsemesi gerektiğini savunan bu raporu gelmesi ise diğer şaşırtıcı bir noktadır.
Eski bir Filistin Yönetimi yetkilisi olan siyaset bilimci Ghassan Khatib, The New Yorker'a verdiği bir röportajda;
"Hamas, Batı Şeria'da daha popüler hale geldi. Çünkü baskıcı yapıya ve İsrail'in işgaline karşı durduyor.”
ifadelerini kullandı.
Hatib, birçok Filistinlinin Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı düzenlediği saldırıyı, Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin genişletilmesi ve Filistinlilere karşı artan yerleşimci şiddeti de dahil olmak üzere on yıllardır süren baskının intikamı olarak gördüğünü belirtti.
Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından Eylül ayında Gazze ve Batı Şeria'da yapılan bir anket, sürgündeki Hamas lideri İsmail Haniye'nin olası bir seçimde Abbas'ı büyük bir farkla yenilgiye uğratacağını gösterdi.
Savaşın ne zaman ve hangi koşullarda biteceği henüz belirsiz olsa da, savaş sonrasında da büyük bir kaos sürecinin ortaya çıkacağı söylenebilir.