The National Interest: Avrupa'nın yeni savaşı Kosova'da başlayabilir

Kosova'nın kuzeyindeki durumun dinamikleri, birçok yönden Ukrayna'daki dengelere benziyor. Geniş bir çatışma potansiyeli gerçek bir olasılık ve Avrupa'nın yeni savaşı Kosova'da başlayabilir.

1. resim

Balkan ülkesindeki durum ile Ukrayna'da devam eden çatışma arasında kayda değer paralellikler var. Batılı politika yapıcıların dikkat etmesi ve önlemler alması gerekiyor.

Kosova'da NATO barışı koruma birlikleri ile Sırplar arasında yakın zamanda yaşanan gerilim, Ukrayna'daki savaşın şu anda Avrupa istikrarına yönelik en büyük tehdit olsa da, kesinlikle tek tehdit olmadığını hatırlattı.

29 Mayıs'ta, Kosova'daki yetkililerin yeni seçilen belediye başkanlarına, Sırpların çoğunlukta olduğu kuzey belediyelerindeki hükümet idaresi binalarına kadar eşlik etmeye çalışması, Sırp protestocular ile NATO birlikleri arasında çatışmalara neden oldu.

Etnik olarak Arnavut olan belediye başkanları, bölgedeki etnik Sırpların Kosova hükümetiyle devam eden anlaşmazlıklarının bir parçası olarak seçimleri boykot etmesi nedeniyle, çok az bir seçmen katılımıyla görevlerine seçildi.

Bu gerilim, Temmuz 2022'de ülkenin başkenti Priştine'nin bölgedeki Sırpları, Sırp plakaları yerine Kosova plakalarını kullanmalarına dair gerginliğin ardından geldi.

Sırpların çoğunlukta olduğu dört kuzey belediyesi, ülkenin nispeten küçük bir bölümünü oluştursa ve etnik Sırplar ülkenin toplam nüfusunun yalnızca yüzde 6'sını oluştursa da, 2013 yılında AB aracılığıyla yapılan bir anlaşma, bölgede bir dereceye kadar kendi kendini yönetmeye izin vermeyi amaçlıyordu.

Geçtiğimiz Temmuz ayında, plakaları değiştirmeye yönelik ilk hamlenin ardından Sırp protestocular Kosova'nın kuzeyinde bir dizi barikat kurdu. Bu gerilimin ardından, hem Washington hem de Brüksel'in oylamayı erteleme çağrılarına rağmen Priştine, belediye başkanlığı seçimlerini yapmak konusunda ısrar etti.

Kosova hükümeti, belediye seçimlerini çok düşük katılıma rağmen resmi olarak kabul etti ve Sırp protestocular tarafından bloke edilen resmi idari binalara kadar yeni seçilen temsilcilere, güvenlik güçleri ile eşlik etmeye çalıştı. Bu hamle, Sırp protestocular tarafından büyük tepki ile karşılaştı.

Daha sonra NATO Barışı Koruma Güçleri'nin kargaşayı önleme girişimi çatışmalara dönüştü. Çatışmalarda on bir İtalyan ve on dokuz Macar da dahil olmak üzere düzinelerce NATO askeri görevlisi yaralandı. Sırbistan'ın silahlı kuvvetlerinin savaşa hazır olma durumu ise en üst düzeye çıkarıldı.

Bu gelişmelerin ardından, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa Birliği, Kosova hükümetini kınamak konusunda hızlı davrandı.

ABD büyükelçisi Jeff Hovenier, Priştine'nin eylemlerini onaylamadığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de benzer bir açıklama ile Kosova hükümetine yüklendi.

AB aracılığı ile Kosova'nın Kuzey belediyelerinde yeniden belediye başkanlığı seçimlerinin yapılmasına ilişkin bir anlaşma ise krizden bir kaç gün sonra Moldova'da gerçekleşti.

Moldova'da gerçekleşen görüşmelere; Sırbistan lideri Vucic, Kosova Başkanı Vjosa Osmani ve AB Dışişleri yüksek temsilcisi Josep Borrell'in katıldı. Toplantıda, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Sholz da hazır bulundu.

Yeni seçim kararının bölgedeki tansiyonu düşürmeye yetip yetmeyeceğini ise zaman gösterecek.

Mevcut durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin Kosova'nın bağımsızlığını garanti etmede ve bölgede genel istikrarı korumada hakem olmaya devam ettiğini hatırlatıyor. Bu Priştine'deki yetkililerin sorumluluk alması gerektiği anlamına geliyor.

Kosova Başkanı Vjosa Osmani çeşitli defalarca ülkesini, Ukrayna'nın ve Rusya ile devam eden savaşına benzer bir durumda kuşatılmış bir ulus olarak niteledi. Ukrayna lideri Zelensky ile 1 Haziran'da Moldova'daki AB zirvesinde bir araya gelen Osmani;

“Ukrayna'nın acısını, mücadelesini ve direncini Kosova halkından daha iyi kimse anlayamaz. Hiçbir şey bir halkın özgür olma iradesinin önünde duramaz"

açıklamasında bulundu.

Aslında Kosova'nın kuzeyindeki durumun siyasi dinamikleri birçok yönden Ukrayna'nın doğusundaki dengelere benziyor.

Kosova Başbakanı Albin Kurti de, Kosova'nın mücadelesini Vladimir Putin'in yürüttüğü yıkıcı savaşa karşı Kiev'in mücadelesine benzetiyor ve protestocuların Ukrayna'daki Rus saldırganlığının simgesi olan “Z” isaretini kullanmasına atıfta bulunuyor.

Kurti;

“Sırbistan'daki ve Kosova'nın kuzeyindeki Rus yanlısı unsurlar şimdiye kadar olgunlaşan her şeyi istikrarsızlaştırmak istiyor.”

ifadelerini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kremlin'in tutumuyla ilgili olarak Rus devlet medyasına Kosova'daki durumu yorumladı.

Lavrov;

“Avrupa'nın merkezinde,1999'da NATO'nun Yugoslavya'ya saldırdığı nokta büyük bir kaosa hazırlanılıyor.”

ifadelerini kullandı.

Bu, birçok etnik Sırp tarafından paylaşılan ortak bir fikir ve ortak bir analizdir. Bölgede yaşanabilecek daha geniş bir çatışma potansiyeli kesinlikle gerçek bir olasılıktır.

Ukrayna'daki savaş da, pekala Kosova ile Sırbistan arasındaki duruma benzer olarak, bir tür donmuş çatışmaya dönüşebilir. Amerika Birleşik Devletleri neredeyse kesin olarak Kosova için olduğu gibi Ukrayna'nın durumunun da nihai garantörü olacaktır.

Tartışma