The New Arab: ABD-Türkiye ilişkilerinin düzelmesi kritik öneme sahip

Batı'nın askeri sanayi kapasitesi sınırlarını test ederken, gelişen Türk savunma sanayi bu boşluğu doldurabilir. ABD ve Türkiye ilişkilerinin düzelmesi hiç olmadığı kadar kritik bir öneme sahip. 

1. resim

İngiltere merkezli yayın organlarından The New Arab'da, son dönemde Türkiye ve ABD arasında yaşanan gelişmelerin ve iki ülke arasındaki ilişkilerin hem bölgesel hem de küresel etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD ve Türkiye arasındaki son dönemde yaşanan sorunların kökeninin, ABD'nin Obama döneminden bu yana Suriye'de terör örgütü PKK'nın uzantılarını desteklemesinden kaynaklandığı tespiti yapılan analizde, geçtiğimiz günlerde planlanan Erdoğan-Biden görüşmesinin ertelenmesinin de şaşırtıcı olduğu belirtildi.

Analizde ayrıca, Batı'nın askeri sanayi kapasitesinin sınırlarını zorladığı bir ortamda gelişen Türk savunma sanayisiin bu boşluğu doldurabileceği ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin düzelmesinin kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekildi.

İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Joe Biden ile görüşmek üzere bu ay Washington'a uçması bekleniyordu. Ancak görüşme her iki taraftan da resmi bir açıklama yapılmadan ve yeni bir tarih verilmeden ertelendi.

ABD ile Türkiye arasında İsrail ve Gazze konusunda giderek artan görüş ayrılıkları göz önüne alındığında, Ankara'nın Biden ile görüşmenin kendi ülkesinde kötü görüneceğini düşünmüş olması muhtemeldir.

ABD-Türkiye ilişkilerinin gergin olduğu bir sır değil.

Biden 2021'de Beyaz Saray'a girdikten sonra Erdoğan'ı aramadan önce üç ay bekledi. Sonunda aradığında da Türk lidere 1915'te yaşanan olayları “soykırım” olarak tanımak üzere olduğu haberini vermekle yetindi.

Ancak ABD-Türkiye arasındaki sorunlar Biden'dan öncesine dayanıyor ve kökenleri Barack Obama'nın Suriye politikasına dayanıyor.

2014'te neler olduğunu hatırlamakta fayda var.

IŞİD'in öne çıktığı dönemde Obama Suriye'deki çatışmada harekete geçme konusunda isteksizdi. Yönetim, terör örgütüyle mücadele etmekten başka çaresi olmadığını anladığında, Suriye'nin kuzeyindeki ABD tarafından da terör örgütü olarak tanınan PKK'nın Suriye kolu YPG'yi silahlandırmaya ve desteklemeye karar verdi.

Bu mesele belki de ABD-Türkiye ilişkilerindeki mevcut sıkıntıların ana kaynağı haline geldi.

Türkiye, YPG'yi Türkiye, ABD ve çoğu Avrupa ülkesi tarafından terör örgütü olarak ilan edilen ayrılıkçı grup PKK'nın Suriye kolu olarak görüyor. Obama'nın 2017'de görevden ayrılmasının ardından hem Donald Trump hem de Biden rotayı değiştirmek yerine bu politikayı sürdürdüler.

Bununla birlikte siyasi zorluklara rağmen, ABD ile Türkiye arasındaki kurumsal ilişki devam etti. İki ülkenin istihbarat teşkilatları işbirliği yapıyor ve Türkiye NATO'nun güvenlik mimarisinin önemli bileşenlerine ev sahipliği yapıyor.

Son aylarda ise Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin çözülmeye başladığı görülüyordu.

Mart ayında Amerikalı ve Türk yetkililer arasında üst düzey görüşmeler gerçekleşti ve bunun sonucunda ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı Washington'da ağırladı.

Ocak ayında ABD Kongresi Türkiye'ye 20 milyar dolarlık F-16 savaş uçağı satışını onayladı.

Kısa bir süre sonra Ankara, İsveç'in NATO'ya katılımı konusunda aylardır sürdürdüğü vetoyu kaldırdı.

İşte bu nedenlerle bu ayki Biden-Erdoğan görüşmesinin ertelenmesi şaşırtıcı oldu.

Bu ilişki her iki taraf için de kaybedilmiş bir dava olarak görülemeyecek kadar önemli.

Bunu onarmak için yapılabilecek ilk şeylerden biri, Erdoğan'ın Beyaz Saray'ı ziyaret etmesi için yeni bir tarih üzerinde anlaşmaktır. Ayrıca her iki taraf da ilişkilerini zora sokan büyük sorunları çözmeye çalışmak yerine bir adım geri atmalı ve güven arttırıcı önlemler üzerinde çalışmalıdır.

Örneğin NATO'nun geleceği konusunda büyük ölçüde mutabakat var.

Her iki ülke de ittifakın 75. yıldönümünü kutlayacağı bu yaz Washington'da başarılı bir zirve gerçekleştirmesini isteyecektir.

Bir başka işbirliği alanı da Ukrayna ve genel olarak savunma üretimi.

Erdoğan son yıllarda Türkiye'nin dünya standartlarında olan savunma sanayisini geliştirme çabalarına öncülük etti. Ukrayna'ya verilen destek Batı'nın askeri sanayi kapasitesinin sınırlarını test ederken, Türkiye bu boşluğu doldurmada önemli bir rol oynayabilir.

Örneğin, bir Türk şirketi Mart ayında Teksas'ta çok ihtiyaç duyulan 155 mm top mermisi üretmek için bir fabrika kuracağını açıkladı. Batılı ülkelerin Ukrayna'ya verecek yeterli sayıda top mermisi bulmak için çabaladığı bir dönemde böyle bir işbirliği başka alanlara da yayılabilir.

Türkiye'nin NATO'ya katıldığı 1952 yılından bu yana ABD-Türkiye ilişkileri transatlantik topluluğunun güvenliğini sağlamaya yardımcı olmuştur. Çoğunlukla verimli, samimi ve saygılı bir ilişki olmuştur.

Evet, son birkaç yıl zorlu geçti ama umalım ki Washington ve Ankara işbirliği alanları bulabilsin ve hasar geri döndürülemez hale gelmeden ilişkilerini yeniden inşa edebilsin.

Çünkü gerek Rusya-Ukrayna savaşı gerekse de İsrail-Filistin savaşı gösterdi ki; hepimizin iyiliği için ABD ve Türkiye aralarını düzeltmeli.

Kaynaklar

Tartışma