The New Arab: Nasrallah'ın öldürülmesinden sonra bölgeyi neler bekliyor?

Nasrallah'ın ölümünün ardından bölgeyi neler bekliyor? Netanyahu daha da cesaretlenirken, Hizbullah, İran ve ABD hangi adımları atacak?

1. resim

İngiltere merkezli yayın yapan The New Arab'da, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'da öldürülmesinin ardından bölgedeki olası gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in bir hava saldırısı ile öldürülmesinin ardından Netanyahu'nun daha da cesaretlendiğine dikkat çekilen analizde, ABD'nin ise Kasım seçimlerinden önce adım atamayacapı ve Netanyahu'nun önümüzdeki 40 günü fırsata çevirmeye çalışacağı tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; artık sorunun çözümü için ABD'nin beklenmemesi gerektiği ve özellikle Türkiye, İran, Mısır ve Katar gibi ülkelerin insiyatif alması gerektiği belirtildi.

İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:

İsrail ordusu Cumartesi günü yaptığı açıklamada Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güneyindeki bir yeraltı karargahına düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu.

Bu gelişme savaşın seyrini önemli ölçüde değiştirdi ve artık asıl sorular şunlar:

Nasrallah'ın ölümünün ardından ne olacak?

Suikast Lübnan'ı ve bölgeyi nereye götürecek?

Nasrallah'ın ölümünün İran üzerindeki etkisi ne olacak ve ABD tüm olayları dengelemek için nasıl bir rol oynamaya çalışacak?

Netanyahu ABD seçimleri öncesinde bir güç boşluğu olduğunu biliyor. Elinde 5 Kasım'a kadar bir fırsat var. Dolayısıyla bunu sonuna kadar kullanacaktır.

İsrail, başarılı çağrı cihazı saldırısının ardından İsrail lideri Nasrallah'ın peşine düştü ve onu öldürmeyi başardı. Bu gelişmenin ardından Netanyahu yönetimi yüksek olasılıkla durmayacak ve bölgedeki statükoyu değiştirmek için yeni adımlar atacaktır.

Bunu engellemek konusundaki her şey, tamamen ABD'nin Netanyahu'yu dizginleme kabiliyetine bağlı.

Normalde Washington'un bu suikastı kullanarak Netanyahu'ya Lübnan ve ideal olarak Gazze'deki savaşı sonlandırması için baskı yapması gerekir. Ancak mevcut yönetim seçimlere odaklanmış durumda ve herhangi bir karar almayacaktır.

Lübnan'ın ise caydırıcılığı yok ve İsrail için İran'ın caydırıcılığı da delinmiş durumda.

Hizbullah, İran'ın İsrail'e karşı ön cephesiydi. Bu nedenle Netanyahu'nun önümüzdeki iki ay içinde nasıl davranacağını tüm dünyanın yakından izlemesi gerekiyor.

Suikast, şimdi yeni bir paradigma dayatma fırsatı gören Netanyahu'yu muhtemelen daha da cesaretlendirecektir.

İsrail'in Lübnan'ı bombalamayı durdurması pek olası değil. Nitekim İsrail ordu şefi Herzi Halevi de tehdit oluşturan herkesi ortadan kaldıracaklarını belirtti.

Ancak Hizbullah'ın tamamen yok edilmesi de pek olası değil. İsrail örgütün beyaz bayrak çekmesini istiyor ama örgüt bunu kesinlikle yapmayacak.

Nasrallah gibi önemli bir ismin öldürülmesi Netanyahu'nun halkına zafer olarak satabileceği ve bunu savaşı sona erdirmek ve Hamas'la bir rehine anlaşması yapmak için kullanabileceği büyük bir başarıdır.

Ancak o, durmaya niyetli görünmüyor.

Netanyahu, önümüzdeki iki ayı maksimum faydayı elde etmek için kullanmaya çalışacak.

Netanyahu şu ana kadar komşularının direnişiyle karşılaştı. Ürdün Kralı Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, Filistinlilerin ülkelerine göç etmesini kategorik olarak reddetti. Bu nedenle İsrail'in Batı Şeria'daki sözde “terör gruplarını ve hücrelerini” ortadan kaldırmak için yürüttüğü kampanya durduruldu.

Olayları yönlendirecek biri olmadığı sürece, dizginlenemeyen bir Netanyahu bölgeyi daha fazla kaosa sürükleyecektir.

BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, tam zafere ulaşılana kadar durmayacağı sözünü verdi. Dolayısıyla Nasrallah'ın öldürülmesini zafer olarak göstermesi ve bunu diplomatik bir çözüme gitmek için kullanması pek olası değil.

İsrail her savaşı daha fazla toprak kazanmak ve hegemonyasını arttırmak için kullandı.

Bu savaş Netanyahu'nun İsrail'i kimsenin meydan okuyamayacağı bir bölgesel hegemon olarak kurmak istediği savaştır. Özellikle de İran'ın bu savaşta neredeyse hiç yer almadığı düşünüldüğünde.

Şimdi, Hizbullah liderinin öldürülmesiyle İran adeta hadım edilmiş durumda.

Netanyahu'nun önünde kimse duracak mı?

Pek olası değil. Netanyahu bu fırsatı herkese yeni koşullar dayatmak için kullanacaktır.

Ancak bölge bir araya gelir, farklılıkları bir kenara bırakır ve bir çözüm üretirse bu vahim senaryodan kaçınılabilir.

Bölge artık ABD'yi bekleyemez. Zira ABD seçimlerden önce hiçbir şey yapmayacaktır.

Netanyahu'nun önümüzdeki 40 gün içinde verebileceği zarar geri döndürülemez olabilir. Ancak ne Lübnan ne de Gazze, Netanyahu'nun eylemlerine bir 40 gün daha tahammül edemez.

Gelinen noktada; Türkiye, İran, Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Mısır bir araya gelerek bu çılgınlığa son vermeye karar vermelidir.

Bölge artık kendi kaderini kendi ellerine almalıdır. Aksi takdirde, yeni bir felaket süreci yaşanılması kaçınılmazdır.

Kaynaklar

Tartışma