The Quincy Institute: İsrail, Batı'nın değerlerini ve kurallara dayalı dünya düzenini sarsıyor!

İsrail'in Batı nezdinde cezasız kalması Batı demokrasilerinin ve kurallarının tartışılmasına yol açıyor. Uluslararası kurallara dayalı düzenin ayakta kalabilmesi için İsrail'in mutlaka hesap vermesi gerekecek!

1. resim

ABD merkezli düşünce kuruluşlarından The Quincy Institute'de, İsrail'in artık soykırım savaşı olarak literatürdeki yerini alan Gazze saldırılarının, Batı ve küresel düzene olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail'in Batı nezdinde cezasız kalmasının Batı demokrasilerinin ve kurallarının tartışılmasına yol açtığı belirtilen analizde, uluslararası kurallara dayalı düzenin ayakta kalabilmesi için İsrail'in mutlaka hesap vermesi gerekeceği belirtildi.

Analizde ayrıca, ABD'deki üniversitelerden sonra Avrupa'ya da yayılan İsrail protestolarının, ABD seçimleri dahil çok sayıda başlıkta etkilerinin derin olarak hissedileceği tespiti yapıldı.

İşte The Quincy Institute'de yayınlanan analiz:

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle ABD üniversitelerini ve kolejlerini sarsan ve şimdi Avrupa'ya da yayılan öğrenci protestoları Batı dünyasının uzun süredir benimsediği ilke ve değerleri sınıyor.

Polisin, barışçıl gösterileri bastırma konusundaki baskıcı görüntüleri Amerikan Anayasası'nın ve Haklar Bildirgesi'nin temellerini sarstı.

Diğer yandan çok sayıda Yahudi örgütün de savaş karşıtı protestolarda yer alması, Batı'nın ana akım medyasında ve onları şeytanlaştırmaya çalışan Siyonist lobiler nezdinde şok etkisi yarattı.

İsrail'e silah tedarik edilmesinin durdurulması ve federal fonların kesilmesi yönündeki çağrılar nedeniyle profesörlerin yanı sıra öğrenciler de tutuklandı.

Ortaya çıkan bu tablo, yasalarla korunan ve Batı toplumlarında kutsal kabul edilen temel bireysel özgürlükler hakkında soru işaretleri yarattı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı ve orada işlenen ağır insan hakları ihlalleri ile Filistinlilerin maruz kaldığı korkunç insani kayıplar nedeniyle zaten bölünmüş olan Amerikan toplumunu kutuplaştırdı.

Biden yönetimi ise artık her iki taraftan da gelen ateş altında. Biden; İsrail'in soykırım savaşını mümkün kıldığı için soldan ve İsrail'in Gazze'deki işi bitirmesine yardımcı olmak için yeterince çaba göstermediği için sağdan baskıya maruz kalıyor.

Biden'ın demokrat gençler ile Arap ve Müslüman seçmenler arasındaki desteği azalıyor ve bu, Biden'ın Kasım ayında yeniden seçilme şansını kaybetmesinde hayati bir rol oynayabilir.

Bu arada; ABD'li siyasetçilerin dünyanın geri kalanına gönderdiği açık bir mesaj var.

“İsrail söz konusu olduğunda, başka yerlerde geçerli olmayan özel kurallar devreye giriyor.”

İsrail'in ABD tarafından sağlanan silahları sivillere karşı kullanması, soykırım ve savaş suçları rahatlıkla gözardı edilebiliyor ve İsrail her zaman özel muamele görüyor.

İşin içinde sadece politikacılar da yok. Ana akım medya, lobiler, teknoloji devlerinin ve askeri-endüstriyel komplekslerinin CEO'ları, Evanjelikler ve birçok özel çıkar grubu da bu konuda beraber hareket ediyor.

Avrupa'nın durumu da farklı değil

Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve İsrail'in cezalandırılması çağrısında bulunan kitlesel gösterilere rağmen, çoğu Avrupa hükümeti bu tür protestoları kontrol altına almak için sert adımlar atıyor.

Gazze'ye yönelik savaşın ilk günlerinde Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin savaş karşıtı yürüyüş ve mitinglere katılan herkesi tutuklamakla tehdit etti. Bu tehdit on binlerce insanın Filistin'i desteklemek üzere Paris'in kalbine akın etmesini engelleyemedi.

İngiltere'de, Filistin yanlısı yürüyüşleri şeytanlaştırmaya çalıştı. İsrail yanlısı İçişleri Bakanı Suella Braverman, polisi protestoculara karşı çok yumuşak davranmakla suçladığı için tepki çekince görevden alındı.

Daha yakın bir zamanda Alman hükümeti, İngiliz-Filistinli cerrah Ghassan Abu Sitta'nın Gazze hastanelerindeki deneyimleri hakkında tanıklık yapmak üzere ülkeye girişini yasakladı.

Bu ve diğer örnekler Batı toplumlarının dokusunu derinden etkilemiştir.

İsrail'in Batılı hükümetler ve yönetici elitler nezdinde cezasız kalması, temel bireysel özgürlükler ve hakların temellerini sarsarken, bu değerlere sahip çıkan Batı demokrasilerinin de tartışılmasına yol açtı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının yankıları, bu korkunç savaş sona erdikten çok sonra bile Batı toplumlarının derinliklerine inecektir.

Uluslararası kurallara dayalı düzenin ayakta kalabilmesi için İsrail'in hesap vermesi gerekecek. Aksi takdirde, ABD'nin küresel hegemonyasındaki gözle görülür düşüş daha da artacak ve yeni bir düzeninin oluşması kaçınılmaz hale gelecek.

Yükselen bir güç olan Küresel Güney, ortaya çıkan felaketi Batı'dan daha iyi yorumluyor ve görünen o ki; Gazze Savaşı artık sadece Filistin'le ilgili değil.

Tartışma