The Wall Street Journal: İran, neden Pakistan'daki noktaları hedef aldı?

İran'ın Pakistan'da saldırı düzenlediği noktaları neden hedef aldı? İran ve Pakistan arasında yaşanan gerilim, bölgede yeni bir çatışma alanı mı oluşturacak?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Wall Street Journal'da, İran ve Pakistan arasında artan gerilimin arka planına dair gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İran'ın geçtiğimiz gece Pakistan'da bulunan çeşitli noktalara füze saldırısı düzenlemesinin ardından iki ülke arasında sınır bölgesinde yaşanan gerilim yükseldi.

Analizde, Tahran'ın uzun süredir Pakistan-İran sınırında bulunan Jaish al-Adl'ın Pakistan topraklarındaki varlığından şikayet ettiği belirtilirken, İran'ın saldırılarının olası sonuçlarına dair öngörülere de yer verildi.

İşte The Wall Street Journal'da yayınlanan analiz:

İsrail'in Gazze'deki savaşının ardından Ortadoğu'da bir dizi çatışma yayılmaya devam ederken, İran Pakistan'daki bir gruba füze ve insansız hava aracıyla saldırı düzenledi.

Pakistan içindeki bu alışılmadık saldırının hedefi, Pakistan'ın İran'la uzun bir sınırı olan uzak batı eyaleti Belucistan'daki Jaish al-Adl adlı gruptu. İslamabad, iki çocuğun ölümüne ve üç çocuğun da yaralanmasına yol açtığını belirttiği saldırıyı kınadı.

Saldırı, İran'ın Pazartesi günü bazı subay ve müttefiklerinin öldürülmesine misilleme olarak Irak'taki hedeflere ve Suriye'de başka bir militan hedefe balistik füze fırlattığını açıklamasının ardından geldi.

Tahran, Gazze savaşına yanıt olarak İsrail ve ABD ile dolaylı bir çatışma içinde ve bölgesel müttefik gruplardan oluşan bir ağ ile çalışıyor. Aynı zamanda bölgesel müttefiklerine yönelik saldırılara ve bu ay İran'ın Kerman kentinde İslam Devleti grubunun bir kolu tarafından üstlenilen ve yaklaşık 100 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırı da dahil olmak üzere ülke içindeki saldırılara karşı da savunma yapıyor.

İranlı bir yetkili;

"İran uçurumun kenarında olduğunu biliyor. Bu yüzden sadece hesaplanmış riskler alıyor ve bölgesel çatışmayı kontrol altında tutuyor."

açıklamasında bulundu.

Tahran uzun süredir Jaish al-Adl'ın Pakistan topraklarındaki varlığından şikayet ediyor ve bu iddia İslamabad tarafından reddediliyor.

İran devlet medyası Salı günü grubun Pakistan'daki eğitim merkezi ve evlerinin vurulduğunu bildirdi. Pakistan ve İran arasındaki ilişkiler huzursuz ancak düşmanca değil. İslamabad özel olarak Pakistan içinde saldırı düzenleyen bazı grupların İran'da üslendiğini söylüyor.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada;

"Pakistan'ın egemenliğinin bu şekilde ihlal edilmesi kabul edilemez ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Pakistan her zaman terörizmin bölgedeki tüm ülkeler için ortak bir tehdit olduğunu ve koordineli hareket edilmesi gerektiğini söylemiştir."

ifadelerini kullandı.

Ceyş el Adl, İran'ın çoğunlukla Sünni olan doğu eyaleti Sistan-Belucistan'ı Şii egemenliğindeki ülkenin geri kalanından ayırmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz ay Sistan-Beluçistan'da bir polis karakoluna düzenlenen ve en az 11 İranlı güvenlik personelinin ölümüne yol açan saldırının sorumluluğunu Ceyş el Adl üstlenmişti. O dönemde İran İçişleri Bakanı karşılık verileceği tehdidinde bulunmuştu.

Tahran örgütün, Pakistan'daki üslerinden faaliyet gösterdiğine inanıyor.

Sınırın her iki tarafında da etnik Beluç azınlıklar bulunuyor. Pakistan'ın Belucistan bölgesinde yetkililer birden fazla isyanla mücadele ediyor ve bölgenin tam kontrolüne sahip değiller.

Pazartesi günü İran Devrim Muhafızları Ordusu, Suriye'de kendi askeri varlığı olmasına rağmen nadir görülen bir adım atarak İran'dan Suriye'ye saldırılar düzenledi.

Suriye'de DEAŞ kontrolünde olmasa da İdlib uzun süredir örgütün liderlerine ev sahipliği yapıyor ve bu liderlerin birçoğu yıllar içinde Batı saldırılarında öldürüldü.

İranlı savunma uzmanı Muhammed Şeltuki devlet televizyonuna yaptığı açıklamada DEAŞ'ın Afganistan kolunun bu ay Kerman saldırısını gerçekleştirmeden önce İdlib'de eğitim gördüğünü iddia etti. İran devlet televizyonu DEAŞ kontrolündeki binaların enkaza dönüştüğünü gösterirken kayıplar hakkında bilgi vermedi.

İran devlet medyasında yer alan bir açıklamaya göre İran Devrim Muhafızları da Pazartesi günü, bazı subay ve müttefiklerinin öldürülmesine misilleme olarak Irak'ın Erbil kentinde İsrail'e ait olduğunu iddia ettikleri casusluk üslerine balistik füzeler fırlattı.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail'in Suriye'de Devrim Muhafızları'nın üst düzey bir danışmanını ve Lübnan'daki Hizbullah ve Hamas'ın üst düzey üyelerini öldürdüğü iddia edildi. İsrail saldırılar hakkında yorum yapmadı.

Erbil'de İsrail istihbaratının varlığını reddeden Iraklı Kürt yetkililer, Devrim Muhafızlarının özel bir evi vurarak beş sivili öldürdüğünü söyledi.

ABD'li yetkililere göre saldırı yerel ABD konsolosluğunun yakınındaydı. Ancak hiçbir Amerikan tesisi etkilenmedi. İsrail başbakanlık ofisi yorum yapmayı reddetti.

Saldırıları yöneten Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Amir Ali Hajizadeh muhafazakâr haber ajansı Tasnim'e yaptığı açıklamada;

"İdlib'deki teröristlere ve Erbil'deki Mossad karargâhına yönelik saldırı Kerman'daki terörist patlamaya ve Suriye'de Devrim Muhafızları'nın şehit edilmesine bir yanıttı.”

ifadelerini kullandı.

İranlı yetkililer ve danışmanlar saldırıların, İsrail ve ABD ile doğrudan bir çatışmaya girmeden, İsrail'in Suriye'de Devrim Muhafızları subaylarını öldürmesi üzerine ülke içinde oluşan baskıya cevap vermenin bir yolu olduğunu belirtiyor.

Tartışma