The Washington Times: Güney Çin Denizi gerilimi geri dönülmez bir noktaya doğru ilerliyor!
Güney Çin Denizi gerilimi geri dönülmez bir noktaya doğru ilerliyor! Peki ABD, olası bir Çin-Filipinler geriliminde Çin'e karşı koymaya hazır mı?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Washington Times'da, son dönemde Güney Çin Denizi'nde Çin ve Filipinler arasında yaşanan gerilimlerin ve ABD'nin olası müdahalesinin ortaya çıkaracağı sonuçların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD ve Filipinler'e göre, 2016 yılında Filipinler lehine sonuçlanan uluslararası tahkim kararını görmezden gelen Çin'in, Güney Çin Denizi'nde gerilimi tırmandırdığı iddia edilen analizde, gelinen noktada müzakere sürecinin de tıkandmaya başlandığına dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; ABD'nin olası bir Güney Çin geriliminde, Çin'e karşı durup duramayacağına dair tezlere ve görüşlere yer verildi.
İşte The Washington Post'da yayınlanan analiz:
Doğu Asya'da Kuzey Kore'nin nükleer tehdidi, Çin'in Doğu Çin Denizi'nde Japonya'ya ait adalar üzerindeki hak iddiaları, Çin'in Tayvan'a gözdağı vermesi gibi çok sayıda güvenlik sorunu yaşanırken, dünya ayrıca Güney Çin Denizi'ne de odaklanmış durumda.
Bölgedeki ihtilaflı deniz bölgeleri üzerindeki gerilim tırmanıyor ve neredeyse olaysız bir hafta geçmiyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Pekin ve Manila, Filipinler'in sadece 87 mil batısında ve Çin'in 746 mil güneyinde yer alan Sabina Sığlığı açıklarındaki ihtilaflı sularda, Çin ve Filipin gemilerinin fiziksel olarak çatıştığı bir olayda karşılıklı suçlamalarda bulundu.
Benzer gerginlikler geçtiğimiz haftalarda da yaşanmıştı.
ABD hazır bekliyor
Geçtiğimiz hafta Filipinler'de düzenlenen Hint-Pasifik Komutanlığı konferansında bölgedeki en üst düzey ABD subayı, emir verilmesi halinde komutanlığının harekete geçmeye hazır olduğunu belirtti.
Associated Press'in haberine göre ABD Hint-Pasifik Komutanı Amiral Samuel Paparo, Filipinler'de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada;
“Kesinlikle bir dizi seçenek hazırladık ve USINDOPACOM, eğer istenirse uluslararası anlaşmalara uygun olarak, müttefikimizle omuz omuza harekete geçmeye hazırdır”
açıklamasında bulundu.
Amiral Paparo bu önlemleri detaylandırmaktan kaçındı ve bunun potansiyel bir düşmana karşı önlemler tasarlama imkanı vereceğini belirtti. Bununla birlikte, tartışmalı sularda operasyon yürüten Filipin gemilerine eşlik eden ABD gemileri konusunda istişarelere açık olduğunu açıkladı.
Bu durum anında Pekin'in tepkisini çekti.
Çin Devlet medyası Global Times bu adımın “Sadece gerilimi körükleyeceğini” yazdı.
Çin haber ajansı Xinhua'da ise;
“Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki topraklarına yasadışı bir şekilde izinsiz giren ve kendisini mağdur olarak gösteren Filipinler, hırsızın ‘hırsızı durdurun!’ diye bağırdığı eski taktiği mükemmel bir şekilde uyguluyor.”
ifadeleri kullanıldı.
ABD ve Filipinler'e göre, 2016 yılında Filipinler lehine sonuçlanan uluslararası tahkimi görmezden gelen Çin, Güney Çin Denizi'nin büyük bir kısmında hak iddia etmeye devam ediyor.
Çin medyası Pekin'in deniz üzerinde “tam egemen” olduğunu iddia ediyor ve diğer devletlerin iddialarının “yasadışı” olduğunda ısrar ediyor. Ancak uluslararası platformlarda bu duruşu destekleyen herhangi bir etik, coğrafi veya yasal argümanı detaylandırmayı reddediyor.
Filipinler'in rahatsızlığı
Manila'nın Washington ile imzaladığı karşılıklı savunma anlaşmasını devreye sokmaya hazır olup olmadığı bir soru işareti olmaya devam ediyor.
ABD ve Filipinler arasında 1951 yılında imzalanan anlaşmanın IV. ve V. Maddeleri “silahlı saldırı ”yı tetikleyici bir unsur olarak zikrediyor ancak bu iki kelimelik terim ABD'nin koşulsuz desteği olarak tanımlanmıyor.
Çin, Güney Çin Denizi su yolu üzerinde, resif ve adacıklarda olmak üzere toplam 13 üs inşa etti. Bunların on ikisi helikopter pisti, dördü büyük liman, dördü büyük sabit kanat pisti ve dördü de füze platformu olarak tanımlanabilir.
Çin bu üslerini de kullanarak su yolu boyunca Filipinler'in deniz unsurlarını kısıtlamaya çalışıyor. Kullanılan taktikler arasında sıkıştırma, su topları ve lazer atışlarının yanı sıra uçaklar tarafından işaret fişeği atılması gibi taktikler yer alıyor.
Filipinler Savunma Bakanı Gilbert Teodoro Jr. Filipinli gazetecilerin konuyla ilgili sorusu üzerine yaptığı açıklamada;
“Dinamik ve kurnaz bir düşmanla yüzleşmek için gücümüzün kapsamını genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum. ABD ve Filipinler arasındaki anlaşma büyük bir caydırıcı unsurdur ve bence dinamik olarak yorumlanması önemlidir.”
ifadelerini kullandı.
ABD Çin'e karşı koymaya hazır mı?
ABD Kongre Araştırma Servisi, 26 Ağustos'ta 123 sayfalık “Güney ve Doğu Çin Denizlerinde ABD-Çin Stratejik Rekabeti: Arka Plan ve Kongre için Sorunlar” başlıklı bir rapor yayınladı.
Raporda hukukun üstünlüğü ve seyrüsefer özgürlüğünden müttefiklere destek ve Çin'in hegemonik bölgesel iddialarına karşı çıkmaya kadar ABD'nin stratejik çıkarlarının merkezinde yer alan konular sıralanıyor.
Raporun gündeme getirdiği en önemli soru, Washington'un bu stratejik çıkarları destekleyecek irade ve araçlara sahip olup olmadığıdır.
Raporda;
“ABD yönetiminin Güney Çin ve Doğu Çin Denizleri'nde Çin ile stratejik olarak rekabet etme stratejisini değiştirmesi gerekmektedir. Kongre'nin bu konularda vereceği kararlar ABD'nin Hint-Pasifik bölgesindeki ve başka yerlerdeki stratejik, siyasi ve ekonomik çıkarlarını önemli ölçüde etkileyebilir.”
ifadeleri kullanıldı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da kısa bir süre önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve onun kilit askeri danışmanlarından General Zhang Youxia ile görüşmelerde bulundu.
Bir basın toplantısı düzenleyen Sullivan, görüşmelerin ardından;
“Çin ile rekabetin çatışmaya ya da karşı karşıya gelmeye yol açmaması gerektiğine inanıyoruz”
açıklamasında bulundu. Ancak bir yol haritası ve umut verici bir çözümden bahsetmedi.
Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflar konusunda süreç giderek daha tehlikeli bir noktaya doğru giderken, müzakere ile ilgili süreçler ise umut veren sonuçlar vermiyor.