TIME: Trump'ın yeni dönemi ABD'nin güvenlik yaklaşımını nasıl etkileyecek?
Rusya, Çin ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşma ABD'nin politikalarını nasıl etkileyecek? Trump'ın ikinci döneminde, ABD'nin küresel ve ikili güvenlik yaklaşımına dair neler beklenebilir?
ABD'nin yerel ve uluslararası alanda gündem belirleyen yayın organlarından TIME'da, Trump'ın ikinci döneminde özellikle Asya bölgesi olmak üzere atacağı dış politika adımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın ilk döneminde NATO dahil olmak üzere küresel ve ikili güvenlik ittifaklarına dair mesafeli bir yaklaşım yürüttüğü belirtilen analizde, ikinci döneminde ise özellikle Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerin ikili anlaşmaları karşısında daha agresif bir politika izlemesi gerektiği kaydedildi.
Analizde ayrıca; Trump'ın özellikle Asya'da atacağı adımların küresel denge üzerindeki etkilerine dair uzman görüşlerine yer verildi.
İşte TIME'da yayınlanan analiz:
Beyaz Saray'a yeniden seçilen Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönüşü, dünyada dengeleri sağlamak adına stratejik önemi giderek artan ABD'nin, küresel olarak hangi sorunla nasıl başa çıkacağı konusunda belirsizlikleri artırdı.
Uzmanlar, Trump'ın ilk döneminin ve seçim kampanyasındaki vaatlerinin, özellikle Asya'ya yönelik potansiyel yaklaşımı hakkında ipuçları verebileceğini belirtti.
Trump, 2017'de göreve gelmesinden kısa bir süre sonra ABD'yi birçok Asya ülkesini kapsayan bir ticaret anlaşması olan Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan çekerek, çok taraflılıktan hoşlanmadığının sinyalini verdi.
Nitekim Trump, başkanlığı süresi boyunca bölgesel zirvelere de düzenli olarak katılmadı. İstisnai olarak katıldığında ise uluslararası gruplara üye devletlere saldırarak onları Washington ile ticari ilişkilerini kötüye kullanmakla suçladı.
Trump ayrıca Amerikan askeri gücüne dayanan karşılıklı savunma anlaşmalarının adilliğini de neredeyse eline geçen her fırsatta sorguladı.
Trump 2018 yılında Çin'e karşı bir ticaret savaşı başlatarak yüz milyarlarca dolar değerinde Çin malına gümrük vergisi getirdi. Ve seçim kampanyası boyuncai bir sonraki döneminde gümrük vergilerini iki katına çıkarma sözü verdi.
Singapur merkezli Nanyang Teknoloji Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Joseph Liow, TIME'a yaptığı açıklamada 2017'den farklı olarak Trump'ın Asya ile ilişkilerde yeni bir strateji atabileceğini belirtti.
Ancak bu politikaların ne kadarının öngörülebileceğinin de bir sınırı var.
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'un Asya-Pasifik Programı direktörü Ben Bland, TIME'a verdiği demeçte;
“Başka yerlerde olduğu gibi Asya'da da Trump öngörülemez olacak çünkü bu onun hem doğası hem de çalışma şekli tamamen içgüdüsel ve bunu tahmin etmek çok zor.”
değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın ikinci dönemine dair neler beklenebilir?
Ekonomi
Eleştirmenlerin Amerikalılara büyük bir maliyet yükü getireceği uyarısına rağmen, gümrük vergileri, Trump'ın ekonomi stratejilerinin merkezinde yer alıyor.
Trump, Çin mallarına %60, diğer ülkelerden gelen mallara ise %10-20 oranında gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.
Bir önceki ticaret savaşından, Çin'in Amerikan vergilerinden kaçınmak için üretimi başka ülkelere kaydırmasının ardından, fayda sağlayan Asya ekonomileri, Trump'ın yeni döneminde ABD-Çin ticaret akışının kendilerinin de etkiledğini görebilir.
Japonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Stephen Nagy, Trump'ın yeni döneminde, Asya ülkelerinin de gümrük vergileriyle karşı karşıya kalmamaları için “yeniden ayarlama ya da seçici olarak Çin'den çeşitlendirme” konusunda baskı göreceklerini belirtiyor.
Böylesi bir dış politika Asya'nın ticarete bağımlı ekonomilerinin ABD karşıtı haline gelmesinde önemli ölçüde etkili olabilir.
Diplomasi
Trump ilk döneminde Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi “otoriter liderlerle” görüşmüştü.
TIME'a konuşan uzmanlar, Trump'ın seçim kampanyası boyunca Kuzey Kore lideriyle olan ilişkisinden bahsettiği ve sürekli nükleerleşen Kuzey Kore'nin füze fırlatmaktan alıkoyan şeyin kişisel bağları olduğunu iddia ettiği göz önüne alındığında, Kim'le yeniden temas kurmaya istekli olduğunu belirtiyor.
Putin ise, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği destek nedeniyle Moskova'nın Washington ile zayıflayan ilişkilerini, Trump yönetimi ile yeniden canlandırmak istediğini ifade etti.
Trump da zaten, başkan olarak Ukrayna'ya yapılan desteği azaltacağını öne sürmüştü.
Güvenlik
Seçimlerden bu yana Japonya ve Güney Kore liderleri Trump'la daha yakın çalışma isteklerini dile getirdiler ama aynı zamanda da üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını da gösterdiler.
Japonya savunma harcamalarını arttırma sözü verdi ve 2022 yılında, çoğunlukla Tayvan'ın doğusundaki Okinawa'da konuşlu 54,000'den fazla ABD askerine ev sahipliği yapmanın maliyetini karşılamak için 8.6 milyar dolar bütçeyi onayladı.
Seçimlerden hemen önce Seul ve Washington, Güney Kore'deki 28,000'den fazla ABD askerinin varlığı için beş yıllık yeni bir maliyet paylaşım anlaşması imzaladı.
Anlaşmanın bir parçası olarak Güney Kore, 2025'te planlanan harcamadan %8.3'lük bir artışla 2026'da katkısını 11 milyar doların üzerinde çıkaracak.
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen uzmanlar, Trump'ın ilk dönemindeki gibi yine “değerlere dayalı ittifaklardan” daha da uzaklaşabileceğini belirtiyor.