Türkiye kedileri dünya gündeminde

Harvard Üniversitesi’nde görev yapan hekim ve tıbbi antropolog Gideon Lasco, Türkiye’ye yaptığı ziyarette karşılaştığı kedi-insan yakınlığını detaylı bir şekilde kaleme aldı.

1. resim

Tıbbi antropolog Gideon Lasco, ZME Science’ta yayımlanan yazısında, Türk toplumunun kedilerle uzun yıllardır devam eden güçlü ilişkisini ve bunun insan yaşamına dair ipuçlarını araştırdı.

Türkiye kedilerini dünya konuşuyor

Antropolog Lasco, "Kediler Türkiye’nin her köşesinde. Doğu’ya gitmeden önce ziyaret ettiğim İstanbul’da, kediler yalnızca kafelerde değil; evlerde, restoranlarda, otellerde ve barlarda da büyük bir kabul görüyor,"diyor. Lasco sözlerine şu şekilde devam etti: "Bir antropolog olarak, kedilerle bu yakınlık beni büyülüyor."

gdh.digital'in ekip arkadaşlarından "Sushi". Fotoğraf: gdh.digital / Serhıldan Hülakü
gdh.digital'in ekip arkadaşlarından "Sushi". Fotoğraf: gdh.digital / Serhıldan Hülakü

İslamiyet ve kediler

Türkiye’de kedilere duyulan sevginin dini temellere dayandığını belirten Lasco, İslamiyet’in bu konudaki etkisini şu sözlerle anlattı: "Bazı Müslümanlar köpeklere evcil hayvan olarak bakmaya karşı temkinli bir duruş sergilerken, kediler geleneksel olarak temiz görülüyor. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in kedilere olan sevgisi bilinir. Bu sevgi, onun dönemine kadar uzanıyor."

Lasco, İstanbul’da camisine kedilerin girmesine izin veren bir imamla tanıştığını ve burada öğrendiği bir deyişi paylaştı: "Bir kediyi öldürürsen yedi tane cami yaptırman gerekir."

Tarihçi Ekrem Buğra Ekinci’nin araştırmaları da kedilerin Osmanlı dönemindeki önemine ışık tutuyor. Ekinci’ye göre, kemirgenlerle mücadeledeki yetenekleri sayesinde kediler Osmanlı evlerinin vazgeçilmez bir parçasıydı. Hatta İstanbul’da 16. yüzyılda kedi hastaneleri ve özel bahçelerin bulunduğuna dair yazılı kaynaklar mevcut.

Kedilerin insanlarla olan ilişkisi

Lasco, kedilerin Türk toplumunda bu kadar sevilmesinin bir başka nedeninin, onların bağımsızlıklarını koruyabilmeleri olduğunu düşünüyor. Bilim yazarı Michael Gross’un açıklamalarına göre, köpekler insan toplumuna uyum sağlamak için büyük değişimlerden geçerken, kediler yabani kökenlerine daha sadık kaldı ve özgür ruhlarını korumayı başardı.

Bu bağlamda Lasco, 2023’te Maraş ve Hatay merkezli depremlerde Türk halkının kedilerle kurduğu bağın dikkat çekici örneklerini paylaştı. "Deprem sırasında, insanların enkaz altında kalan kedileri kurtarmak için gösterdiği büyük çabalara dair haberler vardı. Bazı kediler, kurtarıcılarının yanından ayrılmayı reddederek adeta minnettarlık gösteriyordu," dedi.

Kedi "Berfo". Fotoğraf: Serhıldan Hülakü
Kedi "Berfo". Fotoğraf: Serhıldan Hülakü

Kedilere karşı tarihi ön yargılar

Lasco, kedilere yönelik bu sevgi dolu yaklaşımın evrensel olmadığını da belirtti. Özellikle Ortaçağ Avrupa’sında kedilerin putperestlik ve büyücülükle ilişkilendirildiğini ve bu nedenle birçok kedinin öldürüldüğünü ifade etti. "Bu durum, fare popülasyonunun artmasına ve Kara Veba gibi salgınların daha hızlı yayılmasına neden olmuş olabilir," diyen Lasco, kedilere karşı tarih boyunca değişen tutumların insanlık tarihindeki etkilerine de dikkat çekti.

"Kedilerin izleri Türkiye’de çok derin"

Lasco, yazısını Türkiye’nin kuzeydoğusundaki bir kafede kaleme aldığını belirterek, "Bu yazıyı Doğubayazıt’ta, iki kediyle çevrili bir kafede yazdım. Türkiye’den ayrılmış olsam da o sakin kafenin hatırası, Ağrı Dağı’nın zirvesindeki kar kadar net bir şekilde aklımda," ifadeleriyle bitirdi.

Tartışma