Türkiye, Orta Asya ülkeleri için güçlü bir alternatif haline geldi
Orta Asya ile işbirliğini ilerletmede itici güç olan ve bölge için kişisel karizması olan güçlü cumhurbaşkanı Erdoğan'ın varlığı en büyük etken. Orta Asya liderleri Putin'e karşı durmuyor ve mümkün olduğunca aykırı konularda Putin'e aykırı olarak konuşmaktan bile kaçınıyorlar. Bu nedenle bölge ülkeleri; Rusya, Çin veya Batı'dan gelen talepleri dengelemek için, güçlü bir Türkiye ile yakın bağlar kurmayı faydalı görüyorlar.
Türkiye, Orta Asya'daki siyasi etkisini genişletiyor ve bölge liderlerine Rusya, Batı ve Çin ile bağlarını dengelemek için iyi bir alternatif sunuyor.
Rusya'nın uluslararası imajı ve mali serveti, Kremlin'in Ukrayna'daki maceraperestliği nedeniyle düşüşte. Batı ise kuvvetlerini Afganistan'dan çektikten sonra, bölgede ağırlığını giderek kaybediyor. Ve Orta Asya'daki birçok ülke ve halkları, Çin'in çok fazla etkiye sahip olduğunu düşünüyor.
Bu nedenle, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türki - Orta Asya devletleriyle (Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan) daha yakın ilişkiler kurmak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyor.
1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Türkiye'nin bu dört ülke ile ilişkisi yavaşladı. Ancak son dönemde Türkiye ilişkilerini geliştirmeye başladı ve Türkiye ilk olarak bu ülkelerin ihtiyaç duydukları türde mali ve güvenlik yardımını sağlamak için mücadele etmeye başladı.
Türkiye'nin Orta Asya'da Türkçe konuşan dört ülke artı Azerbaycan ile kurduğu birliğin adı birkaç kez değiştirildi ve son olarak Türk Devletleri Teşkilatı adını aldı.
Ancak son yıllarda Orta Asya başkentlerinde dikkat çeken Türkiye'nin yumuşak gücünden ziyade sert gücü olmaya başladı.
Türk insansız hava araçları, Azerbaycan'ın 2020 Dağlık Karabağ savaşını kazanmasına açıkça yardımcı oldu. Ve Ukrayna'da, işgalci Rus kuvvetlerine karşı etkili bir şekilde kullanılıyorlar. Bu savaşlar ve Suriye'deki hamleleri Türkiye'nin bölgedeki imajını yükseltti. Bu durumu Orta Asya liderleri de fark etti.
Türkmenistan, geçen yıl bir bağımsızlık günü geçit töreninde Bayraktar TB2 insansız hava araçlarını sergileyen ve Türkiye'nin önde gelen silah ihracatçılarından birisi.
Kırgızistan da geçen yıl, komşusu olan Tacikistan ile kısa ama yıkıcı bir savaşa girdikten kısa bir süre sonra Türkiye ile bir anlaşmaya vardı ve Bayraktar satın aldı.
Şubat ayında, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini başlatmasından iki gün sonra, Kazak Savunma Bakanlığı'nın uluslararası işbirliği dairesi başkanı Olzhas Khussainov, yeni işbirliklerini görüşmek üzere Türkiye'nin Kazakistan'daki askeri ataşesi Fatih Pala ile bir araya geldi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de Mayıs ayında Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye'ye gidecek.
29 Mart'ta Özbekistan Savunma Bakanı Bahodir Kurbanov, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında Türk mevkidaşı Hulusi Akar ile işbirliği anlaşması imzaladı .
Rusya'nın ihracat yasağı nedeniyle ilaç kıtlığıyla karşı karşıya kalan Kırgızistan, Mart ayı ortasında bu konuda yüzünü Türkiye'ye döneceğini ifade etti ve 14 Nisan'da Kırgızistan Sağlık Bakanlığı, Türkiye'nin ülkenin en büyük ilaç tedarikçisi haline geldiğini açıkladı.
Açıkcası bu sıcak ilişkilerde Türkiye'nin dış politikasının büyük etkisi olsa da, esas olan; Orta Asya ile işbirliğini ilerletmede itici güç olan ve bölge için kişisel karizması olan güçlü cumhurbaşkanı Erdoğan'ın varlığı en büyük etken olarak görünüyor.
Orta Asya liderleri Putin'e karşı durmuyor ve mümkün olduğunca aykırı konularda Putin'e aykırı olarak konuşmaktan bile kaçınıyorlar. Bu nedenle bölge ülkeleri; Rusya, Çin veya Batı'dan gelen talepleri dengelemek için, güçlü bir Türkiye ile yakın bağlar kurmayı faydalı görüyorlar.
Eurasianet'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.