Türkiye ulusal çıkarları doğrultusunda dünyadaki ortaklarını çeşitlendiriyor

Türkiye'nin AB ve NATO dışındaki bölgesel kurumlarla yaptığı görüşmeler, göç, iklim değişikliği, yoksulluk ve terör gibi insanlığın karşı karşıya olduğu zorlukları ve küresel yönetişimle ilgili sorunları ele almaya odaklanıyor.

1. resim
16.09.2022

Türkiye'nin çok boyutlu bir dış politikaya geçişi, çıkarlarını güvence altına almak amacıyla çeşitli küresel ve bölgesel kuruluşlarda yer alması sonuçlarını da ortaya çıkarmaya başladı.

Ankara'nın son dönemde ortaya koyduğu angajman politikası, Türkiye'nin AB ve NATO gibi Batılı örgütlerle ilişkilerini dengeleme girişimi olarak okunabilir.

Türkiye'nin son on yılda bu iki örgütle olan karmaşık ilişkileri, Türk politika yapıcılarını dünyadaki yerlerine ilişkin yeni bir vizyon oluşturmaya itmiştir. Bu vizyon, angajmanını genişletmek ve tanıtmak isteyen Türkiye'nin diğer bölgesel kuruluşlara da göz kırpmasına neden olmuştur.

Türkiye, Batılı sistemlerin küresel sorunlara somut çözümler üretme konusundaki başarısızlığının ortasında alternatif bir küresel yönetişim politikası izlemektedir.

Örnek olarak yakın zamanda BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Uluslararası Yükselen Ekonomiler Forumu Başkanı Purnima Anand, Türkiye'nin üyelik başvurusunda bulunmaya hazırlandığını belirtti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, örgütün 2018 yılında Johannesburg'daki zirvesine konuk oldu.

Ağustos ayında Erdoğan bu defa, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kendisini Eylül ayında Özbekistan'daki Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine davet ettiğini açıkladı. Erdoğan, bu örgütü Batı'ya karşı bir denge unsuru olarak kullanma niyetini defalarca dile getirse de, Türkiye hiçbir zaman toplantılarına katılmamıştı.

Diğer yandan geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye; Peru, Kolombiya, Ekvador ve Bolivya'nın üyesi olduğu önde gelen ekonomik entegrasyon örgütü And Topluluğu tarafından gözlemci üye statüsü verildi. Ekonomik ve ticari işbirliği, Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler bölgesi ile angajmanının arkasındaki itici güçtür.

Nisan ayında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yedi günlük Latin Amerika turu kapsamında Uruguay, Brezilya, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Venezuela'yı ziyaret etti. Latin Amerika ile artan bağlara işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu ülkelerle ilişkilere verdiği önemin altını çizdi ve ekonomik işbirliğinin öncelikli olduğu çeşitli anlaşmalar imzalandı.

Türkiye ayrıca, Kolombiya Donanması için sekiz korvet inşa etmek için ihaleye çıkan iki önemli şirkete sahip. Kolombiya, Brezilya'dan sonra Türkiye'nin Latin Amerika'daki en büyük ikinci ticaret ortağıdır. Ankara, Latin Amerika ülkelerindeki büyükelçilik sayısını son dönemde altıdan 18'e çıkardı ve bölge ile ticaret yaklaşık 1 milyar dolardan 15 milyar dolara fırladı.

Türkiye'nin çeşitli bölgesel örgütlerle ortaya çıkan bu angajmanı Batı'ya sırtını döndüğü anlamına gelmiyor.

Ankara'nın ulusal çıkarları uğruna ekonomik ve güvenlik fırsatlarını çeşitli ortaklarla çeşitlendirmeyi amaçladığı açıktır.

Arabnews'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.