Türkiye’nin savunma sanayisinde dev adım: MKE A.Ş. ve Nanografi A.Ş. arasında nitroselüloz üretim hattı için stratejik sözleşme imzalandı.
MKE A.Ş. savunma sanayimizin millileşme hedeflerine hizmet edecek dev bir projeye daha imza attı.
Patlayıcı üretiminde kritik öneme sahip olan ve askeri mühimmatların temel bileşenlerinden biri olan Nitroselüloz üretimini artırmak amacıyla, Kırıkkale’de inşa edilecek olan Nitroselüloz Üretim Hattı için Nanografi Nano Teknoloji A.Ş. ile tedarik sözleşmesi imzalandı. Bu proje, Türkiye'nin savunma sanayiindeki gücünü pekiştirirken, stratejik üretim alanındaki dışa bağımlılığı büyük ölçüde sona erdirecek.
MKE A.Ş. adına Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet SAYHAN ile Nanografi A.Ş. adına AHLATÇI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet AHLATÇI’nın katılımlarıyla 22 Ekim 2024 tarihinde SAHA EXPO 2024 Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı kapsamında gerçekleştirilen imza töreni, iki firmanın da milli teknoloji ve üretim kapasitesine duyduğu güvenin bir göstergesi oldu. Türkiye’nin geleceğini inşa eden bu projeyle birlikte, MKE A.Ş. savunma sanayindeki liderliğini bir kez daha perçinliyor.
MKE A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet SAYHAN, sözleşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu proje, Türkiye’nin savunma sanayisinde kendi ayakları üzerinde durma kararlılığının en somut göstergelerinden biridir. Milli üretim kapasitemizi artırarak, dışa bağımlılığı azaltacak ve ulusal güvenliğimize büyük katkı sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
AHLATÇI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet AHLATÇI ise, “Nanografi olarak, savunma sanayimizin güçlenmesine katkı sağlayacak bu projede yer almaktan gurur duyuyoruz. Ülkemiz için stratejik öneme sahip bu tesis, tamamen yerli teknoloji ile kurulacak ve gelecek nesillere güçlü bir miras bırakacağız.” dedi.
2025 yılı sonunda tamamlanması planlanan üretim hattı, Türkiye’nin mühimmat üretimindeki kritik bileşenlerden biri olan Nitroselüloz ihtiyacını karşılayacak ve dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacaktır. Bu proje, Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini güçlendirme hedefi doğrultusunda büyük bir adım olarak öne çıkmaktadır.