TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk: KAAN, Kurtuluş Savaşı ruhunun eseri
TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, KAAN'ın önemine değindi.
TUSAŞ tarafından geliştirilen Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN, Türk havacılık tarihinde yüzyılın projesi olarak nitelendirilen çift motorlu, düşük görünürlüklü, sensör füzyonlu, hava-hava ve hava-yer üstünlüğü özelliklerine sahip bulunan beşinci nesil jet muharip uçağıdır.
İtki vektörlü (thrust vectoring) motorlarla daha gelişmiş manevra kabiliyeti, art yakıcı (afterburner) kullanmadan ses hızının üzerinde uçabilme (super cruise), kompozit malzeme, özel boya ve dâhili silah yuvaları ile düşük termal iz ve radar görünürlüğü (stealth), gelişmiş radar, bütünleşik görev sistemleri (mission systems) ve sensörlerle artırılmış durumsal farkındalık, çok amaçlı görev tasarımı; saldırı, savunma, izleme, istihbarat ve elektronik harp gibi misyonları uygulayabilme yeteneğiyle TUSAŞ’ın ve ülkemizin geliştirmekte olduğu en önemli hava aracı, bir başka deyişle havacılıkta amiral gemidir.
Türkiye, KAAN projesiyle 5. nesil uçak üretebilen 4 ülkeden biri olma başarısını gösterdi. MMU KAAN’a sadece bir uçak gözüyle bakmamak, proje ile birlikte Türkiye’deki tüm havacılık ekosisteminin çağ atlayacağını, geliştirilecek alt sistemlerin Türkiye’yi teknolojinin her alanında dünya devi olan ülkeler arasına sokacağını vurgulamak gerekir.
Öncelikle KAAN, 5. nesil bir uçak olması için tasarlanmaktadır. 5. nesil bir uçağın radar, görünmezlik, elektronik harp, motor gibi alt sistemlerinin de 5. nesil gereksinimlerle uyumlu olması gerekmektedir.
Bu yüzden bu alt sistemlerin yerli ve milli olarak geliştirilmesi de zorunluluktur. Yani teknolojik anlamda sadece bir uçaktan değil, bir teknolojiler bütününden bahsediyoruz.
Peki, bu süreçte neler yapılmıştır?
Öncelikle, bu kadar karmaşık ve iç içe girmiş bir sistemi kurgulayacak, tasarımını gerçekleştirecek ve üretimini yapacak bilgi birikimi oluşturulmuştur.
Bu, bugüne kadar uygulanan metotların yanı sıra yeni metotlar geliştirmeyi, yeni tasarım ve organizasyon sistemlerinin kurgulanmasını gerektirmektedir ve özellikle MMU KAAN projesinde bu başarılmıştır.