Washington Times: Çin, askeri uzay stratejisini genişletiyor!

Çin; askeri üslerden, enerji sistemleri ve uydulara kadar çok sayıda unsuru hedef alacak geniş bir askeri uzay stratejisi üzerinde çalışıyor. Çin'in “zorlayıcı askeri uzay stratejisi” sekiz tür tehdit seviyesi içeriyor.

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Washington Times'da, ABD, Rusya ve Çin arasında giderek artan, uzaydaki askeri rekabetin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Çin Havacılık ve Uzay Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan bir raporda yer alan bilgiler üzerinden değerlendirmeler yapılan analizde, geçtiğimiz haftalarda “Rusya'nın uzayda nükleer kullanma” istihbaratının ardından Çin'in de benzer faaliyetler yürüttüğüne dair detaylara yer verildi.

Analizde ayrıca, Çin askeri uzay stratejisinin ABD askeri operasyonlarını felce uğratabilecek özelliklere sahip olduğu belirtilerek, sekiz tür tehdit seviyesi içerdiğine dikkat çekildi.

İşte Washington Times'da yayınlanan analiz:

ABD Hava Kuvvetleri'ne göre Çin ordusu, ABD ile bir çatışma durumunda caydırıcılık unsuru olarak "uzay zorlamasını" öngören bir strateji benimsemiş durumda.

Çin Havacılık ve Uzay Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan rapor, Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) yetkililerinin görüşlerine dayanıyor.

Raporda Çinli askeri planlamacılar, uzay silahlarının kullanımının nükleer silahlardan daha kolay olduğunu ve uzay silahlarının ABD'ye daha etkili bir şekilde karşılık vereceğini düşünüyor.

Diğer yandan rapor, geleneksel nükleer saldırı tehditlerine dayanmak yerine barış zamanında ya da savaşta ABD'yi "zorlama" çağrısında bulunan zorlayıcı bir Çin askeri uzay stratejisinin olduğunu ortaya koyuyor.

Çin'in büyüyen uzay cephaneliği; yer tabanlı anti-uydu füzeleri, yönlendirilmiş enerji silahları ve uzay sistemlerinin yanı sıra, ABD askeri operasyonlarını felce uğratabilecek robot uyduları da içeriyor.

ABD Hava Kuvvetleri ve düşünce kuruluşlarının raporuna göre, her irtifada yörüngede bulunan uyduları vurabilen füzeleri de içeren bu cephanelik;

"ABD'nin uzay, nükleer ve konvansiyonel yeteneklerinin yanı sıra ABD ekonomisini de tehdit ederek ABD'yi Çin ile askeri bir çatışmaya girmekten caydırmayı amaçlayan uzay yeteneklerinin varlığını geliştirmeye ve iletmeye yönelik geniş tabanlı bir program olarak göze çarpıyor."

Nükleer faktör

Nükleer silahlar Çin askeri stratejisinin başlıca unsurlarıdır.

Çin Havacılık ve Uzay Çalışmaları Enstitüsü raporuna göre, Çin'in uzay silahları arasında dünya yörüngesinde füzeyle fırlatılan bir nükleer savaş başlığı da bulunuyor.

Raporda, parçalı yörünge bombardıman sisteminin 2021 yılında test edildiği belirtiliyor.

Ayrıca raporda;

"Yörünge silahlarının hedefleri arasında keşif ve erken uyarı sistemleri, iletişim merkezleri ve komuta merkezleri, lojistik sistemler, askeri-endüstriyel üsler, elektrik gücü ve enerji sistemleri, füze mevzileri, hava alanları, deniz üsleri, nükleer üsler ve bilgi savaşı tesisleri dahil olmak üzere çok sayıda karşı kuvvet hedefleri yer alıyor."

tespitine yer veriliyor.

Diğer yandan bu rapor, geçtiğimiz hafta ABD Kongresi'ne gönderilen bir ABD istihbarat uyarısında, Rusya'nın yörüngeye bir nükleer bomba göndermeyi planladığının belirtilmesinin ardından Çin'in de uzaydan nükleer saldırı planlarını yaptığını ortaya koydu.

Çin ve Rusya'nın uzayda nükleer silah kullanması 1967 tarihli “Dış Uzay Anlaşmasını” ihlal edecek. Zira Moskova ve Pekin bu anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında yer alıyor.

Uzay güvenliği uzmanı Michael J. Listner, raporun “caydırıcılık” ve "zorlayıcılık" konularının Batılı bakış açısından değil, Çin perspektifinden daha fazla incelenmesi gerektiğini ortaya çıkardığını belirtiyor.

Space Law and Policy Solutions uzmanlarında Listner ise yaptığı değerlendirmede;

"Bu durum, Batı'nın caydırıcılık kavramının geçerli bir strateji olup olmadığını ve Batı'nın aksine Çin'in uzay alanında daha etkin projeler yürüttüğünü ortaya koyuyor.”

ifadelerini kullanıyor.

Rapora göre Çin'deki askeri liderler, uzayı hücum ağırlıklı bir bölge ve zorlayıcı hamlelerin ve çatışmaların başlayacağı nokta olarak öngörüyor.

Raporda atıfta bulunulan Çin ordusundan yetkililerin görüşleri, Çinli askeri yetkililerin ABD uydularına yönelik tehditlere yüksek öncelik verdiğini gösteriyor.

Rapora göre “uzay zorlaması” ABD'nin konvansiyonel askeri gücünü azaltabilir. Ancak en önemli etkisi ABD'nin nükleer caydırıcılığını da zayıflatması olacaktır.

Nitekim yörüngeye yerleştirilecek olan bir nükleer bombanın, Çin'in ABD'nin erken uyarı sistemlerinden kaçmasına olanak sağlayacağı belirtiliyor.

Rapora göre, uzay tabanlı istihbarat ve izleme ile desteklenen uzaydaki hassas vuruşlu bir nükleer silah, Çin'e Amerikan nükleer güçlerini izleme, hedef alma ve saldırma konusunda daha büyük bir yetenek kazandıracak.

Rapora göre Çin'in “zorlayıcı askeri uzay stratejisi” sekiz tür tehdit seviyesi içeriyor.

Bunlar, Çin kara kuvvetlerini desteklemek için uzay kabiliyetlerinin kullanılmasından, anti-uydu füze testlerine ve hedef alınan uyduların atmosferde yok edilmesine kadar uzanıyor.

Diğer yandan uzaydaki saldırılar; uydulara, radarlara ve iletişim unsurlarına yönelik elektronik harp saldırılarını ve bilgisayar ağı saldırılarını da içerebilir. Rapora göre bu kinetik saldırılar aniden gerçekleştirilecek ve kısa süre içerisinde sonuçlandırılacak.

Sınır yok

Pekin'in bu planlamasının ardında yatan önemli bir faktör, uzay silahlarını kullanma eşiğinin nükleer silah kullanımından çok daha düşük olmasıdır.

Potomac Vakfı Başkanı ve stratejik caydırıcılık uzmanı Phillip Karber'a göre sözkonusu rapor, ABD'nin daha güçlü stratejik caydırıcılık yetenekleri geliştirmesi gerektiğini ortaya çıkardı.

Zira Karber'a göre Çin'in diğer iki önemli asimetrik savaş kabiliyeti olan siber savaş araçları ve biyolojik silahlar da nükleer olmayan stratejik silahlar olarak kullanılabilir.

Ayrıca bu yeni silahlar ve planlar, Çin'in Soğuk Savaş'tan bu yana benzeri görülmemiş olarak nitelendirilen nükleer silahlanmasında da bir yavaşlamaya yol açmadı.

Tartışma