Yunanistan merkezli Kathimerini: Türkiye, F-35 almak için yoğun çaba sarf ediyor
Yunanistan merkezli Kathimerini’nin haberine göre Türkiye, ABD'den F-35 savaş uçakları satın almak için aktif bir şekilde uğraşıyor.
Gazetenin özel haberine göre yaz başından bu yana Türkiye, ABD'nin F-35'lerin Türkiye'ye satışı konusundaki tutumunu değiştirmek için yoğun diplomatik çabalar sarf etti.
Kathimerini’ye göre Türkiye, Rus S-400 hava savunma sistemleri konusundaki tutumunu tamamen değiştirdi ve Washington'u "tatmin etmek için" çeşitli tavizler vermeye hazır.
Ana hedef, Türkiye'nin S-400'leri satın alması nedeniyle uygulanan ve şu anda Türkiye'nin ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan resmi olarak F-35 talep etmesini engelleyen yaptırımların kaldırılması.
Türkiye, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli alternatif çözümler önerdi:
S-400'lerin depolanması.
Amerikalılar tarafından periyodik denetimlere izin verilmesi.
Sistemlerin diğer ülkelere aktarılması potansiyeli.
ABD'nin S-400 meselesine kalıcı bir çözüm bulmaya açık olduğu ancak Türkiye'den F-35'ler için resmi bir talebi kabul etmeye henüz hazır olmadığı belirtildi.
Türk yetkililer, 2025 Ulusal Savunma Yetki Yasası'nda (NDAA) Türkiye'nin CAATSA yaptırımlarından kaçınmasına yardımcı olabilecek değişiklikler yapılması için ABD'li milletvekillerini etkilemeye çalışıyor.
Önerilen değişikliklerden biri, Rus sistemlerinin faal olmaması halinde CAATSA yaptırımlarının kaldırılabileceği yönündeydi ancak bu öneri nihai NDAA metnine dahil edilmedi.
Türkiye, gelecekte yaptırımların kaldırılmasına daha elverişli olabilecek bir Trump başkanlığı ihtimalini göz önünde bulunduruyor.
ABD'nin mevcut Türkiye Büyükelçisi Jeff Flake ilişkilerin geliştirilmesini destekliyordu ancak Flake'in görevden ayrılması müzakerelerde bir boşluk yaratabilir.
Yaklaşan ABD seçimlerinin bu konudaki görüşmeleri aylarca dondurması bekleniyor.
CAATSA yaptırımları, Türkiye'nin S-400 sistemlerini test etmesinden haftalar sonra, Aralık 2020'de Türkiye'ye uygulandı.
Makalede, Senatör Jeanne Shaheen gibi bazı ABD'li yasa yapıcıların daha önce yaptırımları desteklerken, şimdi bir çözüm bulmaya daha açık olabilecekleri belirtiliyor.