15 ülkeden 2448 akademisyen İsrail'in insanlığa karşı suçlarından hesap sorulmasını istedi

İsrail'in işlediği savaş suçlarına karşı Prof. Dr. Nail Öztaş ve Prof. Dr. Tevfik Erdem'in öncülüğünde hazırlanan "İnsanlık için Akademisyenler" başlıklı bildiriyi 15 ülkeden 2448 akademisyen imzaladı.

1. resim

İsrail'in Gazzeli sivillere yönelik devam eden saldırılarına bir tepki de akademisyenlerden geldi. Prof. Dr. Nail Öztaş ve Prof. Dr. Tevfik Erdem'in öncülüğündeki 15 akademisyenin hazırladığı "İnsanlık için Akademisyenler" bildirisini 15 ülkeden 2448 akademisyen imzaladı. 

Savaş suçlularından hesap sorulsun

Özellikle çocuklara yönelik saldırılara vurgu yapan bildiride, savaş suçlusu olan İsrailli yetkililerin yargılanması istenirken, akademisyenlere bildiriyi imzalama çağrısı da yapıldı. 

"İsrail yönetiminin Gazze'de çocukları ve diğer sivilleri vahşice katletmesine derhal ve koşulsuz olarak son verilmesini ve savaş suçlarının sorumlularının hesap vermesini talep eden bir insani çağrı hazırladık. Sizleri, meslektaşlarımızı, akademisyenleri ve yükseköğretim kurumlarında çalışan tüm araştırmacı ve eğitimcileri bu çağrıyı imzalamaya ve paylaşmaya davet ediyoruz."

İnsanlığa çağrı

Bildiride "insanlığa çağrı" denilerek şu ifadelere yer verildi:

Uluslararası Hukuk, Savaş Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku kuralları, Uluslararası Ceza Mahkemesi kararları, Cenevre Sözleşmesi, Lahey Sözleşmesi, BM Konvansiyonel Silahlar sözleşmesi, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve hepsinden önemlisi insanlık vicdanı ve ahlakına göre;

İsrail Devleti tarafından Gazze’de bebeklerin öldürülmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de çocukların öldürülmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de kadınların öldürülmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de silahsız sivillerin öldürülmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de gazetecilerin öldürülmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de hastanelerin bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de okulların bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de sivil konutların bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de cami ve kiliselerin bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de mülteci kamplarının bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de ambulansların bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de yaralı konvoylarının bombalanması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de kültürel mirasın yok edilmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de fosfor bombası kullanılması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’de esirlere kötü muamele edilmesi savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze halkına karşı açlık ve susuzluğun savaş yöntemi olarak kullanılması savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’ye uygulanan enerji benzeri temel ihtiyaç maddelerine yönelik ambargo savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze’deki 1.5 milyon insanı göçe zorlamak savaş suçudur,

İsrail Devleti tarafından Gazze halkına uygulanan “dümdüz etme politikası” – toplu yok etmeinsanlığa karşı suçtur,

Tüm bu hukuksuzluklar ve soykırım karşısında vicdani olarak da,

Kendi yaptırdığı hastaneler bombalanırken BM’nin her zaman ki işe yaramazlığı insanlık suçudur,

Başka inançlara karşı tahammülsüzlüğüne, kanlı geçmişine, hukuk ve kural tanımazlığına rağmen İsrail idaresine ABD idaresinin koşulsuz askeri ve siyasi destek sağlaması insanlık suçudur,

Gazzelilerin yaşam hakkı başta olmak üzere tüm hak ve özgürlükler İsrail Devleti tarafından ihlal edilirken insan hak ve hürriyetlerinin beşiği AB’deki bazı Devlet idarecilerinin savaş suçlarını teşvik eden beyanatları insanlık suçudur,

Sığınma kamplarının, yaralı konvoylarının yanıbaşlarında bombalanmasını Müslüman ülkelerin seyretmeleri insanlık suçudur,

İsrail’in sivillere uyguladığı tarifi mümkün olmayan vahşet ve hukuksuzluklar karşısında, etkili devletlerin, sanat, bilim, spor, iş ve din insanlarının, gazeteci ve kanaat önderlerinin, hakim ve savcıların “Sessiz Kınama” politikası insanlık suçudur,

Gıda ve ilaç taşıyan yardım araçlarını bile Gazze’ye sokamamış İsrail bombaları ile kolları bacakları kopan bebeklere yardım ulaştıramamış olmamız biz 8 milyar insanın suçu ve utancıdır.

Gazze’de yaşanan katliamın ve hukuksuzlukların faillerinden, talimatını verenlerden ve onlara destek olanlardan hesap sorulması tarihi, vicdani, ahlaki ve medeni bir sorumluluktur. İnsanlığı bu sorumluluğun gereği için acil harekete geçmeye davet ediyoruz.

Gelin hep birlikte yüksek sesle, görünür bir şekilde ve ısrarla talep edelim:

“GAZZE’DEKİ IZDIRABI DERHAL DURDURUN. SORUMLULARDAN HESAP SORUN”

Bildiri 37 dilde imzaya açıldı

Bildiri ile dünya kamuoyunun dikkatini İsrail'in Gazzeli sivillere yönelik katliamlarına çekmek isteyen akademisyenler, hazırladıkları bildiriyi 37 dilde imzaya açtı. Kısa sürede 15 ülkeden 2448 akademisyenin imzaladığı bildiriyi imzalayanların sayısının artacağı düşünülüyor.

Bildiriye öncülük eden 15 akademisyenin isimleri de açıklandı. Bildiriyi Nail Öztaş (Türkiye), Tevfik Erdem (Türkiye), Ahmed AA Solyman (İskoçya), Babacar Sambe (Senegal), Francisco Dias (Portekiz), Mike Maggio (ABD), Mohd Kamal Mohd Nawawi (Malezya), RA Rasi (Hindistan), Razaq Raj (Birleşik Krallık), Sevba Abdula (Kuzey Makedonya), Shohei Yoshida (Japonya), Shahjahan Khan (Bangladeş), Tarık Hassan Madmoud Elhadary, (Mısır), Wilfred Berendsen (Hollanda) ve Weketia Tchatchouang Paul (Kamerun) hazırladı.

Tartışma