Center for a New American Security: İsrail'in savaşı Biden için bir seçim yenilgisi hazırlıyor!
İsrail'in savaşı Biden için bir seçim yenilgisi hazırlıyor! Peki ABD'deki kesimlerin tepkileri ne ve son kamuoyu araştırmaları ne diyor?
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Center for a New American Security'de İsrail-Filistin savaşının ve Biden yönetiminin bu savaşa ilişkin izlediği politikanın ABD seçimlerini nasıl etkileyeceğine dair bir analiz yayınlandı.
İsrail'in giderek uzayan savaşta belli bir planının olmadığı, hastaneleri, okulları bombalayarak ve sivillerin ölümüne neden olarak büyük bir yıkıma imza attığı belirtilen analizde, bu süreci destekleyen Biden yönetiminin ise iç politikada büyük kayıplar yaşadığı belirtildi.
Analizde ayrıca, ABD'de yapılan çeşitli kamuoyu yoklamalarına yer verilerek krtik eyaletlerin ve göçmenlerin savaşa ve seçime olan yaklaşımları değerlendirildi.
İşte Center for a New American Security'de yayınlanan analiz:
ABD Başkanı Joe Biden anketlerde düşüşte. Bugün anketler eski başkan Donald Trump'ın lehine.
İsrail'in Gazze'ye açtığı savaşın Biden'ın onaylanma oranı üzerinde önemli bir etkisi olduğu ise açık. Yeniden seçilmek istiyorsa ciddi bir rota değişikliğine gitmesi gerekiyor.
Biden, kariyeri boyunca İsrail'in ateşli bir destekçisi olmuş, kendini Siyonist olarak ilan etmiş bir isimdir. İsrail devletinin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için gerekli olduğunu defalarca belirten Biden,
“Eğer bir İsrail olmasaydı, bir tane icat etmek zorunda kalırdık"
ifadelerini kullanmıştı.
Biden, Kongre üyesi olarak İsrail yanlısı siyasi eylem komitelerinden gelen bağışlar listesinde en üst sıralarda yer aldı. Bununla birlikte, tabanı esas olarak azınlıklar, siyahilar, Müslüman Amerikalılar ve Arap Amerikalılardan oluşan Demokrat tabandır.
Gazze'ye yönelik saldırıya ilişkin politikaları kendi tabanı ve genel olarak Amerikan kamuoyu tarafından sevilmedi. ABD halkının yüzde 68'i ateşkes isterken Biden ve yönetini ise ateşkese karşı çıktı.
Ayrıca savaş ilerledikçe ve İsrail hiçbir siyasi vizyon ortaya koymadan hastaneleri, kiliseleri ve okulları bombalayarak vahşetten başka bir şey göstermedikçe, kamuoyu giderek daha fazla İsrail'e karşı kayarken, Filistin yanlısı protestolar ülke çapında yayıldı.
Bu ay Amerikalıların yüzde 55'i Biden'ın çatışmayı ele alışını onaylamadığını söyledi ki bu oran Ekim ayına göre üç puan daha fazlaydı. Trump ise bu dönemde, Biden'ın bu konudaki liderlik eksikliğini öne çıkardı.
Trump Univision'a verdiği bir röportajda;
"Her şey daha da kötüye gidecek. Çünkü ABD'den liderlik eden kimse yok."
ifadelerini kullandı.
İsrail'in ilan ettiği hedeflere ulaşamaması ve insan haklarını alenen ihlal etmesi nedeniyle ABD Kongresi'nde İsrail'in yaklaşımına yönelik kuşkular dile getirilmeye başlandı.
Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi Senatör Brian Schatz, İsrail'in ilan ettiği tüm Hamas üyelerini ortadan kaldırma hedefinden duyduğu endişeyi dile getirdi ve askeri bir çözüm uygulayıp uygulayamayacağını merak ettiğini söyledi.
Schatz;
"Saldırganlık bir strateji değildir, öfke bir strateji değildir, her ne kadar haklı olsa da öfke bir strateji değildir."
açıklamasında bulundu.
İsrail'in Hamas'ı askeri olarak yenemeyeceği çok açık. Şu ana kadar örgütün lider kadrosunu dağıtmayı başaramadı. El Şifa Hastanesi'nin altında olduğunu iddia ettiği bir kontrol ve komuta merkezini keşfedemedi.
Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin Orta Doğu panelini yöneten Senatör Chris Murphy, Gazze'deki sivil ölümlerinin "kabul edilemez ve sürdürülemez" olduğunu belirterek İsrail'i yaklaşımını yeniden gözden geçirmeye çağıran bir açıklama yaptı.
Sens. Chris Van Hollen, Murphy, Schatz ve Jack Reed, Senato Demokrat Grubu'nun çoğunluğuna önderlik ederek Biden'a gönderdikleri mektupta Başkan'dan İsrail'i sivilleri korurken Hamas'ı yenecek etkili bir strateji benimsemeye zorlamasını istedi.
Ancak Biden, makul bir stratejiye sahip olmasını sağlamak için İsrail'e gerekli baskıyı yapmıyor gibi görünüyor. Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ABD'nin İsrail'e yapacağı yardımın herhangi bir koşula tabi olmayacağını söyledi.
Biden seçim kampanyası yürüttüğü gibi kaybedilen bir davayı da destekliyor. Ayrıca Kongre'den İsrail'e yardım için 14 milyar dolar talep etmek istiyor.
Biden'ı 2020 seçim kampanyası sırasında destekleyen pop yıldızı Cardi B, geçen hafta desteğini çekti. Argümanı, Biden yönetiminin Ukrayna ve İsrail'deki savaşlar için yaptığı harcamaların, memleketi New York'un bütçesinin kesilmesi anlamına geldiğiydi.
Amerikan seçim sisteminde kazananı belirleyen salıncak eyaletlerdir çünkü çoğu eyalet ya tamamen Cumhuriyetçi ya da Demokrattır. Kaynaklara göre Arap Amerikalılar Biden'ın Michigan, Pensilvanya ve Georgia'da başarısız olmasına neden olabilir.
Sienna tarafından yapılan bir anket, Biden'ın Arizona, Georgia, Michigan, Nevada ve Pennsylvania'da Trump'ın dört ila 10 puan gerisinde olduğunu gösterdi. Dolayısıyla Biden'ın Arap Amerikalılar ve Müslüman Amerikalıların oylarına şiddetle ihtiyacı var.
Peki bundan sonra ne olacak?
İsrail'in bir stratejisi varmış gibi görünmüyor. Çatışmaya sürdürülebilir bir çözüm ve iki devletli çözüm çağrılarına rağmen, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun hükümeti ilhakçı politikasını ikiye katlıyor.
“Yerleşimciler” Batı Şeria'daki Filistinlilere giderek daha fazla saldırıyor. Politikacılar Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması çağrısında bulunuyor.
İsrail'in politikası savunulamaz ve Biden yönetiminin Tel Aviv'e verdiği destek ona sadece 2024 seçimlerinde oy kaybettirmekle kalmayacak ve aynı zamanda ABD'nin güvenilirliğine de zarar verecek.
Biden'ın seçimleri kazanmasının tek yolu İsrail'i bir barış sürecine zorlamasıdır. İnsani duraklama uzatılmalı ve ABD yenilenmiş bir barış süreci için uluslararası destek toplayarak liderlik göstermelidir.
Biden yönetimi kararlılık göstermeli ve iki devletli bir çözüm için bastırmalı, bunu bugün olduğu gibi boş bir slogan olarak tutmamalıdır.
Amerikan seçmenleri barış sürecini yöneten bir başkana oy vermeye ikna olacaktır. Barış sürecinin devamlılığı Amerikalıların Biden'a oy vermeleri için önemli bir teşvik olacaktır.
Biden'ın ateşli Siyonizmi ile kendi çıkarları da dahil olmak üzere ülkesinin çıkarları arasında bir seçim yapmasının tam zamanıdır.