gdh'de ara...

5 soruda Pakistan’da artan terör saldırıları

💢 Pakistan'daki terör saldırılarında, ABD'nin Afganistan'dan çekilirken bıraktığı silahlar kullanılıyor.

💢 Saldırıların hedefi, Kuşak-Yol Projesi mi?

1. resim

30 Temmuz’da Pakistan’ın aşiret bölgesi olan Hayber-Pahtunhva’da İslam Uleması Cemiyeti Partisi’nin (JUI-F) kongresini hedef alan bir terör saldırısı gerçekleşti. Saldırıda en az 54 kişi hayatını kaybederken; 200’ün izerinden insan da yaralandı. Bu saldırı, Pakistan’da artan terör saldırılarını bir kez daha gündeme getirdi.

Küresel Terörizm Endeksi’ne göre 2022 yılında Pakistan’da gerçekleşen terör saldırıları %120 arttı. Ülke, söz konusu endekste terörden etkilenen ülkeler listesinde altıncı sırada yer alırken; Afganistan merkezli güvenlik sorunlarından etkilenen ülkeler listesinde ise ilk sırada bulunuyor.

Pakistan’da çok sayıda terör saldırısı gerçekleşirken; bu saldırılarda ön plana çıkan örgütler, ayrılıkçı Beluç gruplar bağlamında “Belucistan Kurtuluş Ordusu” ve terör örgütü Tehrik-i Taliban Pakistan’dır (TTP). Peki, Pakistan’da terör saldırıları niçin artıyor?

gdh.digital Özel Haberler Ekibi, 5 soruda Pakistan’da artan terör saldırılarını inceledi.

1. Artan terör saldırılarında Pakistan’ın iç dinamiklerinin etkisi var mı?

Pakistan etnik ve mezhepsel anlamda son derece heterojen bir yapıya sahip. Ülkede Pencabiler, Sindler, Peştunlar, Seraikiler ve Beluçlar başta olmak üzere çeşitli kimlik gruplarına mensup kesimler bir arada yaşıyor. Ayrıca nüfusun yaklaşık %15’i Şiilik itikadına mensup. Ülkede bir üst kimliğin oluşamaması, etnik ve mezhepsel fay hatlarını kırılganlaştırsa da İslam dininin kimlik grupları arasında tutkal vazigesi gördüğünü söylemek mümkün. Buna rağmen demografik heterojenlik, çeşitli kimlik gruplarının radikalleşmesine kapı aralıyor. Bu kapsamda ön plana çıkan gruplar ise Peştunlar ve Beluçlar.

Peştunlar, İngiliz sömürgeciliği döneminde çizilen Durand Sınır Hattı çerçevesinde Afganistan ve Pakistan’da yaşıyor. Tarihsel olarak Kabil’e egemen olan karar alıcıların kendilerini yalnızca Afganistan’ın değil; tüm Peştunların lideri olarak konumlandırması ve Afganistan’ın Durand Sınır Hattı’nı tanımaması, Pakistan Peştunlarında da ayrılıkçı eğilimlerin karşılık bulmasına yol açıyor. Nitekim halihazırda Afganistan’a egemen olan Taliban da Peştun milliyetçisi kimliğiyle tanınıyor. Pakistan Talibanı olarak da bilinen TTP de “Büyük Peştunistan” idealine sıcak bakıyor. Bu da Pakisan’da TTP’nin varlık göstermesine kapı aralıyor.

Dahası Afganistan’ın Sovyetler Birliği tarafından işgali döneminde ABD’nin desteğiyle Pakistan merkezli Diyobendi Medreselerinde eğitim alan kesimlerin ideolojik altyapısı da TTP’nin eleman teminini kolaylaştırıyor.

Diğer taraftan Beluçlar da İran-Afganistan sınırında sınırın her iki tarafında yaşayan bir kimlik grubu. Beluçlar, her iki ülkenin de en geri kalmış bölgesinde yaşıyor ve geri kalmadıklarını, geri bırakıldıklarını düşünüyor. Bu da Pakistan Beluçları arasında terör örgütlerinin zemin bulmasını mümkün hale getiriyor.

2. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi, Pakistan’daki güvenlik durumunu nasıl etkiledi?

Pakistan’daki terör eylemlerinde yaşanan artış, 2022 Küresel Terörizm Endeksi verilerinden de görüleceği üzere, ABD’nin Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilmesnin ardından hız kazandı. Kukusuz bu durumun oluşmasında söz konusu ülkede oluşan güç boşluğu etkili oldu.

Üstelik ABD ve müttefiklerinin Afganistan’dan çekilirken bıraktığı silahlar da terör örgütlerinin eline geçti. Bu da Afgansitan’a snırdaş devletlerin ve özellikle de Pakistan’ın güvenlik sorunlarını derinleştirdi. Nitekim İslamabad yönetimi de Pakistan’da düzenlenen terör saldırılarında ABD ve müttefiklerinin bıraktığı silahların kullanıldığını ve saldırganların terör eylemlerinin ardından Afganistan topraklarına geçtiğini ifade ediyor. Dolayısıyla Pakistan’ın güvenliksizleşmesi, Afganistan’daki güç boşluğuyla yakından ilişkili. Buna terör örgütü DEAŞ'ın bölgede artan faaliyetlerini eklemek de mümkün.

3. Pakistan’daki saldırıların hedefi Kuşak-Yol Projesi mi?

İddiaya göre, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin nedenlerinden biri de küresel güç mücadelesindeki temel rakipleri olan Rusya ve Çin’i istikrarsızlaştırmak istemesi. Zira radikalleşme ve terörün Afganistan’da zemin bulması halinde sürecin Orta Asya ülkeleri üzerinden Rusya’yı, Vahan Koridoru üzerinden Çin’i ve Pakistan vesilesiyle Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu (CPEC); dolayısıyla Kuşak-Yol Projesi’ni istikrarsızlaştırma ihtimali var.

Bu anlamda Pakistan’da artan terör saldırılarının bilhassa CPEC’i hedef aldığı görülüyor. Çünkü Kuşak-Yol Projesi’nin altı ekonomik koridorundan biri olan CPEC’in denizlere açıldığı nokta olan Gwadar Limanı, Belucistan coğrafyasında yer alıyor. Beluç örgütlerin bölgede artan terör saldırılarını da bu bağlamda okumak mümkün. Zaten saldırılarda genellikle Kuşak-Yol Projesi yatırımları ve Çinli işçiler hedef alınıyor.

Batılı aktörlerin terör örgütlerini vekil unsur olarak kullanma konusundaki tecrübesi de Pakistan’da artan terör saldırılarında ayrılıkçı Beluç örgütlerin ve terör örgütü TTP’nin Kuşak-Yol Projesi’ni istikrarsızlaştırmak için vekil aktör olarak kullanılma ihtimalini güçlendiriyor.

4. Pakistan Hükümeti, nasıl bir terörle mücadele politikası yürütüyor?

Pakistan Hükümeti, terör örgütleriyle mücadele konusunda kararlı bir duruş sergileyerek operasyonlar düzenlese de İslamabad yönetimi, terörle mücadelede başarı elde etmenin Afganistan’ın terörden arındırılmasından geçtiğine inanıyor. Bu yüzden de sınırötesi operasyon seçeneğini önemsiyor. Lakin bu konunun dillendirilmesi dahi Taliban tarafından Afganistan’ın egemenliğinin ihlali şeklinde yorumlanıyor. Dolayısıyla taraflar arasında işbirliği geliştirilmeden, Pakistan’ın terörle mücadelede somut neticeler elde etmesi kolay gözükmüyor.

5. Saldırılar Pakistan’ın dış politikasını nasıl etkiliyor?

Pakistan, bir yandan terörle mücadele ve güvenlik boyutunda ABD’yle işbirliğinin yollarını ararken; diğer taraftan da Çin’le Kuşak-Yol Projesi yatırımlarının güvenliğine ilişkin işbirliği yapıyor. Bu esnada ayrılıkçı Beluç gruplara karşı İran’la birlikte çalışmaya çabalayan Pakistan, Afganistan’daki terör örgütleri konusunda ise Taliban’la birtakım problemler yaşıyor. Buna rağmen Pakistan-Taliban ilişkilerinde diyalog devam ediyor.

Özellikle de Pakistan ile terör örgütü TTP arasında ateşkes imzalanması hususunda Taliban’ın arabuluculuğu masadaki seçenekler arasında yer alıyor. Tarafların geçmişte imzaladığı ateşkeste de Taliban’ın arabuluculuğu söz konusuydu. Diğer taraftan DEAŞ'la mücadelenin Pakistan-Taliban hattında bir işbirliği alanına dönüşmesi de olasılık dahilinde.

Tartışma