AB yaptırımlarından korkan Rus şirketleri Güney Kıbrıs’tan çekildi
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (GKRY) önde gelen gazetelerinden Phileleftheros, büyük Rus şirketlerinin ülkeyi toplu olarak terk ettiklerini açıkladı.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (GKRY) önde gelen gazetelerinden Phileleftheros, şirketlerin Rusya’nın özel vergi rejimine sahip idari bölgelerine ya da Kazakistan gibi komşu ülkelere geçiş yaptığı belirtildi.
Örnek olarak gazete, TCS Group (Tinkoff Bank’ın ana şirketi), Etalon Group, perakendeci Fix Price, United Medical Group (Avrupa Tıp Merkezi’nin holding şirketi), Transmashholding, Globaltrans ve e-ticaret devi Ozon’un adadan ayrıldığı veya ayrılmayı planladığı bilgisini paylaştı.
Gazeteye göre, son aylarda ‘sektörlerinde büyük miktarda iş yapan’ ve çift haneli değerlere sahip sayıda şirket, Güney Kıbrıs’ın yargı alanından ayrılmak istediklerini açıkladı.
Haberde, ‘diğer ticari kuruluşların da yakın gelecekte aynı şeyi yapacakları’ değerlendirmesi yer aldı.
Gazete bu durumu, ülkenin yeni makamlarının Rusya karşıtı yaptırımların delinmesine karşı çıkma yönündeki politikasına bağladı.
Rus oligarklar, yaptırımlardan kaçmak için Güney Kıbrıs’ı mesken tuttu
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun (ICIJ) yeni araştırma raporu "CyprusConfidential", Güney Kıbrıs’ta bazı vergi denetim şirketleri eliyle yaptırım listesinde yer alan Rus oligarkların paralarının aklandığını ortaya çıkardı. Elde edilen belgelerde, Rusya'nın en zengin insanlarının 60'ından fazlasının ve yaptırım uygulanan en az 71 kişi ve kuruluşun yanı sıra eski Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in ve dünyanın en büyük danışmanlık şirketlerinden PwC’nin ve de ismi geçiyor.
Raporda, uluslararası danışmanlık PwC’nin Güney Kıbrıs’ta ofis açtığı (PwCCyprus) ve 1100 Ukrayna işgalinin başından itibaren Putin’in müttefiklerinin hizmetine verdiği, 2014’te Kırım yüzünden yaptırım listesinde bulunan 25 oligarktan en az 12’si için çalıştığı da kaydedildi. PwCCyprus’un Alexey Mordashov isimli Rus sanayicinin 1,4 milyar dolarlık yatırımını, onun adına transfer ettiği belirtildi.
Raporda PwC’nin eski ortakları tarafından kurulan Abacus Ltd. isimli şirketin Petr Aven isimli Rus milyarder ile ilgili İngiltere Ulusal Suç Dairesi tarafından yürütülen mahkeme sürecinin odağında bulunduğu ve Aven’in, Abacus aracılığıyla (mal varlığını karmaşık para-finans ağı aracılığıyla saklayarak- yaptırımlardan kaçmakla itham edildiği kaydedildiği de ifade ediliyor.
PwC dosyalarını inceleyen Uluslararası Şeffaflık Örgütü avukatı Kush Amin’e göre ise PwC’nin Mordashov ile çalışması “yüksek riskli kişilerin yaptırımların etkilerinden kaçınmasına yardımcı olma konusunda açık bir isteklilik gösterdiğine” işaret ediyor.
ICIJ, yaptırım uygulanan bu 96 Rus’tan 67’sinin oligark olduğunu ve bunların çoğunun Forbes’un 2023 dünya milyarderleri sıralamasında yer aldığını tespit etti.
Raporda İngiliz mahkemelerinin, Dimitris Yoanndis adlı bir kişiyi mal varlıklarını karmaşık para-finans ağları aracılığıyla saklamaya çalışan Rus oligarklara yardım etmekle suçladığı, Yoannidis’e ait MeritServus isimli şirketin ise Roman Abramoviç’le yakın ilişki içerisinde olduğu, adı yaptırım listesinde bulunan Konstantin Malofeyev de dahil Rus oligarklara ait veya onların kontrolündeki 100’den fazla Rum şirketin çalışmalarını yönettiği bilgisi veriliyor.
Chelsea Futbol Kulübü’nün eski sahibi Abramoviç, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) tarafından yaptırımlara maruz kalmış, ancak daha önce Putin ile herhangi bir mali ilişkisi olduğunu reddetmişti. Sızan belgeler, Abramoviç’i 2010 yılında 40 milyon dolarlık gizli bir anlaşmayla ilişkilendiren yeni kanıtları ortaya koyuyor.
Söz konusu gizli anlaşmayla, Abramoviç ile bağlantılı şirketlerin sahip olduğu karlı bir Rus reklam şirketi Video International’ın hisseleri, Putin’in yakın çevresinden iki kişiye değerinden daha düşük bir bedelle devredildi.