ABD Azov Taburu'na silah yasağını kaldırdı

Karar, Dışişleri Bakanlığı'nın bir zamanlar Ukrayna Ulusal Muhafızları'na bağlı bir milis gücü olan Azov Taburu'na ilişkin incelemesinin ardından alındı.

1. resim

ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin, Washington'da grubun kökenlerine ilişkin endişeler nedeniyle yıllar önce konulan yasağı kaldırarak, geçmişi şaibeli olan bir Ukrayna askeri birliğinin ABD silahlarını kullanmasına izin vereceğini söyledi.

Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgalinin başlarında Mariupol'deki Azovstal çelik fabrikasını inatçı ama sonuçta başarısız bir şekilde savunmasıyla bilinen Azov Taburu, özellikle etkili bir savaş gücü olarak kabul ediliyor. Ancak yaklaşık on yıl önce Amerikan silahlarını kullanmaları yasaklanmıştı çünkü ABD yetkilileri bazı kurucularının ırkçı, yabancı düşmanı ve aşırı milliyetçi görüşleri benimsediğini tespit etmiş ve BM insan hakları yetkilileri grubu insani ihlallerle suçlamıştı.

Bir zamanlar gönüllü milislerden oluşan ve 2015'te Ukrayna Ulusal Muhafızları'na dahil edilen birlik, artık diğer birliklerle aynı ABD askeri yardımına erişebilecek. Politika değişikliği Kiev'in yaz savaş sezonuna girdiği ve Ukrayna'nın doğusundaki hedefler ve ülkenin enerji altyapısı üzerindeki baskısını arttıran Rus ordusuyla karşı karşıya kaldığı bir dönemde açıklandı.

Ajans tarafından yapılan açıklamada, ABD'nin askeri yardımlarının büyük insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiği kanıtlanan yabancı birliklere gitmesini engelleyen "Leahy Yasası "na atıfta bulunularak, "Kapsamlı incelemenin ardından Ukrayna'nın 12. Özel Kuvvetler Azov Taburu, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Leahy incelemesini geçti" denildi.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada bu tür ihlallere ilişkin "hiçbir kanıt" bulamadığını belirtti.

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü yasağın ne zaman kalktığını ve ABD silahlarının Azov personeline ulaşıp ulaşmadığını söylemeyi reddetti. Ne Azov liderliği ne de Ukrayna hükümeti yorum taleplerine yanıt vermedi.

Yasağın kaldırılması, birliğin ABD teçhizatına erişimi olması halinde 2022'de Azovstal'ı savunurken daha etkili olabileceğini söyleyen Ukraynalı yetkililer için en önemli öncelikti. Birliğin üyelerinin ABD ordusu tarafından düzenlenen eğitimlere katılmaları da yasaklanmıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin uzun zamandır Azov Taburu'nun ırkçı ve aşırı milliyetçi unsurlarını, Ukraynalı savaşçıların ve Kiev'deki yöneticilerinin neo-Nazi olduğu suçlamasının bir unsuru olarak gösteriyordu. ABD politikasındaki değişimin Rusya'nın bu eleştirilerini yeniden alevlendirmesi muhtemeldir.

Fakat Tabur'un lider kadrosu uzun zaman önce bu çağrışımlardan kurtulduklarını ve komutanlarının o dönemden bu yana tamamen değiştiklerini söylüyor.

Ukrayna içinde taburun adı, ülkenin kuşatma altındaki Mariupol kentindeki son direnişiyle eş anlamlı hale geldi. Ukrayna sonunda çelik fabrikasında kalan birliklere hayatta kalmak için Rus güçlerine teslim olmalarını emretti. Mayıs ayı başı itibariyle 900'den fazla asker esaret altında bulunmaktadır.

Kalan Azov mahkumlarının durumu Ukraynalıların aklında ve kalbinde yer etti ve "Azov'a Özgürlük" sloganı Kiev'deki protestolarda sıkça kullanılan bir slogan haline geldi.

Azov geçen yıl bir tabur olarak yeni statüsünü değerlendirdi ve ülke çapında yoğun bir askere alma kampanyası başlatarak yaklaşık iki ay içinde 5,000'den fazla yeni asker topladı. Azovstal'dan sağ kurtulanlar, seçilmeden önce motivasyonları, geçmişleri ve fiziksel uygunlukları konusunda sorgulanan acemilerle mülakat yapanlar ve onları eğitenler arasındaydı.

Dışişleri Bakanlığı'nın inceleme sürecinden ayrı olarak, ABD ödenek yasaları Azov Taburu'nun Amerikan yardımı almasını uzun süredir yasaklıyor. ABD'li yetkililer 2014 Azak Taburunun şu anda Ulusal Muhafızların bir parçası olan taburdan yapısal olarak farklı olduğu için bu kısıtlamaların geçerli olmadığını söylüyor.

Tartışma