ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Afganistan Raporu: İkilemle karşı karşıya kaldık
ABD’nin Afganistan’dan “kaotik” şekilde çekilmesi konusunda Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı raporda hem Trump hem de Biden yönetimine eleştiriler yöneltildi. Her iki yönetimde de yetersiz olduğu belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın talimatı doğrultusunda, ABD’nin Afganistan’dan “kaotik” şekilde çekilmesi konusunda hazırlanan rapor yayımlandı.
90 gün süren bir değerlendirmenin ardından hazırlanan 85 sayfalık raporun 24 sayfası kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda çekilme sürecinde yaşanan eksikliklerden dolayı herhangi bir isim doğrudan telaffuz edilmedi.
Ancak raporda, “Dışişleri Bakanlığı en kötü senaryolar konusunda daha iyi planlama yapmalı, kriz yönetimi kabiliyetlerini güçlendirmeli ve üst düzey yetkililerin kendi varsayım ve kararlarına meydan okuyan görüşlerde dahil mümkün olan en geniş yelpazede görüşleri dinlemesini sağlamalı” ifadeleri yer aldı.
“İkilemle karşı karşıya kaldık”
Raporda Amerikan büyükelçiliği personelinin, pandemi ve ABD askerlerinin sayısının azaltılması sebebiyle daha düşük düzeyli bir güvenlik ortamına rağmen iyi bir performans gösterdiği kaydedildi.
Eylem Sonrası Değerlendirme (After Action Review) adını taşıyan raporda, “Hem Başkan Trump hem de Başkan Biden’ın Afganistan’da ABD’nin askeri görevini sonlandırma kararının Afgan hükümeti ve güvenliği açısından ciddi sonuçları oldu” denildi.
“Sahadaki koşullar kötüleştikçe ve Afgan hükümetiyle Taliban arasında başarılı barış müzakeresi ihtimali azaldıkça, Dışişleri Bakanlığı yönetimi ve Kabil Büyükelçiliği, Afganistan’da ABD varlığının önemli ölçüde azaltılması ve risk altında olan Afganların tahliyesinin hızlandırılmasının, Afgan hükümetine duyulan güveni sarsma ve ABD’nin kaçınmayı umduğu çökmeyi tetikleyebileceği ikilemiyle karşı karşıya kaldı“ şeklindeki değerlendirme de raporda dikkat çekti.
Raporda Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin başkent Kabil’den ani şekilde ayrılmasının ve kentin Taliban’ın eline geçmesinin “ülkeyi yakından izleyen tüm gözlemcileri hazırlıksız yakalayan bir hızla gerçekleştiği” belirtildi.
“Afgan hükümeti güçlerinin Kabil’i savunup müzakere yoluyla iktidar devrine ilişkin anlaşma ihtimaline karşı elinde tutmasına yönelik olasılıkların azaldığına dair uyarı işaretleri vardı” ifadelerine raporda yer verildi.
''Süreçten ders çıkarıldı”
ABD’nin Afganistan’dan 2021 yılı Ağustos ayında çekilmesinin ardından Afgan hükümeti çökmüş ve yaklaşık 125 bin ABD vatandaşı ve ABD’ye yardım eden Afganistan vatandaşı uçaklarla ülkeden çıkarılmıştı.
Çekilme sürecinde Kabil Havaalanı dışındaki bombalı saldırıda 13 ABD askeri ve 150’den fazla Afgan hayatını kaybetmişti.
Kaotik olarak nitelenen çekilme ve tahliye sürecinin ardından özellikle Cumhuriyetçiler’den sert eleştiriler gelmiş, eksikliklerin değerlendirilmesi ve bunun kamuoyuyla ve kongre ile paylaşılması talep edilmişti.
Raporda bakanlıkların ilgili ofislerinin ve birimlerinin bu süreçten dersler çıkardığı ve bazılarının da değişiklikleri uygulamaya başladığı belirtildi.
Beyaz Saray basın sözcüsü Karine Jean-Pierre ise Cuma günü yaptığı açıklamada Başkan Biden’ın süreci yönetme şeklini savundu; “Bir karar vermek zorundaydı. ABD görünürde bir sonu olmayan bir savaşa milyarlarca dolar akıtmıştı. Buna son vermek istiyordu” ifadelerini kullandı.
Eski Başkan Donald Trump’ın sözcüsü Steven Cheung ise konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada kendilerine yönelik eleştirilere karşı çıktı; “Afganistan’dan felaketle sonuçlanan çekilmenin tek bir sorumlusu var, o da Joe Biden” dedi.