ABD ordusu Afrika'da büyük bir tatbikatı tamamladı

ABD ve Afrikalı müttefiklerinin üst düzey askeri yetkilileri, Sahra Çölü'nün tank ve topçu ateşiyle vurulan kısımlarından yükselen toz ve alevleri dikkatle izledi. Pilotlar F-16'ları uçururken başlarını kaldırıp baktılar. Ve Faslı ve Amerikalı personelin olası bir işgal durumunda Atlantik kıyı şeridini savunmak için nasıl sahil başları kuracaklarını açıklamalarını dikkatle dinlediler.

Bu tatbikat senaryosu, ABD'nin kıtadaki en büyük yıllık ortak askeri tatbikatı olan ve Cuma günü Fas'ta sona eren Afrika Aslanı sırasında tartışılanlar arasındaydı.

Geçtiğimiz iki hafta boyunca, yaklaşık 8,100 askeri güç, orduların giderek daha istikrarsız hale gelen bölgelerde yeni zorluklarla karşılaşması nedeniyle bu yıl düzenlenen savaş oyunlarının bir parçası olarak Tunus, Gana, Senegal ve Fas'ta manevra yaptı.

İki hafta süren etkinliğin finaline ev sahipliği yapan ABD ve Fas'tan generaller Afrika Aslanı'nın 20. yıldönümünü ve ABD ile Afrika orduları arasındaki ortaklıkların başladığından bu yana nasıl geliştiğini kutladılar.

ABD'nin Afrika Komutanlığı'nın başındaki General Michael Langley "Bu tatbikat 2004'ten bu yana yıllar içinde sadece birlikte eğitim verdiğimiz çok uluslu servis üyelerinin sayısıyla değil, aynı zamanda eğitimin kapsamıyla da büyüdü ve güvenlikten daha fazlasını içerecek şekilde genişledi" dedi.

Ancak Langley ve Fas Kraliyet Silahlı Kuvvetleri'nden Albay Binbaşı Fouad Gourani'nin canlı ateş gösterileri ve ortaklıklarla ilgili övgü dolu sözlerine rağmen, Afrika'nın bazı bölgeleri çok daha tehlikeli hale geliyor.

Birleşmiş Milletler bu yılın başlarında Afrika'yı "terörizmin küresel merkez üssü" olarak nitelendirdi. Moritanya'dan Çad'a kadar uzanan Sahel bölgesinde aşırılıkçı gruplarla bağlantılı ölümler dramatik bir şekilde arttı.

2020'den bu yana, hükümetlerinin şiddeti önleme konusundaki sicilinden hayal kırıklığına uğrayan subaylar Mali, Burkina Faso ve Nijer'de demokratik yollarla seçilmiş hükümetleri devirdi ve Batılı güçlerle aralarına mesafe koymaya başladı.

Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri Projesi'nin verilerine göre, 2021'den 2024'e kadar militanlar üç ülkede 17.000'den fazla kişiyi öldürdü.

Amerika Birleşik Devletleri, silah yardımı ve istihbarat paylaşımını sivil nüfusu artırmaya ve kurumları güçlendirmeye yönelik girişimlerle birleştirme stratejisine sadık kalıyor.

Ancak ABD yeni rekabetle karşı karşıya. Sömürgeciliğin sona ermesinden onlarca yıl sonra, Batı'nın etkisinin azalması ve ülkelerin Çinli firmalar ve Rus müteahhitlerden daha fazla ekonomik ve askeri destek kabul etmesiyle Afrika bir kez daha Büyük Güçler arasındaki savaşın içine girdi.

Afrika Aslanı'nda ABD ordusu, sınırlarının içinde ve hemen ötesinde istikrarsızlıkla karşı karşıya olan ülkelere sunduklarının bir kısmını sergiledi. Ortak tatbikatta tanklar ve bombardıman uçaklarının yanı sıra sahra hastaneleri, tıbbi tahliyeler ve insani yardım konularında operasyonlar ve uygulamalar da yer aldı.

Tatbikat, yalnızca askeri güce odaklanmak yerine, iklim değişikliğinden yerinden edilmeye kadar istikrarsızlığın temel nedenlerini ele almaya yönelik "tüm hükümet" yaklaşımını vurguladı.

Bu strateji, lideri Yevgeny Prigozhin'in geçen yıl öldüğü Rus devletinin finanse ettiği özel askeri şirket Wagner'in devamı olan Africa Corps tarafından sunulandan farklı.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde Afrika uzmanı olan Cameron Hudson, ABD ordusunun çabalarını ne kadar genişletirse genişletsin, terörle mücadeleye odaklanmaya devam etmesinin Batı Afrika'daki askeri liderleri güçlendirmeye devam edeceğini söyledi.

Afrika Aslanı gibi eğitim tatbikatlarına rağmen, ABD askeri liderleri uzun zamandır stratejik olarak kritik olarak nitelendirdikleri yerlerde ortaklıklarını sürdürmekte zorluklarla karşılaşıyor. Afrika Aslanı'na katılan Nijer ve Çad gibi ülkeler Rus eğitmenleri ve paramiliter güçleri benimsedi ve ABD askerlerinin geri çekilmesi için bastırdı.

ABD'li askeri yetkililer "kötücül" Rus ve Çin etkisi tehdidini değerlendirdiklerini ancak jeopolitik rakiplerinden yardım kabul eden ülkelerde çalışabileceklerini belirtiyorlar.

Yeni Güney Politika Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Rachid El Houdaigui, Batı Afrika ülkelerinde artan genç nüfusun yeni siyasi kimlikler oluşturmak istediğini ve yıllarca süren güvensizliğin ardından Batı'ya şüpheyle yaklaştığını söyledi.

"Afrika devletleri çeşitliliği olumlu buluyor. Bu onlara seçme şansı tanıyor ve pek çok olanak sunuyor" diyerek Sahel'de kapılarını Rus ve Çin yardımına açan ülkeler hakkında konuştu.