ABD Ordusu, Çin'in Tayvan'a saldırmasını önlemek için "cehennem” planı hazırlıyor

Kod adı "Hellscape" olan ABD stratejisi, kaos yaratmak ve tam bir yanıt için zaman kazanmak amacıyla Tayvan Boğazı'na binlerce insansız denizaltı, gemi ve insansız hava aracı konuşlandırmayı içeriyor.

ABD Hint-Pasifik Komutanı Amiral Samuel Paparo, Çin'in Rusya'nın Ukrayna'daki ilk planlarına benzer şekilde dünyaya bir oldubitti sunmak için hızlı bir zafer istediğine inanıyor.

ABD, Ukrayna'nın yenilikçi insansız hava aracı kullanımından ders alarak insansız hava aracı sürüleri oluşturmak için "Replicator" programına 1 milyar dolar yatırım yapıyor.

Uzun süredir devam eden "stratejik belirsizlik" politikası çerçevesinde ABD, Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacağını hiçbir zaman taahhüt etmedi.

Başkan Biden defalarca Tayvan'ı savunmak için ABD ordusunu göndereceğini söylemiş olsa da Time'a verdiği son röportajda "Koşullara bağlı" diyerek yeni bir uyarıda bulundu.

Başkan Donald Trump'ın Tayvan adına müdahalede bulunma olasılığı daha düşük görünüyor; görevdeyken bir senatöre Çin'in saldırması halinde "bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok" demişti.

Paparo, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün ev sahipliğinde her yıl düzenlenen Shangri-La Diyaloğu'nda konuştu:

"Dünyaya kısa ve keskin bir savaş sunmak istiyorlar, böylece dünya kendini toparlayamadan bir oldubitti yaşanmış olacak. Benim işim şu andan 2027'ye ve sonrasına kadar ABD ordusunun ve müttefiklerinin galip gelmesini sağlamak."

Paparo, Çin'in muhtemel stratejisinin Tayvan'ı çok az uyarı ile büyük bir saldırı ile ezmek olduğunu söyledi.

Xi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2022'de Ukrayna'da yaptığı hatayı tekrarlamak istemiyor; Rusya'nın ilk geniş çaplı işgali başarısız olmuş ve uzun bir yıpratma savaşına dönüşmüştü.

Buradaki fikir, Çin'in işgal filosu Çin ve Tayvan'ı ayıran 100 millik su yolunda ilerlemeye başlar başlamaz, ABD ordusunun binlerce insansız denizaltı, insansız su üstü gemisi ve insansız hava aracı konuşlandırarak bölgeye akın etmesi ve Tayvan, ABD ve ortak güçlere tam bir karşılık vermek için zaman kazandırmasıdır.

Paparo, "Bir dizi gizli yetenek kullanarak Tayvan Boğazı'nı insansız bir cehenneme çevirmek istiyorum" dedi.

"Böylece hayatlarını bir ay boyunca tamamen perişan edebilirim, bu da bana her şeyin geri kalanı için zaman kazandırır."

"İçinde ne olduğunu size söyleyemem," diye yanıtladı Paparo ayrıntılar sorulduğunda.

"Ama gerçek ve yapılabilir."

Bu sistemlerin ne zaman teslim edileceği belli değil.

ABD düşünce kuruluşlarında yapılan savaş oyunu tatbikatlarının çoğuna göre, insansız hava aracı sürüleri saldırı anında hazır olmazlarsa, bu durum ABD Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının ağır kayıplar vereceği ve muhtemelen Japonya, Güney Kore ve Filipinler gibi müttefikleri de kapsayacak şekilde genişleyecek uzun süreli bir çatışma ihtimalini artırabilir.

"Hellscape" zamanında bir araya gelse bile, drone sürüleri tek başına Pekin'in Boğaz'ın kendi tarafındaki devasa askeri yığınağıyla boy ölçüşemeyecektir.

PLA nükleer, deniz, hava kuvvetleri, siber, istihbarat ve elektronik savaş kabiliyetlerini rekor hızda genişletiyor.

Paparo'ya göre Çin'in askeri bütçesi muhtemelen Pekin'in kamuoyuna açıkladığının üç katı, yani yıllık 700 milyar dolar civarında.

Bu arada, Paparo'nun selefi tarafından Mart ayında Kongre'ye gönderilen bir mektuba göre, Hint-Pasifik Komutanlığı'nın bütçesi sadece bu yıl ihtiyacı olan 11 milyar doların altında.

Savunma planının finansmanı tek sorun değil. ABD ordusunun şu anda Çin'in hipersonik "uçak gemisi katili" seyir füzelerini durdurmak için güvenilir bir yolu yok.

ABD'nin uzay varlıkları da Çin saldırısına karşı savunmasız durumda.

ABD'nin Tayvan'a yaptığı askeri teslimatlar programın çok gerisinde.

Japon yetkililer Biden yönetiminin Tokyo'nun Tayvan üzerinde ya da Çin'in giderek daha saldırganlaştığı Güney Çin Denizi'nde bir çatışmaya hazırlanmak için yeni bir ortak görev gücü kurma talebine ayak sürüdüğünü söyledi.

Xi'nin tek seçeneğinin geniş çaplı bir işgal olmaması da planlamayı zorlaştırıyor.

Çin, geçen ay Tayvan'ın William Lai olarak da anılan Devlet Başkanı Lai Ching-te'yi göreve getirmesinin ardından uyguladığı gibi, saldırmaktan vazgeçip adayı abluka altına alabilir.

Pekin ayrıca Tayvan halkını yeniden birleşmeye zorlamak ve zihinlerini karıştırmak için ekonomik baskı, siyasi müdahale ve dezenformasyon kullanıyor.

Bu tehditlere karşı koymak Hint-Pasifik Komutanlığı'nın görev alanı dışında kalıyor.

Askeri bir yetkili olarak Paparo'nun uluslararası diplomaside resmi bir rolü yok ancak Çin'in "rövanşist, revizyonist ve yayılmacı" olarak adlandırdığı hükümeti hakkında güçlü görüşleri var.

Batı'nın kırk yıldır Çin'i siyasi olarak liberalleşmeye ikna etmeye çalışmasının başarısız olduğuna ve Asya için yeni ve daha tehlikeli bir döneme yol açtığına inanıyor.

"Bölgenin önünde iki seçenek var. Birincisi, boyun eğebilirler ve sonuç olarak bazı özgürlüklerinden vazgeçebilirler ... ya da tepeden tırnağa silahlanabilirler" dedi.

"Her iki durumun da Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarının güvenliği, özgürlüğü ve refahı üzerinde doğrudan etkileri var."

Paparo haklı.

Kimse Asya'da bir silahlanma yarışının ideal bir sonuç olduğunu düşünmüyor.

Ancak Pekin bir silahlanma yarışında ısrar ederse, ABD ve ortakları bunu kaybetmeyi göze alamaz.

George Washington'un dediği gibi, "Savaşa hazırlıklı olmak barışı korumanın en etkili yollarından biridir."

Washington'un daha fazla adım atmaması halinde Xi yakında Tayvan'ın kendisine ait olduğu sonucuna varabilir.