ABD'nin ATACMS kararı ve Trump-Pentagon çatışması
ABD ve NATO'nun Trump dönemindeki Ukrayna desteği nasıl devam edecek? İşte ABD'nin ATACMS kararının nedenleri ve Trump-Pentagon çatışması.
Yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump, ABD'nin Ukrayna'ya askeri desteğini şekillendiren üst düzey Pentagon yetkililerini ve komutanlarını değiştirmeye hazırlanırken, Biden yönetimi sürpriz bir şekilde, Ukrayna'ya Rus topraklarını vurmak için uzun menzilli Amerikan füzeleri olan ATACMS'ları kullanma izni verdi.
Bu hamle; Trump ve ekibi, savaşa dair müzakere edilmiş bir ateşkes anlaşması yapmayı ve bu anlaşmayı kolaylaştırmak için bir “özel bir arabulucu” atamayı planlarken gerçekleşti.
Diğer bir ifade ile, tıpkı Trump'ın bir önceki döneminde yaşanan Trump-Pentagon mücadelesi, Trump daha göreve gelmeden yeniden başlamış oldu.
Pentagon, 2 yılı aşkın süredir devam eden savaşın, Rusya-NATO savaşına evrilmesine pahasına böyle bir karar aldı ve bu kararla birlikte, Ukrayna'da “zafer politikasından” vazgeçmeyeceği mesajını verdi.
Putin ise daha önce defalarca, “ABD ve NATO müttefiklerinin böyle bir karar almasının, Ukrayna'daki savaşa doğrudan katılmaları anlamına geleceğini” ifade etmişti.
İngiltere ve Fransa'dan destek
Diğer yandan İngiltere ve Fransa da, ABD'ye destek niteliğinde bir karar alarak, Ukrayna'ya uzun menzilli Storm Shadow seyir füzelerini Rus topraklarında kullanma izni verdiğini açıkladı.
Kremlin'den gelen açıklamalara göre Ukrayna geçtiğimiz Salı günü Rusya'ya birkaç adet ATACMS ile saldırı gerçekleştirdi. Bundan sadece bir gün sonra ise Ukrayna, Rusya'nın Kursk bölgesine yönelik saldırılarında 12 adet İngiliz-Fransız yapımı uzun menzilli Storm Shadow füzesi kullandı.
Şüphesiz gelinen noktada daha uzun menzilli füzeler Ukrayna'nın savaşı kazanmasını sağlamayacak. Ancak Ukrayna güçlerinin Rusya'nın daha derinlerinde bulunan Rus güçlerine ve askeri varlıklarına daha fazla zarar vermesini, Kursk'taki askerli varlığını korumasını ve olası bir barış masasında elinin güçlenmesini sağlayacak.
Füzelerin menzili 300 km'nin üzerinde ve Kursk, Rostov ve hatta Moskova'ya kadar ulaşabilme yeteneğine sahip.
Ancak burada dikkat çekilmesi gereken başka bir nokta var.
ATACMS füzeleri, ABD'nin GPS sistemini kullanıyor ve bunun için de ABD uydularının kullanımı gerekiyor. Yani diğer bir ifade ile bu füzeler, ABD ordusunun desteği olmadan kullanılılamıyor.
Neden şimdi?
Neredeyse savaşın başladığı günden bu yana Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD ve Avrupalı müttefiklerinden uzun menzilli füzelerin kullanılmasına dair olumlu bir cevap almaya çalıştı.
ABD geçen yıl Ukrayna’ya ATACMS füzeleri verdiğini ilk kez duyurdu ancak Biden yönetimi, şimdiye kadar bu unsurların Rusya toprakları içinde kullanılmasına izin vermemişti.
Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamalarda ise bunun nedeni, “Rusya’nın gerilimi daha da tırmandırmamasını sağlamak” olarak tanımlandı. Hatta Biden bu kararı, “Üçüncü bir dünya savaşından kaçınmaya çalışıyoruz” sözleriyle savundu.
Son olarak ise geçtiğimiz Eylül ayında ABD'ye giden Zelenskiy, yeni bir “zafer planı” kapsamında Biden ve Harris ile bir araya gelerek uzun menzilli füzelerin kullanımına dair onay almaya çalıştı ancak bunu yine başaramadı.
Gelinen noktada ise ABD'nin fikir değişikliğinin ardında iki neden bulunuyor.
Bunlardan birincisi, Rusya’nın savaşa Kuzey Kore’yi dahil etmesi olarak kabul ediliyor.
İkincisi ise Pentagon, yeni Trump dönemine dair Trump ve yönetimine mesaj vermeye çalışıyor.
Nitekim hem mevcut ABD yönetimi, hem de müttefikleri uzun süredir, Ukrayna’nın ABD’den alacağı desteğin kesilmesi durumunda Ukrayna'ya yardımın devam etmesini sağlayacak şartları oluşturmaya çalışıyor.
Hatta Trump'ın adaylığının kesinleşmesinin ardından Avrupa ülkeleri, yardımların sürdürülebilirliğini sağlamak için Macaristan'ı by-pass edecek bir plan üzerinde çalışmaya başlamıştı.
Hazırlanan bu plana göre, üye ülkeler arasında "en yüksek kredi notuna sahip" olanlar yardım konusunda oybirliğine vardığı takdirde 27 ülkenin tamamının onayı alınmak zorunda kalınmayacaktı.
NATO'da benzeri bir çalışma yaparak, NATO'nun Ukrayna'ya yardımlarını tek ülkenin vetosuna indirgemeyecek şekle getirecek bir mekanizma üzerinde çalıştığını açıklamıştı.
O dönem NATO Genel sektereri olan Stoltenberg'in açıkladığı plana göre, NATO'nun Avrupalı üyeleri ortak bir Ukrayna yardım fonu oluşturacak ve böylece ABD tarafından sağlanan önemli miktardaki fonların NATO'daki mekanizma aracılığı ile Ukrayna'ya transferi sağlanacaktı.
Gerek Avrupa Birliği'nin gerekse Avrupalı NATO üyesi ülkelerin bu planları henüz hayata geçirilmedi. Ancak altyapısı oluşturulan bu planların Trump'ın politikaları doğrultusunda devreye alınmaya çalışılacağı söylenebilir.
Savaşın geleceği
Trump bu kritik kararın üzerinden günler geçmesine rağmen, ilginç bir şekilde bu karar hakkında hiçbir açıklama yapmadı.
Sadece yeni ABD Başkanı Trump'ın oğlu Donald Trump Jr. sosyal medya hesabında karara tepki gösterdi.
Donald Trump Jr paylaştığı mesajında;
“Askeri-endüstriyel kompleks, babamın barış yaratma ve hayat kurtarma şansı olmadan önce 3. Dünya Savaşı'nı başlattıklarından emin olmak istiyor gibi görünüyor.”
ifadelerini kullandı.
Biden yönetiminin gider ayak verdiği bu karar, ABD içerisinde yeniden Pentagon-Trump çatışmasının başlayacağının ilk sinyali olarak kayıtlara geçti.
Bu gelişme ayrıca, önümüzdeki 4 yıl boyunca bu türden çatışmaları daha sık göreceğimize dair de güçlü bir mesaj verdi.