Ahtapot savaşları

İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, Türkiye’deki vatandaşlarına çağrıda bulundu ve ülkeyi hızlı bir şekilde terk etmelerini istedi. Sebebi İran’ın İsrail vatandaşlarını hedef alacağına yönelik endişeydi. Peki gerçekten böyle bir tehlike var mı?

1. resim
14.06.2022

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin güvenlik politikalarının başat mimarlarından birisiyle sohbet ediyorduk. O günlerde İsrail ve İran arasında gerilim yine had safhadaydı. “Sıcak bir temas bekliyor musunuz” diye sormuştum. Üst düzey yetkili

“Bu iki ülke sürekli savaşın eşiğine gelir ancak savaşmaz. Gerilim laftadır. Biz onları boş verelim, işimize bakalım”

demişti.

O günden bu yana bölgede çok şey değişti.

  1. Suriye rejimi muhaliflere üstünlük sağladı.
  2. Türkiye Suriye’nin kuzeyine operasyonlar yaptı. Libya, Doğu Akdeniz ve Kafkaslarda etkisini artırdı.
  3. ABD Suriye’den kısmen çekildi.
  4. İsrail’in liderliğinde önce Küre İttifakı kuruldu, Biden’ın ABD başkanı olmasıyla bu ittifak zayıfladı.
  5. Türkiye gerilim yaşadığı bölgesel aktörlerle ilişkilerini tazelemeye başladı.
  6. Biden’ın göreve gelmesi ve Küre İttifakı’nın zayıflamasıyla İran’ın eli rahatladı.
  7. Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’nın bölgedeki askeri kapasitesi zayıfladı, Suriye’de üçüncü tarafların iştahı arttı.
  8. Bölge vekaletler savaşı yerine aktörlerin gelişmelere doğrudan müdahil olduğu bir sürece girdi. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi, Libya ve Dağlık Karabağ operasyonları, ABD’nin Kasım Süleymani’yi hedef alması, İsrail’in İran unsurlarını açıkça vurması bunun örnekleridir.

8. Madde önemli çünkü bugün Türkiye merkezli yaşanan tartışmayı da ilgilendiriyor. İsrail-İran arasında artan gerilimden bahsediyorum.

İsrail İran’la ilgili 2018 yılında yeni bir doktrin uygulamaya başladı. Ahtapot Doktrini adı verilen bu yeni duruma göre İsrail, İran’ın kollarını temsil eden bölgedeki milisler yerine doğrudan İran unsurlarını hedef alacaktı. Nitekim bunu da yaptığı anlaşılıyor.

Geçtiğimiz iki yılda İran’da bir çok sabotaj, suikast düzenlendi. Üst düzey İranlı asker ve bürokratlar şüpheli ölümlere konu oldu. Son olarak geçtiğimiz hafta Şam Havalimanı’ndaki İranlı milislere ait silah depolarına hava harekatı düzenlendi. Yine Mayıs ayı sonunda Devrim Muhafızları Ordusu’nda görev yapan bir albay Tahran’da suikast sonucu yaşamını yitirdi.

İsrail artık bu saldırıların ardındaki güç olduğunu gizlemiyor. İran’dan yapılan açıklamlara bakılırsa Tahran da İsrail’e karşı saldırılarla yanıt vermeyi planlıyor. Gelişmelerden anladığımız kadarıyla İran’ın İsrail bağlantılı kişileri hedef almak istediği alanlardan birisi de Türkiye. 2 Şubat’ta medyaya yansımıştı. Buna göre İran intikam için aynı zamanda Türk vatandaşı olan İsrailli işadamı Yair Geller’i hedefine koymuş, 9 kişilik suikast hücresi MİT operasyonuyla çökertilmişti. Bunun gibi benzer girişimler olup olmadığını bilmiyoruz. Çünkü açıklanmıyor.

İsrail, Türkiye’deki vatandaşlarına yönelik tehdidin henüz ortadan kalkmadığını düşünüyor. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İsraillilere yönelik bir mesaj yayınladı ve “İstanbul’a seyahat planlıyorsanız iptal edin, Türkiye’deyseniz geri dönün” dedi.

Lapid bu uyarısını, olumlu seyreden Türkiye-İsrail ilişkilerini zedelememek için oldukça dikkatli bir dil kullanarak yaptı. Ancak yine de mesajı tatsızdı. Son tahlilde Türkiye, yabancıların ve turistlerin güvenle yaşadığı bir ülke. Türkiye’nin bu özelliğine gölge düşürecek “abartılı” endişe ve söylemler şüphesiz Ankara’yı rahatsız edecektir.

Öte yandan Türkiye’yi İsrail’le mücadelesinin sahası haline getirmeye çalışan İran’ın, bu uğurda Ankara ile ilişkilerini bozmayı göze aldığını da bilmesi gerekir. Önceki yıllarda, özellikle Soğuk Savaş döneminde, Türkiye yabancı istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir ülkeydi. Yapılan operasyonlar ve deşifre edilen ağlarla son yıllarda bu duruma bir son verildi. Türkiye yabancı istihbarat örgütlerinden temizlendi. Ankara, ülkesinin -yeniden- istihbarat savaşlarına konu olmasına izin vermeyecektir. Bunu komşuların ve bölgesel aktörlerin bilmesinde ve idrak etmesinde fayda var.