Amerika Louisiana'yı Fransa'dan nasıl satın aldı?
1803 yılında gerçekleşen Louisiana Satın Alımı, ABD tarihinin en önemli diplomatik başarılarından biri olarak kabul edilir. Fransa ile yapılan bu anlaşma sonucunda, ABD, yüzölçümünü neredeyse iki katına çıkarmıştı. Üstelik bu devasa toprak parçası 15 milyon (bugünkü değeri 371 milyon) dolara mal oldu.
Satın alımın arka planı
Fransızlar, 17. yüzyıl boyunca Mississippi Nehri vadisini keşfetmiş ve bu bölgede yerleşimler kurmuşlardı.
18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Fransa, Louisiana toprakları ile Kuzey Amerika’daki en geniş toprak mülkiyetine sahipti. Ancak Yedi Yıl Savaşı’nın ardından, Fransa bu toprakları İspanya’ya devretmek zorunda kaldı.
Mississippi Nehri’nin batısındaki bu topraklara artık İspanyol Louisiana’sı denildi.
İspanya, bölgenin kontrolünü ele geçirdikten sonra, ekonomik manada bölgenin gelişimi için pek bir çaba göstermedi.
1790'lara gelindiğinde, zayıflamış İspanyol kontrolü altında olan Louisiana, jeopolitik anlamda önemli bir sorun haline gelmişti.
Bölgenin stratejik önemi, özellikle Meksika Körfezi'ne ve Mississippi Nehri’ne erişim açısından büyüktü.
1800'de Fransa ve İspanya arasında imzalanan gizli San Ildefonso Antlaşması ile Louisiana yeniden Fransa’ya devredildi.
Napolyon Bonapart’ın Avrupa’da güç kazandığı bu dönemde, ABD, Fransa’nın Kuzey Amerika’daki genişlemesinden endişe duymaya başladı.
Amerikalı senatörler, Bonapart’ın köle ayaklanmalarını destekleyebileceği ve ticaret yollarını kontrol edebileceği korkusuyla Napolyon'un bu yükselişinden oldukça huzursuzdu.
Buna karşı bir çözüm arayan dönemin ABD başkanı Thomas Jefferson, Louisiana meselesine diplomasi yoluyla çözüm aramaya karar verdi.
Fransızlar beklenmedik bir teklif yaptı
Başkan Jefferson, Fransa ile bir arazi anlaşması yapma amacıyla dönemin Dışişleri Bakanı olan James Monroe’yu Paris’e gönderdi.
Monroe'un bu seyahatteki ilk amacı, New Orleans limanının kontrolünü ele geçirecek bir anlaşmayı sağlamaktı. Ancak Fransız yetkililer görüşmeler sırasında hiç beklenmedik bir telifle geldi.
Fransa, Amerika'ya Louisiana topraklarının tamamını satmayı teklif etti.
Monroe, Nisan 1803'te Fransa'da, Napolyon’un temsilcisi François Barbé-Marbois ile yapılan görüşmeler sonucunda, Louisiana topraklarının tümü için 15 milyon dolarlık bir anlaşma sağladı.
Napolyon’un Haiti’deki köle ayaklanmalarını bastıramaması, İngiltere’nin Avrupa’daki yükselen tehdidi ve Fransız ekonomisinin içinde bulunduğu zor durum, bu devasa toprak satışını ABD adına mümkün kılan başlıca etkenler oldu.
ABD, başlangıçta yalnızca New Orleans ve çevresini satın almayı hedeflemişken, Louisiana'nın tamamı gibi büyük bir bölgeyi bu kadar uygun bir fiyata almak, büyük bir diplomatik zafer olarak değerlendirildi.
Jefferson’ın bu stratejik hamlesi, ABD’nin ekonomik geleceğini olumlu manada şekillendirdi.
Louisiana 15 milyon dolara satıldı
Satın alma anlaşması, 4 Temmuz 1803'te Amerikan halkına duyuruldu ve bu satın alma Ekim 1803’te ABD Senatosu tarafından onaylandı.
İspanya, Fransa’nın bu toprakları üçüncü bir tarafa satmama sözü verdiğini savunarak anlaşmaya karşı çıktı. Ancak Napolyon, bu itirazları dikkate almadı.
Nihayetinde Fransa, 20 Aralık 1803'te Louisiana topraklarını resmen ABD'ye devretti.
Bölgenin devriyle birlikte, ABD’nin Batı'ya doğru büyük ölçüde genişlemiş ve topraklarını neredeyse 2 katına çıkarmıştı.
30 Nisan 1812’de, Louisiana, ABD’nin 18. eyaleti olarak birliğe katıldı.
Bu satın alma, ABD'nin sadece coğrafi sınırlarını genişlemesini sağlamadı, ekonomik, politik anlamda da ciddi kazançlar elde etmesinin önünü açtı.
ABD, yakın gelecekte de bu şekilde karlı anlaşmalar yaparak (Alaska, Florida, Virgin Adaları) bugünkü topraklarının yüzde 40'a yakınını satın alma yöntemiyle genişletecekti.