Arab Center DC: İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak planı durdurulabilecek mi?

İsrail Gazze'nin ardından Batı Şeria'da da kitlesel etnik temizliğe mi hazırlanıyor? Netanyahu yönetiminin “Batı Şeria'yı ilhak planı” durdurulabilecek mi?

1. resim

ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Arab Center DC'de, İsrail'in 1 yılı aşkın süredir durdurulamayan Gazze'deki soykırım ve işgalinin, Batı Şeria'da ilhak yoluyla hayata geçirilmesine dair yaşanan sürecin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in geçtiğimiz günlerde, “Batı Şeria'yı 2025 yılında ilhak etme” planları olduğu açıklamasının 2019-2020 yılındaki Netanyahu'nun planının devamı olduğuna dikkat çekilen analizde, yeni Trump yönetimi içerisinde de İsrail'in bu hedefine destek verecek çok sayıda isim olduğu belirtildi.

Analizde ayrıca; böyle bir hamlenin Gazze'nin ardından Batı Şeria'da da, kitlesel bir etnik temizliği ortaya çıkarabileceği belirtildi.

İşte Arab Center DC'de yayınlanan analiz:

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich geçtiğimiz günlerde, Batı Şeria'yı 2025 yılında ilhak etme planlarını olduğunu açıkladı. Bu açıklama uluslararası alanda çok az tepki gördü.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bu tehlikeli yola en son 2019-2020 yıllarında girdiğinde, bu daha çok siyasi bir kumardı. Ancak Gazze'deki savaşın ardından yeniden girilen bu yol, artık varoluşsal bir kumara dönüşebilir.

Netanyahu o dönemde bunu Arap ülkeleriyle normalleşmeyi ilerletmek için kullandı. İsrail'in ilhak planlarını askıya alması İbrahim Anlaşması'nın bir şartıydı. Ancak Netanyahu, bu sözleşmeleri imzalamasına rağmen ilhaktan tamamen vazgeçmedi ve sadece erteledi.

Bu sefer farklı olan ne?

Yerleşimci adı altındaki işgalci hareketi bugün İsrail siyasetinin kalbine daha da sağlam bir şekilde oturmuş durumda.

Çünkü artık, sadece Itamar Ben-Gvir ve Smotrich gibi isimler değil, neredeyse İsrail'in tüm aşırı sağcı partileri yönetimde bulunuyor.

Yeni Trump yönetimi de, İsrail'in bu ilhak hedefine destek verecek isimlerle dolu.

Trump'ın ABD'nin İsrail Büyükelçisi olarak seçtiği Mike Huckabee;

“İsrail'in Judea ve Samaria'nın tapusuna sahip olduğunu düşünüyorum. Kullanmayı reddettiğim bazı kelimeler var. Batı Şeria diye bir yer yok. Yerleşim yeri diye bir şey yok. Bunlar topluluklardır, mahallelerdir, şehirlerdir. İşgal diye bir şey yoktur.”

açıklaması ile ilhaka açıkca destek verdiğini belirtti.

Diğer yandan İsrail'in savaş suçlarının gidişatı göz önüne alındığında, bazı bakanlar Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol etmeyi hayal ediyor olabilir. Hatta Güney Lübnan bile bunu takip edebilir.

Trump ne yapacak?

Trump, Batı Şeria'nın geri kalanının tamamen ilhak edilmesinin herhangi bir barış anlaşmasına aykırı olduğunu biliyor.

Bu nedenle Trump, Netanyahu'nun sadece bölgenin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan C Bölgesini ilhak ederse bunun bir taviz gibi görünmesini sağlamak için toprak konusunda maksimalist bir tutum sergileyecektir.

Ayrıca sözde yerleşimciler, İsrail ordusu ile işbirliği içinde son on yılda, yerlerinden etmeyi amaçladıkları topluluklardaki Filistinlilere yönelik şiddet olaylarını artırdı. Ancak hiçbir şey 2024 ile kıyaslanamaz.

Filistinliler her zamankinden daha fazla, yasadışı sözde yerleşimcilerin sınır tanımayan şiddetinden korkarak yaşıyor.

Bölgesel savaş da Netanyahu için fırsatları arttırıyor.

İsrail her gün Gazze ve Lübnan'ı bombalarken, Suriye'de ve hatta İran sınırlarında düzenli saldırılar gerçekleştirirken, savaşın Batı Şeria ayağı küresel medyada geri planda kaldı.

Oysa İsrailli liderleri ateşleyen konuların başında Batı Şeria'nın geleceği yer alıyor. Orayı İsrail'in tarihi kalbi olarak görüyorlar. Geri kalan her şey ikinci planda.

İlhak girişimi yeni bir felaket mi olacak?

Böyle bir adım zaten güçsüz olan Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'nin dağıtılmasına ve Ramallah ve Nablus gibi şehirlerde Filistinliler üzerinde doğrudan İsrail kontrolünün tesis edilmesine yol açabilir.

Etnik temizlik hızlanacaktır. Çatışmanın asimetrisi göz önüne alındığında, bunun tersine çevrilebilmesi için yıllar hatta on yıllar geçmesi gerekebilir.

İlhak, İsrail'in Batı Şeria'da en yoğun olduğu apartheid sistemini resmileştirecektir. İsrail egemenliği altında yaşayan Filistinlilere oy hakkı verilmeyecektir.

Ancak bunlar ilhakın en korkunç yönleri olmayabilir. Batı Şeria'da da, Gazze'deki kadar olmasa da tarihe geçecek olan bir kitlesel etnik temizlik yaşanabilir.

Gelinen noktada İsrail'i kimin ya da neyin durduracağını görmek ise artık çok daha zor.

Tartışma