Arab News: Dünya için yaşanan dönüm noktasında Arap ülkeleri ne yapacak?

Dünya genelinde yaşanan güvenlik tehdidi ile birlikte, Arap coğrafyası uçurumun eşiğinde. Arap ülkelerinin kaderinin ne olacağı, şu anda atacakları adıma bağlı olacak. Peki Arap ülkeleri ne planlıyor ve hangi adımları atmalı?

1. resim

Suudi Arabistan merkezli Arab News'de özellikle İsrail-Filistin savaşı ile bölgede ortaya çıkan kaosun, Arap coğrafyası üzerinden değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Arap ülkelerinin çıkarlarını korumak ve güvenliği arttırmak için proaktif stratejiler oluşturması ve Arap Birliği gibi kurumları güçlendirmesi gerektiği belirtilen analizde, Arap ülkelerinin kaderinin ne olacağının ise şu anda atacakları adımlara bağlı olacağı belirtildi.

Analizde ayrıca, Arap ülkelerinin atması gereken adımlara dair önerilere de yer verildi.

İşte Arab News'de yayınlanan analiz:

Giderek daha çalkantılı bir hale gelen dünyada, uluslararası sorunlar ve krizler hiç de hayra alamet olmayan bir şekilde giderek daha fazla tırmanıyor.

Bir bütün olarak dünyanın güvenlik ve istikrarı tehdit altında ve Arap bölgesi kendisini sık sık uçurumun eşiğinde buluyor.

Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan ve farklı kültürlere, toplumlara ve dinlere sahip olan Arap ülkeleri, birçok önemli çatışmanın içinde yer almaktadır.

Mevcut uluslararası ortam, Arap dünyasında ve ötesinde barış ve istikrarı tehdit eden zorluklarla dolu hale geldi. Uzun süredir devam eden İsrail-Filistin çatışmasından Suriye, Lübnan, Sudan, Irak, Yemen ve diğer ülkelerdeki yıkıcı krizlere, siyasi ve ekonomik çalkantılara kadar çok sayıda başlık Arap coğrafyasının güvenliğini tehdit ediyor.

Tüm bu çatışmalar sadece söz konusu ülkelerin yıkımına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda bir bütün olarak bölgedeki ekonomik ve sosyal ilerlemeyi de engelliyor ve bölgenin üzerine bir belirsizlik gölgesi düşürüyor.

Arap dünyasının dışında, başta büyük Batı ve Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada gerginlik hakim.

Rusya ve Ukrayna'da devam eden jeopolitik sorunlar ve toprak anlaşmazlıkları, Kuzey Kore'deki gerilimler, Güney Çin Denizi, Afganistan ve maalesef küresel güvensizliği ve istikrarsızlığı arttıran diğer pek çok sorun var.

Bu artan küresel zorluklar karşısında, Arap ülkelerinin çabalarını birleşmesi, güvenlik ve istikrarı korumak için gerçek bir işbirliği ve dayanışma içerisine girmesi gerekiyor.

Arap ülkeleri arasında güçlü bir ittifakın oluşturulması, çıkarlarını korumak ve güvenliği arttırmak için proaktif stratejiler oluşturmak adına müthiş bir kalkan görevi görebilir.

Doğal kaynaklar, coğrafi konum ve diğer faktörler bakımından Arap coğrafyasının sahip olduğu önemli kabiliyetler, AB gibi büyük bloklarla eşit düzeyde hatta daha fazladır. Ayrıca Arap ülkelerinde tek bir dil olması, Batı'ya göre büyük bir avantajdır.

Arap Birliği, bölgeyi hedef almak, nifak tohumları ekmek ve ülkelerin siyasi ve dini demografisini değiştirmek isteyen ülkelere karşı son derece dikkatli olmalı ve artık harekete geçmelidir.

Arap coğrafyası, güvenliğini ve istikrarını korumanın ilk adımı olarak, birlikte tepki verme ve birlikte hareket etme kabiliyetine ulaşmalıdır. Bu da düşmanları tanımak ve onların gizli ve açık niyetlerini anlamakla başlar.

Arap coğrafyası, şu anda dünyada ortaya çıkan kritik zorlukların üstesinden gelmek ve üye devletler arasındaki işbirliğini arttırmak için Arap Ligi gibi çok taraflı kurumların gerçek ve etkin rolünü daha da güçlendirmelidir.

Örneğin Arap Ligi'nin rolü, sadece toplantılar düzenlemek ve bağlayıcı olmayan açıklamalar yapmak yerine, uluslararası aktörler üzerinde baskı kurmak ve etkili diplomatik angajman yoluyla tam olarak etkinleştirilmelidir.

Arap Birliği daha proaktif bir tutum sergilemeli ve kuruluş amacı olan bölgedeki işbirliği ve istikrarı arttırma rolünü yerine getirmelidir.

Dünyada şu anda yaşanan tüm krizlerin sonucunda Arap ülkelerinin kaderinin ne olacağı, şu anda atacakları adıma bağlı olacak.

Kaynaklar

Tartışma