Arab News: Türkiye'nin Afrika Boynuzu'nda artan etkisi ve bölgede Körfez ülkeleri ile ilişkileri

Türkiye'nin Somali ile imzaladığı savunma anlaşması uluslararası arenada büyük ilgi gördü. Türkiye, Afrika Boynuzu'nda etkisini artırırken Körfez ülkelerinin de dikkatini çekiyor.

1. resim

Suudi Arabistan merkezli yayın organlarından Arab News'de Türkiye'nin Somali ile imzaladığı savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasının etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Türkiye'nin Afrika Boyunuzu'ndaki kritik bir ülke olan Somali ile imzaladığı savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasının uluslararası arenada büyük ilgi gördüğüne dikkat çekilen analizde, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin de bölgede etkin olmaya çalşttğı ve Türkiye ile çok sayıda başlıkta çıkarlarının kesiştiği belirtildi.

Analizde ayrıca, Türkiye'nin bu anlaşma ile Afrika Boynuzu'nda önemli bir oyuncu olarak konumunu teyit ettiği tespiti yapıldı.

İşte Arab News'de yayınlanan analiz:

Türkiye geçtiğimiz hafta Somali ile, Somali'nin uzun kıyı şeridinin savunulmasına yardımcı olmayı ve aynı zamanda kırılgan Afrika Boynuzu ülkesinin deniz kuvvetlerini yeniden inşa etmeyi amaçlayan 10 yıllık bir savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.

Anlaşma, Etiyopya'nın Aden Körfezi kıyısında 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden ancak uluslararası alanda hala Somali'nin bir parçası olarak tanınan Somaliland ile ilgili olduğu için uluslararası arenada büyük ilgi gördü.

Türkiye ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, ülkenin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak Somali'ye destek veren birçok bölge ülkesi arasında yer aldı.

Son on yılda KİK ülkeleri, Kızıldeniz'in jeostratejik bir odak noktası olarak önemini yeniden kazanması ile birlikte Afrika Boynuzu bölgesine önemli yatırımlar yaptı.

Somali'de Körfez ülkeleri nüfuz mücadelesi veren kilit oyunculardır.

2017'de başlayan Körfez diplomatik krizi sırasında Afrika Boynuzu, KİK ülkeleri ve Türkiye için bir rekabet alanıydı. Ancak 2021'in başlarında başlayan uzlaşmanın ardından, uzlaşma yollarına zarar verebilecek iddialı politikalara daha az odaklandılar ve Afrika Boynuzu'nun istikrarını ve güvenliğini korumayı amaçlayan ve çıkarlarını artırmaya katkıda bulunabilecek politikalar benimsediler.

Bu bölgenin istikrar ve güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gerilim artık hem Türkiye hem de Körfez ülkeleri tarafından kolektif bir tehdit olarak görülüyor.

Afrika devletlerinin kendi içlerindeki ve aralarındaki dinamikler, Türkiye-Körfez normalleşme eğilimi ile yakından ilişkilidir ve hem KİK devletlerinin hem de Ankara'nın anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözmek için ellerindeki kozları kullanmaya çalışacakları açıktır.

Körfez ülkelerinden bahsederken, BAE, Katar ve Suudi Arabistan'ın bölgede, özellikle de Somali'de önemli bir rol oynadığının ve kaldıraç gücüne sahip olduğunun altını çizmek önemlidir.

Etiyopya-Somaliland anlaşmasının ardından Riyad, Somali'nin birliği ve ülkenin tüm toprakları üzerindeki egemenliği konusundaki tutumunu teyit etti. Somaliland anlaşmazlığı patlak vermeden önce bile Suudi Arabistan, 2021'de ülkeye otuz yıl sonra ilk büyükelçisini atayarak Somali ile daha yakın bir ilişki kurmaya çalışıyordu. İki ülke ayrıca, geçen yıl bir güvenlik işbirliği anlaşması imzaladı.

Somali ayrıca, Riyad'da düzenlenen Suudi-Afrika Zirvesi ve Arap-İslam ortak olağanüstü zirvesi gibi zirvelere de katılıyor ve Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mohamud Suudi liderliğiyle yakın kişisel bağlar geliştirmeyi hedefliyor.

Somali, Suudi Arabistan'ın angajmanının güvenlik alanı da dâhil olmak üzere daha da ileri gitmesini umduğunu birkaç kez açıkça ifade etti.

BAE de, Afrika Boynuzu'nda tüm rakip taraflarla bağları olan bir başka aktör.

Türkiye ve BAE 2021'den önce Kızıldeniz'in geniş bölgesinde bölgenin geleceğine dair farklı vizyonlarından kaynaklanan sert bir rekabet içindeydi. Ancak Türk-Emirlik ilişkileri düzelmeye başladığında, iki devletin Etiyopya hükümetini destekledikleri Tigray'deki savaş gibi bazı gerilimler konusunda ortak duruşları vardı.

Ticari ve güvenlik açısından BAE, Berbera ve Bosaso olmak üzere iki kilit limanı yönettiği ve cumhurbaşkanlığı ile yakın bağlara sahip olduğu Somali'ye özel önem veriyor.

BAE ve Somali 2023'ün başlarında ikili ilişkileri geliştiren bir güvenlik anlaşması imzaladı. Geçen ay Mogadişu'da düzenlenen bir saldırıda dört BAE askeri ve Somali ordusunu eğitmekle görevli bir Bahreynli subay öldü. Saldırıyı daha önce Mogadişu'daki Türk misyonuna da saldıran El-Kaide bağlantılı El-Şabab militan grubu üstlendi.

El-Şabab, silahlı grupla mücadelede Somali hükümetine verdiği destekten ötürü BAE'yi "düşman" olarak nitelendirdi. El-Şebab'ın Emirlikleri ilk kez hedef almaması dikkat çekicidir. Örgüt 2015 yılında da Somali'nin başkentinde Emirlik diplomatlarını öldürmeye teşebbüs etmişti.

Bölgedeki gerilimin ortasında Somali Cumhurbaşkanı son birkaç ay içinde Katar, BAE ve Kuveyt'i ziyaret etti. Katar, El Şebab'a karşı mücadelede Somalili askerleri destekleme taahhüdünü teyit eden bir diğer Körfez ülkesi oldu.

Geçen ayki saldırı, Körfez ülkeleri ve Türkiye için Somali'deki güvensizliğin temel nedenine bir çözüm bulmadan hedeflerine ulaşmalarının zor olduğunu açıkça ortaya koydu.

Somali'nin güvenliğinin sağlanması, KİK ve Türkiye'nin Aden Körfezi ve Arap Denizi'ndeki güvenliğe ilişkin daha geniş kapsamlı kaygılarına da uymaktadır.

Dolayısıyla, yeni Türkiye-Somali anlaşması, binlerce Somalili güvenlik personelini eğiten büyük bir askeri üsse sahip olan Ankara'nın Somali'deki önemli bir oyuncu olarak konumunu teyit etmektedir.

Kaynaklar

Tartışma