gdh'de ara...

Asia Times: Lübnan-İsrail'de savaşı, İran ve ABD'yi doğrudan karşı karşıya mı getirecek?

İsrail'in son hamleleri ile Ortadoğu'daki gerilim, tehlikeli ve yeni bir aşamaya geçti! Beklenen Lübnan-İsrail'de savaşı, İran ve ABD'yi doğrudan karşı karşıya mı getirecek?

1. resim

Kanada merkezli yayın organlarından Asia Times'da, İsrail ve Lübnan arasında artan gerilimin ve İsrail'in saldırgan politikalarının olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail'in son hamleleri ile Ortadoğu'daki gerilimi daha tehlikeli yeni bir aşamaya taşıdığına dikkat çekilen analizde; Gazze'nin yıkımının ardından İsrail'in bölge için daha yıkıcı bir senaryoyu gerçeğe daha da yaklaştırdı.

Analizde ayrıca, olası bir Lübnan-İsrail savaşının İran ve ABD'yi de karşı karşıya getirebileceği belirtildi.

İşte Asia Times'da yayınlanan analiz:

Neredeyse bir yıldır İsrail ve Hizbullah giderek daha provokatif sınır ötesi çatışmalara girerken, izleyenler bu yıpratma savaşının bölgeyi topyekûn bir çatışmaya sürükleyebileceği uyarısında bulunuyordu.

Geçtiğimiz birkaç ise gün bu yıkıcı senaryoyu gerçeğe daha da yaklaştırdı.

Önce İsrail'in çağrı cihazı ve telsiz saldırıları geldi. Bu saldırılar, Hizbullah'ın iletişimine yönelik eşi benzeri görülmemiş bir saldırısı ve binlerce örgüt mensubunun yaralanmasına neden olan yıkıcı bir hamle olarak kayıtlara geçti.

Bunu Hizbullah'ın kilit liderlerinden İbrahim Akil'in, diğer üst düzey komutanlarının ve çok sayıda sivilin öldüğü yıkıcı hava saldırıları izledi.

Hizbullah, İsrail'e attığı roketlerin coğrafi menzilini genişleterek karşılık verdi ve Hayfa'nın hemen kuzey ve doğusunda hem askeri tesisleri hem de sivil mahalleleri hedef aldı.

Yüksek retoriğe ve karşılıklı yıkım tehditlerine rağmen, son günlere kadar ne İsrail ne Hizbullah ne de Hizbullah'ın sponsoru İran tam ölçekli bir savaşa ilgi göstermemişti. Zira; tüm taraflar böyle bir olasılığın kendileri için ne kadar yıkıcı sonuçlar doğuracağını elbette biliyor.

İsrail, Gazze'de yaptığı gibi Beyrut'u ve Lübnan'ın diğer bölgelerini harap edecek askeri gücünü ortaya koymaya çalışırken, Hizbullah ise Tel Aviv'in merkezine, açık denizdeki gaz kulelerine ve stratejik askeri noktalara füze saldırıları gerçekleştirdi.

Ancak İsrail'in Lübnan'daki son saldırıları bu yıpratma savaşının sayfasını yeni ve çok daha vahim bir duruma çevirerek bölgeyi tam bir savaşın eşiğine getirmiş olabilir.

Böyle bir savaş Lübnan ve İsrail'de yıkıma yol açacağı gibi İran ve ABD'yi de doğrudan karşı karşıya getirebilir.

Tehlikeli bir 'yeni aşama'

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, yaklaşık bir yıldır süren çatışmalar boyunca örgütünün ancak İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes anlaşmasına varılması halinde ateşi keseceği konusunda ısrar etti. Ancak son haftalarda İsrail çatışmayı tam tersi bir yöne taşıdı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah hedeflerine yönelik koordineli saldırıları “yeni bir aşama” olarak tanımladı ve savaştaki “ağırlık merkezinin” kuzeye, Lübnan'a kaydığını açıkladı.

Hizbullah'ın iletişim sistemine yönelik saldırı, örgüt mensuplarını hedef alsa da çok sayıda sivil izleyiciyi vurdu ve Lübnanlıları şok, travma, öfke ve çaresizlik içinde bıraktı.

İsrail, Hizbullah'ı en hassas yerinden vurdu ve hatta İran'la koordinasyonunu açığa çıkardı. Zira; cihazı patlamalarında yaralananlardan biri de İran'ın Lübnan'daki büyükelçisiydi.

İki gün sonra Akil'in öldürülmesi, İsrail hükümetinin artık bu riskli misilleme ve karşı misilleme oyununun kurallarını değiştirmeye karar verdiğinin bir başka işaretiydi.

Yaklaşık bir yıldır bu yıpratma savaşını tanımlayan huzursuz statüko yerine, İsrail'in şimdi Hizbullah'a taviz vermesi için baskı yapma niyetinde olduğu açıktır.

Kontrolden çıkıyor

Nasrallah çağrı cihazı saldırısının ardından kasvetli ve meydan okuyan bir konuşma yaptı.

Hizbullah'ın bu operasyonla ciddi şekilde zayıflatıldığını kabul ederken, İsrail saldırısını “düşmanın on yıllar boyunca gerçekleştirdiği diğer birçok katliamın” bir devamı olarak tanımladı.

Nasrallah ayrıca Gazze'de Hamas'ı destekleme konusundaki kararlılığının sarsılmaz olduğunu belirtti.

Öte yandan İsrail daha az ihtiyatlı görünüyor. Hizbullah'la neredeyse bir yıl süren gerginliğin ardından İsrailli liderler kontrolden çıkabilecek bir tırmanışı göze almış görünüyor.

İsrail'in eylemlerinin ardındaki stratejinin ne olduğunu belirlemek zor.

Peki, Hizbullah'ın İran'a danışarak vereceği yanıtı düşünen Nasrallah'ın durumu ne olacak?

Nasrallah'ın örgütüne vurulan böylesi yıkıcı darbelerden sonra Hizbullah'ın küçülmeye, sınır ötesi saldırılarını durdurmaya ve İsrail sınırından uzaklaşmaya ya da Gazze'de Hamas'ı destekleme taahhüdünden vazgeçmeye istekli olacağını düşünmek zor.

Öte yandan, bir yılı savaştan kaçınarak geçirdikten sonra geniş çaplı bir savaşa girmek risklerle dolu ve hem Nasrallah hem de Tahran'daki destekçileri böyle bir savaşın Hizbullah, Lübnan ve potansiyel olarak İran için yüksek maliyetini iyi bilmektedir.

Hizbullah şimdi İsrail'e karşı savaşa girerse 1982'deki kuruluşundan bu yana en önemli hamlesini gerçekleştirmiş olacak.

Ancak bunu iletişim sistemleri çökmüş bir şekilde ve lider kadrosunun büyük bir kısmı olmadan yapacaktır - bazıları on yıllardır Nasrallah ile yan yana çalışmış ve örgütün askeri kapasitesini onunla birlikte inşa etmiştir

Netanyahu'nun liderliğindeki İsrailliler ve Hizbullah'ın çıkarları tarafından giderek daha fazla rehin alınan bir ülkedeki Lübnanlılar bazı açılardan benzer çıkmazlarla karşı karşıyalar.

Netanayhu'nun kuzeydeki İsrail vatandaşları için endişe duyduğuna dair son açıklamaları, 11 ay boyunca onları daha fazla tehlikeye atan politikalar izledikten ve Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmaları da sona erdirecek Gazze ateşkes anlaşmasına karşı çıktıktan sonra boş geliyor.

Birçok Lübnanlı şüphesiz Filistin davasına sempati duyuyor ve İsrail'in Gazze'deki savaşına kızıyor. Ancak aynı zamanda, bu süreçte kendi refahlarının feda edilmesi gerektiği fikrine de karşı çıkabilirler.

Özetle önümüzdeki günlerde iki tarafında da hem uluslararası arenada hem de kendi içlerinde zor bir süreç bekliyor. Ancak ne olursa olsun bu süreç bölgeyi tamamen kaosa götürecek bir savaşı da beraberinde getirebilir.

Kaynaklar

Tartışma