Associated Press: İsrail'in yeni hedefi Gazze'nin güneyi mi?

İsrail, baskın yaptığı hastanelerde Hamas'ın varlığına dair hiçbir kanıt sunamadı. İsrail'in bundan sonraki olası adımlarında hangi senaryo ön plana çıkıyor? İsrail'in yeni hedefi Gazze'nin güneyi mi?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Associated Press'te, İsrail'in artık soykırım düzeyine ulaşan Gazze'ye yönelik saldırılarının bir sonraki aşamasının değerlendirildiği bir analiz yayınladı.

İsrail'in tüm Uluslararası tepkilere rağmen çocuk ve kadınların da içerisinde bulunduğu en az 11 bin kişinin ölümüne neden olduğu saldırılarını Gazze'nin güneyine kaydırma ihtimalinin değerlendirildiği analizde, İsrail ordusunun büyük risklerle karşı karşıya kalacağı öngörüsünde de bulunuldu.

Analizde ayrıca, İsrail'in hastaneler yaptığı baskınlarda iddia ettiği gibi Hamas'ın askeri merkezlerinin bulunmadığına dikkat çekildi.

İşte Associated Press'de yayınlanan analiz:

Gazze Şeridi'nin en büyük hastanesine baskın düzenleyen İsrail, kuşatma altındaki bölgenin, "Hamas'ın merkezi" olarak nitelendirdiği kuzey kesimini ele geçirmeyi tamamlamaya yakın görünüyor. Ancak İsrail ordusunun Hamas'ın "kökünü kazımak" için gözünü Gazze'nin güneyine diktiği şu günlerde İsrail için önemli sorunlar baş gösteriyor.

Uzun süreli bir işgal konusunda uluslararası sabır tükenmeye başladı ve yerinden edilmiş yaklaşık 2 milyon Gazzeli sivil güneydeki aşırı kalabalık barınma merkezlerinde kalırken, buradaki geniş çaplı bir askeri saldırı, soğuk ve yağışlı kış aylarında yeni bir insani felakete yol açabilir.

Peki önümüzdeki haftalarda neler olabililir?

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim saldırısına karşılık olarak savaş ilan etti.

İsrail, bu savaş kararının ardından kendisine iki hedef belirledi. Bunlar; tüm rehinelerin geri getirilmesi ve Hamas'ın askeri ve idari kapasitesinin tamamen yok edilmesi.

İlk aşamada İsrail, Gazze'de Hamas'a bağlı olduğunu söylediği ve çoğu meskun mahallerde bulunan yerleşim yerlerine haftalarca süren şiddetli hava saldırıları düzenledi.

İsrail yaklaşık üç hafta önce ikinci aşamayı başlattı. Hamas'ın Gazze'nin kuzeyindeki, ikmal ve savaşçılarını hareket ettirmek için kullandığı yeraltı tünel ağı da dahil olmak üzere askeri kabiliyetlerini yok etmeyi amaçlayan bir kara operasyonu.

Bu aşamanın odak noktası, İsrail'in Hamas'ın en önemli askeri varlıklarının bulunduğunu iddia ettiği yoğun nüfuslu Gazze kent merkezi oldu. Eski parlamento binası, polis merkezi ve Gazze kentinin yanındaki Şati mülteci kampı gibi yerleri ele geçiren askerler Çarşamba günü erken saatlerde Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi.

Gazze'nin en büyük ve en önemli hastanesi olan Şifa Hastanesi, İsrail baskını sırasında aralarında üç düzine prematüre bebeğin de bulunduğu yüzlerce ağır hastayı barındırıyordu.

İsrail, Hamas'ın önemli komuta merkezlerini hastanenin içinde gizlediğini ileri sürüyordu. İsrail ordusu, hastanede bulunduğunu iddia ettiği yeraltı sığınakları ya da sofistike komuta merkezleri olduğuna dair hiçbir kanıt sunamadı.

İsrailli liderler, şu ana kadar operasyonun hızından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Ancak bunun büyük bir bedeli oldu.

Hamas yönetimindeki Filistin hükümetinin sağlık yetkilileri, büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 11 bin 200'den fazla kişinin öldüğünü belirtiyor. Binlerce ev yıkıldı ve yüz binlerce insan kötü koşullarda yaşadıkları güney Gazze'ye kaçtı.

İsrail, Filistinli sivillerin Gazze'nin güneyinde daha güvende olduğunu iddia etse de Hamas hedefleri olduğunu ileri sürdüğü noktalara ölümcül hava saldırıları düzenlemeye devam etti ve çok sayıda sivili öldürdü. İsrail'in odağını güneye çevirmesiyle koşullar daha da zorlaşabilir.

Neden güney?

İsrailli yöneticiler Gazze'de artan ölü sayısı ve kötüleşen insani durumla ilgili uluslararası kaygıları büyük ölçüde göz ardı etti ve "Hamas yok edilene kadar" ilerleme sözü verdiler.

Bu da Hamas'ın binlerce savaşçısı ve yeraltı tünel ağı da dahil olmak üzere askeri altyapısının hala sağlam olduğuna inanılan Gazze'nin güneyine girilmesi anlamına geliyor. Ayrıca yetkililer, Hamas'ın üst düzey komutanlarının da bölgede saklanıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu Çarşamba günü Gazze sınırındaki İsrail birliklerine;

"Gazze'de ulaşamayacağımız hiçbir yer yok"

ifadelerini kullandı

Emekli bir general ve ordunun Gazze Tümeni eski komutan yardımcısı olan Amir Avivi, operasyonu şu anda durdurmanın seçenekler arasında olmadığını söyledi.

Avivi;

"Gazze Şeridi'nin tamamını ele geçirmeden Hamas'ı gerçekten yok etmek mümkün değil"

açıklamasında bulundu.

Gelecekteki sorunlar

Gazze'nin güneyine yapılacak bir saldırı İsrail için çeşitli zorluklar doğuracaktır.

Gazze nüfusunun büyük bir kısmının kamuya ait sığınaklara ya da özel mülklere sıkıştığı ve Hamas'ın yerleşim bölgelerine yerleştiği düşünüldüğünde, güneydeki ağır sokak çatışmaları büyük olasılıkla yüksek sivil kayıplara neden olacaktır.

İsrail, bu kayıplardan Hamas'ın sorumlu olduğunu söylüyor ve Hamas'ı sivilleri "canlı kalkan" olarak kullanmakla suçluyor. Ancak uluslararası toplum, hatta ABD bile sivil ölümleri konusunda artan endişelerini dile getiriyor.

Avivi, yerinden edilen pek çok Filistinlinin İsrail'in Gazze'nin güneybatısında kurmaya çalıştığı "insani bölgeye" ya da daha iyisi komşu Mısır'a taşınabileceğini belirtiyor. Ancak bu senaryoların hepsi sorunlu.

Mısır, topraklarında bir Filistinli mülteci topluluğu istemediğini defalarca açıkça ifade etti ve Biden yönetimi de Filistinlilerin Gazze dışına itilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

"Mevasi" olarak anılan insani bölge nispeten küçük ve az gelişmiş olup yüz binlerce insanı barındıracak bir altyapıya sahip değil.

İnsanları sıcaklığın tek haneli derecelere kadar düştüğü yağmurlu kış aylarında çadırlara yerleştirmek sığınma konusunda sunulacak bir çözüm değil.

Bir çadır kampı aynı zamanda Filistinlilerin en büyük travmasına dair anıları da canlandıracak. Zira yüz binlerce Filistinli, İsrail'in 1948'de kuruluşunu izleyen savaşta evlerinden kaçmış ya da zorla göç ettirilmişti.

Emekli İsrailli general ve ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Giora Eiland, uluslararası baskıların çok az etkisinin olacağını ifade ediyor.

Eiland;

"İsrail'de savaşa o kadar geniş bir destek var ki bunu durdurmak zor olacak"

değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in saldırıyı tamamlamasının iki ya da üç ay daha sürmesi beklenirken, Eiland kötüleşen bir insani acil durumun "kaçınılmaz" olduğunu belirtti.

Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eiland ise;

"Orada insani bir krizi önlemenin makul bir yolu olduğunu düşünmüyorum. Herkes korkunç şeyler görecek olsa da bu İsrail'i durdurmayacak."

ifadelerini kullandı.

Tartışma