Avrupa'da aileler LGBT propaganda makinesine karşı harekete geçti

LGBT sapkınlığı Batı'da giderek yayılıyor. Özellikle gençler ve çocuklar dijital platformalar üzerinden bir dayatmaya maruz bırakılırken, Avrupa'nın dört bir yanında LGBT'ye karşı aileler harekete geçti.

1. resim

Eşcinsellik tartışmasının binlerce yıllık bir geçmişi var. Ancak sosyal medyanın, dizilerin, sinema filmlerinin ve STK'ların etkisi ile heralde insanlık tarihi boyunca bu kadar görülür olmamıştı. Bunda elbette tüm dünyayı etkisi altına alan LGBT lobisinin de büyük payı var.

LGBT lobisi son yıllarda "LGBT'li çocuklar unutulmasın" diyerek tartışmaya cinsel kimliği henüz oturmamış çocukları da dahil etti.

LGBT lobisinin dayatmasına karşı dünya genelinde Aileler nezdinde tepkiler ciddi bir artış gösteriyor. Çocuklarının gerek görsel gerek yazılı medya tarafından propaganda bombardımanına tutulduğunu savunan aileler, LGBT lobisi ile mücadele etme yönünde irade gösteriyorlar.

LGBT dayatmasına karşı mücadele Avrupa’da da büyüyor: ‘Propagandanın amacı, aile ve ulusu yok etmek’

Avusturya’daki LGBT yürüyüşü, bu yıl da Viyana Aile Platformu’nun tepkisiyle karşılaştı. 2012’den bu yana "Vienna Pride" adıyla düzenlenen LGBT eylemlerine karşı yüzlerce kişi eylemle yanıt vererek ailenin önemine dikkat çekti.

Aile için yürüyüş girişimi güçleniyor

Viyana, dünya genelinde LGBT ideolojisinin en etkin olduğu kentlerin başında geliyor. "Avrupa’nın LGBT başkenti" olarak tanıtılan kentte her yıl LGBT sembolü balon ve bayraklarla yürüyüş yapılıyor. Bu yürüyüşlere zaman zaman Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander van der Bellen ile siyasetçiler de katılıyor. 2012’den bu yana da "Aile için Yürüyüş" girişimi LGBT dayatmalarına karşı Viyana’da mücadele yürütüyor. Kilise çevreleri ve Viyana Akademisyenler Birliği de girişimi destekliyor.

500’ün üzerinde kişinin katıldığı yürüyüşün temel vurgusu, insan neslinin ancak aile ile sürdürülebileceği oldu. Eylemde söz alan konuşmacılar, çocukların erken yaşta LGBT ideolojisi ile karşılaştırılmasının doğaya aykırı bir bilinç yarattığına işaret etti.

Katolik Teolog Wolfram Schrems
Katolik Teolog Wolfram Schrems

Girişim hakkında bilgi veren Katolik Teolog Wolfram Schrems, girişimin 2012 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

İlk yürüyüşe 50 kişinin katıldığını paylaşan Schrems, sistemin propagandalarına karşı katılımcı sayılarının her yıl arttığını aktardı. "Aile yürüyüşü, kitle iletişim araçları tarafından ya gizlenir ya da çok kısa bir şekilde sunulur" ifadelerini kullanan Schrems,

"Girişim, sık sık ‘aşırı sağ’ ve ‘kökten dinci’ olarak adlandırılıyor. Yani iftiraya maruz kalıyor. Katılımcı sayısı son yıllarda 300 civarında, 2015 yılında 500'ün üzerinde, bu yıl da 500'ün üzerinde oldu. Karşı göstericilerin terörü ve politik olarak telkin edilmiş ruh hali göz önüne alındığında, bu çok saygın bir rakamdır. Bu yıl çocuklar ve genç aileler de dahil olmak üzere birçok genç katıldı"

diye konuştu.

"Teknokratik ve transhümanist bir düzen amaçlanıyor''

Bu yıl düzenlenen aile yürüyüşüne Eski Slovakya Başbakanı Jan Carnogursky de katıldı. Viyana’nın tarihsel ve kültürel geçmişine atıf yapan Carnogursky, LGBT dayatmasının toplum ve ulusu ortadan kaldırmaya yönelik bir ideoloji olduğuna dikkat çekti. Carnogursky, ünlü yazar Franz Kafka’nın babasına yazdığı bir mektupta aile kurmayı “ulaşılabilecek en büyük hedef” olarak saptadığını hatırlattı.

Eski Slovakya Başbakanı Jan Carnogursky
Eski Slovakya Başbakanı Jan Carnogursky

Carnogursky’nin sözlerine destek, Schrems’ten geldi. Eylem hakkında açıklama Schrems, LGBT propagandasının amacının “aile ve ulusu yok etmek” olduğuna da işaret etti.

"LGBT propagandası, aile ve ulus gibi gelişmiş yapıları yok etmek ve teknokratik ve transhümanist bir dünya düzeninin yolunu açmak için daha geniş bir gündemin parçasıdır." diyen Schrems, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün Batı dünyasında ve kısmen Doğu'da toplumsal cinsiyet ideolojisi ve eşcinsellik medya ve okul sistemi aracılığıyla kitlesel olarak empoze edildiğinden, bunlar güçlü çevreler olmalıdır. Bir örnek vermek gerekirse; Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Klaus Schwab’ın danışmanı Noah Yuval Harari de eşcinseldir. Sonuçta, bu gündem ‘rasyonel’ değil, yıkıcıdır. Dünya nüfusunun büyük ölçüde azaltılması bekleniyor. Bunun arkasında derin bir insan düşmanlığı var."

'"Finans çevreleri LGBT için lobi faaliyetlerini yönlendiriyor"

Ailelerin eyleminin olduğu bir diğer ülke ise Almanya. 2014’te dönemin Baden-Württemberg eyalet hükümetinin LGBT ideolojisini eğitim müfredatına alma planına karşı kurulan “Herkes İçin Eylem” derneği, LGBT dayatmasının her kanattan ilerlediğine dikkat çekiyor. Dernek Sözcüsü Hedwig von Beverfoerde, "LGBTİ propagandası artık siyasetten iş dünyasına, medyadan okullara ve üniversitelere kadar tüm topluma nüfuz ediyor." açıklaması yaptı. “Ayrımcılıkla mücadele etme bahanesiyle, tüm alanlarda ‘toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik’ ile karşılaşıyoruz” ifadelerini kullanan von Beverfoerde, “Ve buna hep daha da erken yaşlarda ve daha sık, hatta anaokulunda rastlıyoruz. LGBTİ propagandası nüfusun çoğunluğu tarafından desteklenmiyor, ancak küçük, finansal olarak güçlü ve iyi bağlantılı bir lobi tarafından yönlendiriliyor.” dedi.

Dernek son olarak Münih’te çocuklar için travestilerle düzenlenen bir okuma etkinliği protestosuna katıldı. Viyana’da da benzer bir etkinliğe katıldıklarını söyleyen von Beverfoerde,

"Bu okumaların ilan edilen amacı, çocuklara kendi cinsiyetlerini seçme fırsatı sunmaktır. Bu sayede çocuklar yaşamın hassas bir aşamasında cinsiyet kimlikleri konusunda çok güvensiz hale gelebilirler. Çoğu insan bunun çocuklar için tehlikeli olabileceğinin farkında. Bu nedenle Münih’te, travesti okuması, öncesinde etkinliğe yönelik çeşitli siyasi yönlerden çok sayıda eleştiriyi üzerine çekti"

diye konuştu.

Van Beverfoerde ayrıca Münih’in bağlı olduğu Bavyera eyaletinin hükümet partisi Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) içinde çelişkiler olduğuna da işaret etti. CSU’nun, Almanya için Alternatif Parti’nin de (AfD) etkinliğe karşı pankart asmasının ardından etkinlik lehine tavır almasını değerlendiren von Beverfoerde, "Neyse ki etkinlik öncesinde büyükşehir belediye başkanından etkinliğin yasaklanmasını talep eden bazı CSU’lu siyasetçiler vardı. Ancak özellikle Yeşiller’in bu talebe isyan etmelerinin ardından çok sayıda CSU’lu yerel siyasetçi, travestilerle okuma etkinliğinden yana tavır aldı" ifadelerini kullandı.

Avrupa'da LGBT'ye karşı başka hangi adımlar atılıyor: Polonya

Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen LGBT yürüyüşü, vatandaşların yoğun tepkisiyle karşılaştı. Polislerin yoğun koruması altında düzenlenen yürüyüş sırasında bazı vatandaşlar gökkuşağı sembolleri yaktı.

Yaşam ve Aile Vakfı tarafından düzenlenen karşı eylemde, LGBT tehlikesine dikkat çekildi. LGBT eylemlerinde gençlerin müzik ve özgürlüklerle çekildiğini belirten vakıf yetkilileri, küçük çocukların da bu propagandadan etkilendiğini kaydetti. Vakfın sitesine yapılan açıklamada ayrıca Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski’nin yürüyüşe katılması da eleştirildi.

LGBT eylemcilerinin karşı eylemcilere yönelik saldırılarının hatırlatıldığı açıklamada, gökkuşağı rengi bayrakların baskı, pedofili, şiddet ve tecavüzü temsil ettiği paylaşıldı. Ülkedeki LGBT propagandasına yönelik tepkiler bununla da sınırlı değil. İktidarda olan PiS (Hukuk ve Adalet Partisi), siyasetinde LGBT ideolojisinin Polon kültür ve geleneklerine saldırı olduğunu ifade ediyor.

Polonya Cumhurbaşkanı Adrzej Duda da 2020’de yaptığı bir açıklamasında “bizi insan olduklarına yönelik ikna etmeye çalışıyorlar. Hâlbuki bu sadece bir ideoloji” açıklaması yapmıştı.

Macaristan'da eşcinsellik karşıtı yasa tasarısı

Macaristan’da bir süredir gündemde olan ve tartışma yaratan "okullarda eşcinsellik bilgisi verilmesini" yasaklayan tasarı onaylanmıştı.

Okullarda eşcinsellik ya da cinsiyet değiştirme ameliyatı ile ilgili bilgi ve eğitim verilmemesini isteyen Macaristan yönetimi, LGBT ile ilgili bilgilerin okullardan uzaklaştırılmasını talep etti.

İktidardaki Fidesz Partisi, torba yasanın içine okullarda LGBT eğitiminin yasaklanmasının yanı sıra pedofiliye de çok sert cezalar getirmişti. Pedofili cezası da aynı torba yasada olduğu için muhalefet LGBT önerisini de onaylamak zorunda kaldı.

Onaylanan yasa doğrultusunda 18 yaşın altındakilere eşcinsellik ya da cinsiyet değiştirme ile ilgili bilgi verilemeyecek ve ayrıca reklamlarda da bu yönde bir eğilim olmayacak.

İtalya'dan eşcinsel çiftlere engel

İtalya'nın kuzeyindeki Padua kentinde savcılık, 2017 yılından bu yana lezbiyen çiftlerin sahip olduğu 33 çocuğun doğum belgesinin iptalini istedi.

Savcının bu girişimi, İtalya'daki eşcinsel ailelere getirdiği yasal engelleri gün yüzüne çıkaran örneklerden biri oldu.

Padua savcısının girişimi, özellikle İtalya'da eşcinsellerin haklarını savunan milletvekillerinin tepkisine yol açtı. "Bu çocuklar yargı emriyle öksüz bırakılıyor." diyen merkez sol milletvekili Alessandro Zan, kararı acımasız ve insanlık dışı olarak tanımladı.

Hükümet ise savcının kararını savundu. Parlamentoyla İlişkiler Bakanı Luca Cirai bir radyo programında yaptığı açıklamada "İtalya'da evlilik yalnızca kadın ve erkek arasındadır ve bu nedenle yalnızca biyolojik ebeveynin adı kayda girer." dedi.

Taşıyıcı anneliğe hapis cezası önerildi

Öte yandan İtalya parlamentosunun alt kanadı, taşıyıcı anneliği iki yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suç haline getiren yasa tasarısını tartışıyor.

Tasarının yasalaşması halinde, çiftler Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi taşıyıcı anneliğin yasal olduğu ülkelerde bebek sahibi olsalar bile bu düzenleme kapsamında suç işlemiş sayılabilecek.

Cinsiyet ideolojisi ve LGBT lobilerine karşı savaş açtığını belirten Meloni'nin aile kavramıyla ilgili son derece muhafazakar politikaları birçok çevrede tepkiyle karşılanıyor.

Son olarak Kanada Başbakanı Justin trudeau Japonya'daki G7 zirvesinde İtalya'nın LGBTQ+ haklarına ilişkin pozisyonundan endişe duyduğunu açıkça dile getirmişti.

Türkiye'de Büyük Aile Manifestosu ilan edildi

Aileyi sorunun değil, çözümün adresi olarak gören ve bu uğurda mücadele sözü veren yüzlerce sivil toplum kuruluşunun İstanbul’da bir araya gelerek oluşturduğu ‘Büyük Aile Platformu’ kuruldu. Kuruluş Manifestosu yayınlandı.

Her geçen gün hızla büyüyen Büyük Aile Platformu (BAP), şimdiden 300 STK'nın ve Demokratik Kitle Örgütünün katılımıyla, LGBT lobilerinin çocuklar ve aileleri hedef alan dayatmasına meydan okuyor.

Manifesto, 17 Haziran 2023 tarihinde, İstanbul'dan, CKD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Zeynep Ses tarafından Atlas Sineması’nda, katılımcı dernek, vakıf gibi kurumların temsilcilerine ve çok sayıda basın mensubuna açıklandı, Platform’un kuruluşu ilan edildi.

Manifestoda: "Şu çok iyi bilinmelidir ki kadını, erkeği, gençleri, çocukları ve temelde aileyi hedef alan bu dayatma, tüm kirli faliyetlerine rağmen hiç bir ahlâksızlığını ve suçunu temize çıkaramayacaktır. Dün gökkuşağımızı çalanlar, bugün insanlık onurumuzu çalamayacaklardır... İzin vermeyeceğiz..." denildi.

LGBT faaliyetlerinin yasaklanması için 150 bin imza TBMM'ye teslim edildi

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican ile beraberindeki heyet, TBMM'ye LGBT sapkınlığına karşı topladıkları 150 bin imzayı sundu.

Grup adına basın açıklaması okuyan Mican, "LGBT lobisinin yeni nesillerimiz üzerindeki yıkıcı etkisini ve cemiyet hayatımızda, sosyal dokumuzda yaptığı ağır tahribatı, açtığı derin yaraları ve sebebiyet verdiği ahlaki dejenerasyonu yakinen müşahede ettik. Artık devlet yetkililerimizce ivedilikle radikal adımların atılması gerektiği kanaatine vardık. Zira ailemizi ve nesillerimizi kaybetmekle karşı karşıyayız." dedi.

Mican, 150 bin imza ile birlikte LGBT lobisi ve faaliyetlerine ilişkin 48 sayfalık rapor hazırladıklarını söyledi.

Hazırlanan raporda LGBT’nin bilinçli olarak aile yapısına ve genç kuşaklara nasıl zarar verdiğini belirten Mican, basın toplantısının ardından imzaları TBMM'ye teslim etti.

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu geçtiğimiz yıl düzenlediği "Büyük Aile Yürüyüşü" ile küresel LGBT lobisinin Türkiye'deki tehdidine dikkat çekerek ses getiren bir eyleme imza atmıştı.

Tartışma