Avustralya, Asya-Pasifik'te caydırıcılığa ve çok taraflılığa odaklanıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ülkesinin Asya-Pasifik bölgesinde "orta büyüklükte bir güç" olarak, barış ve istikrar için askeri caydırıcılığını artırırken diplomasinin ve çok taraflılığın gelişmesine katkı sağlayacağını bildirdi.

1. resim

Albanese, Singapur'da düzenlenen Asya-Pasifik bölgesinin en önemli güvenlik forumu Shangri-La Diyaloğu'nun açılışında konuştu.

Bölgede barışı ve güvenliği korumanın kimsenin tek başına omuzlayabileceği bir yük olmadığının, istikrar için sorumluluğun paylaşılmasını gerektiğinin altını çizen Albanese, "orta ölçekli güç" olarak tanımladığı Avustralya'nın hem askeri kapasitesini hem de ilişkilerini geliştireceği mesajını verdi.

Albanese, Asya-Pasifik bölgesinin "potansiyel çatışma sahası" olarak tasvir edilmesinin yanlış olduğunu belirterek, "Biz Avustralya'dan kuzeye baktığımızda dünya tarihinde benzeri görülmemiş ekonomik gelişme ve küresel refahın ve büyümenin motoru olan bir bölge görüyoruz." dedi.

Soğuk Savaş sonrasında küreselleşmeyle serbest ticaretin ve yeni teknolojilerin daha açık ve istikrarlı bir dünya yaratacağı varsayımını hakim kıldığını, hatta tarihin sonunu ilan edenlerin olduğunu hatırlatan Albanese, yıllar sonra yerelci ve korumacı eğilimlerin yeniden ortaya çıktığını, Avrupa'da bir kara savaşının yaşandığını ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en geniş çaplı konvansiyonel silahlanmaya tanık olduğunu vurguladı.

Dünyanın hiçbir bölgesinde barışın ne bir hediye ne de kendiliğinden verili bir durum olduğuna işaret eden Albanese, "Barışı istemek yetmez, inşa etmek, korumak ve savunmak gerekir." ifadesini kullandı.

Barışı istemenin, savunma ve güvenlik konularını görmezden gelmek anlamına gelmediğini, bütün ülkelerin ortak çabasının gerektiğini aktaran Albanese, şunları kaydetti:

"Bu yüzden hükümet olarak odağımız hem askeri kapasitemize hem de ilişkilerimize yatırım yapmak, caydırıcılığımızı geliştirirken diplomasiyi de geliştirmek. Ekonomik rekabetin sürdürülebildiği, stratejik çatışmalardan uzak bir ortamın yaratılması için her ikisini de bölgedeki varlığımız temeline koyuyoruz."

Albanese, bölgesel istikrar için "güvenlik bariyerlerine" ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Bu bir çevreleme politikası değildir, hiçbir ülkenin ekonomik gelişimini ve potansiyelini engelleme amacına yönelik değildir. Bu, en kötü senaryoların yaşanmasını önlemeye yönelik basit, pratik yapıların oluşturulmasıdır." diye konuştu.

Çin ile ilişkiler

Avustralya'nın ABD'de Joe Biden yönetiminin Çin ile çatışmayı önlemek için iki ülke arasında açık ve güvenilir iletişim mekanizmalarının oluşturulmasına yönelik çabalarını desteklediğini belirten Albanese, kendilerinin de Çin ile ilişkilerini istikrara kavuşma çabalarında diyaloğu merkeze koyduğunu dile getirdi.

Albanese, diyaloğun ortak çıkarların anlaşılmasına yardımcı olduğunu ifade ederek, Çin ile ticaretteki engellerin kaldırılmasını savunduklarında bunun yalnızca Avustralyalı üreticilere değil Çin'e de faydası olduğunu gösterme olanağı bulduklarını söyledi.

Çin'in olağanüstü ekonomik dönüşümünün yalnızca kendi nüfusuna değil tüm bölgeye fayda sağladığını vurgulayan Albanese, bunun da serbest ticareti mümkün kılan bölgesel mimari sayesinde olduğunu belirtti.

Albanese, kurallara dayalı bölgesel düzeni ve ülkelerin egemenliklerini korumanın önemine işaret ederek, "Eğer bir ülke kendini kurallara uymak zorunda olmayacak kadar büyük, diğerlerinin saygı duyduğu standartlara tabi olmayacak kadar güçlü görürse bölgenin stratejik istikrarı bozulacak, ülkelerin egemenliği aşınacaktır." şeklinde konuştu.

Çok taraflılık ve caydırıcılık

Avustralya'nın bölgesel ve küresel çok taraflılığı savunduğunun altını çizen Albanese, Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) bölgesel merkezliğini tanıdığını, Pasifik Adaları Forumu (PIF) ülkeleriyle yakın işbirliği kurduğunu, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliğini (APEC) ve G20'nin liderliğini desteklediğini belirtti.

Albanese, savunma alanında ABD, Japonya ve Hindistan ile Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) ile ABD, İngiltere ile kurduğu AUKUS ittifakıyla savunma alanında da çok taraflı girişimlerin parçası olduğunu hatırlattı.

Avustralya'nın nükleer denizaltı teknolojisine erişimini sağlayan AUKUS anlaşmasının ülkenin askeri kapasitesinde büyük sıçrama sağladığının altını çizen Albanese, "Avustralya'nın hedefi savaşa hazırlanmak değil savaşı önlemektir. Caydırıcılığımızı artırmamız, bölgesel istikrara katkı yapacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Albanese, statükoyu tek taraflı olarak değiştirmeye yönelik girişimlerin, bunlar ister Tayvan'da, ister Güney Çin Denizi veya Doğu Çin Denizi'nde olsun, bölgesel istikrara zarar vereceği görüşünü dile getirdi.

Shangri-La Diyaloğu

Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından düzenlenen Shangri-La Diyaloğu, 2-4 Haziran'da Singapur'da yapılıyor.

Bu yıl 20'nci kez düzenlenen foruma, Asya-Pasifik, Avrupa, Kuzey Amerika ve Orta Doğu'dan 40'ı aşkın ülkeden hükümet yetkilileri, savunma bakanları, askeri yetkililer ve güvenlik uzmanları katılıyor.

Asya-Pasifik bölgesinde jeopolitik rekabetin ve savunma dinamiklerinin yeniden şekillendiği bir döneme denk gelen forumda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin 3 Haziran'da, Çin Savunma Bakanı Li Şanfu 4 Haziran'da foruma hitaben birer konuşma yapacak.

Kaynaklar

Tartışma