gdh'de ara...

"Barış için Moskova formatından çıkıp Ankara formatına geçmek gerekiyor"

💢 Ermenistan'ın Rusya'ya ekonomik bağımlılığı, ona siyasi bağımsızlık gösterme şansı vermiyor.

💢 Ermenistan'ın Rusya'ya herhangi tepkisi, vatandaşlar için açlık tehdidi oluşturuyor.

💢 Ankara formataına geçilirse Ermenistan Rus zulmünden kurtulmuş olacaktır.

1. resim

“Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış antlaşması yapmak için Moskova formatından çıkıp Ankara formatına geçmek gerekiyor.”

Azerbaycan Hukuk Felsefesi Doktoru Khaliq Shukurov, gdh ile yaptığı bir röportajda bu düşünceleri söyledi. Azerbaycan ile Ermenistan arasında 2022'de barış anlaşması imzalanmamasının gerekçesi olarak Rusya'yı gösteren Shukurov, üçlü deklarasyonun birçok maddesinin ihlal edildiğini söyledi.

"Üçlü Deklarasyonun 4. maddesine göre, Rusya Federasyonu barış gücü birliklerinin Ermeni silahlı kuvvetlerinin geri çekilmesine paralel olarak bölgeye konuşlandırılması gerekirdi. Ancak Ermeni silahlı kuvvetlerinin silahlı birlikleri topraklarımızdan çıkarılmadı. Üçlü anlaşmanın üzerinden neredeyse iki yıl geçti ve barış güçleri görevlerini yerine getirmiş değil. İki yıl boyunca, 2020-2022'de Ermenistan'ın siyasi gücü, Rusya'nın emriyle zaman kazanma stratejisi uyguladı. Rus politikacılar defalarca bölgeye belirli bir statü vermeyi denediler, ancak bunu başaramadılar. Rusya bölgede Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış istemiyor. Rusya, taraflar arasındaki çatışmayı sürdürerek her iki tarafı da etkileme gücünü sürdürmek istiyor. Taraflar arasındaki barış Rusya'nın çıkarına değil. Bu nedenle Rusya, Ermenistan'a Azerbaycan ile barış anlaşması yapma şansı vermiyor."

Khaliq Shukurov, 2023'te durumun biraz değişeceğine inanıyor. Azerbaycan'ın sert tutumu Ermenistan'ı barış yapmaya zorlayacaktır. Ayrıca Zangezur koridorunun açılması ana hedef olmaya devam edecek.

"Azerbaycan halkı ve siyasi yetkililer, topraklarının geri verilmesi ve Zengezur koridorunun açılması konusunda ısrar ediyor. 2023 yılında siyasi rotamız devam edecek, isteklerimizi gerçekleştirmeye çalışacağız. Bu bağlamda, üç konudan taviz verilemez.

1 Ermeni ayrılıkçıların topraklarımızdan çıkarılması veya Azerbaycan'a nakledilmesi. 2 Rus barış güçleri tüm topraklarımızın tüm yönetimini Azerbaycan devletine devretmelidir.3 Zengezur yolu (koridoru) kayıtsız şartsız açılmalı ve Azerbaycan Nahçıvan yolunu kontrol edebilmelidir.

Rusya, 44 günlük savaşda Ermenistan'ı kurtardı, aksi takdirde Ermenistan, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıyarak tamamen yenilecek ve tüm şartlarımıza yalvarmak ve koşulsuz kabul etmek zorunda kalacaktı. Rusya bölgede var olduğu sürece başka bir savaşın çıkması ihtimal dışı değil. Sorunların çözümü Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan üçkeninde mümkündür. Barış anlaşması yapmak için Moskova formatından çıkıp Ankara formatına geçmek gerekiyor. Türkiye üçüncü taraf olarak Ankara'da Ermenistan ve Azerbaycan devlet başkanları arasında bir toplantı düzenleyebilir ve bir barış anlaşması imzalayabilir. Bu mümkün olursa Ermenistan da Rus zulmünden ve esaretinden kurtulmuş olacaktır.”

Barış girişimleriyle tanınan Ermeni aktivist ve blog yazarı Ishkhan Verdyan da Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barışın önündeki tek gücün Rusya olduğuna inanıyor. Ermeni halkının uzlaşmaya hazır olduğunu söyleyen Verdyan, insanların güç mücadelelerinden de bıktığını belirtiyor.

"İstisnasız Ermenistan halkı barış istiyor ve barışın geleceği günü özlüyor. Ama yetkililer - evet, süreci geciktiriyorlar, buna hiç şüphe yok. Bunun nedeni muhtemelen Ermenistan'ın bağımsız bir siyasi oyuncu olarak öznelliğinin sıfır olmasıdır. Ermenistan'ın Rusya'ya tam ekonomik bağımlılığı, ona siyasi bağımsızlık gösterme şansı vermiyor. Ermenistan'ın herhangi bir iradesi, sakinleri için açlık tehdidi oluşturuyor, bu nedenle hükümet yukarıdan gelen talimatlara sessizce uymalıdır. Rusya bölgede hegemon olmaya devam ediyor ve çıkarlarından vazgeçmeyeceği de açık. Muhtemelen Ermenistan'ın siyasi itaati de bu çıkarların tezahürlerinden biridir ve Ermeni makamları da buna uymaktadır."

Sıradan Ermeni vatandaşları da bölgede barışa daha çok ihtiyaç olduğunu anlıyor. Bu bakımdan 2023 yılı bölgede barışın tesis edileceğine işaret etmektedir, tabii yabancı aktörler istikrarın önünde engel oluşturmazlarsa.

Tartışma