Batı Güney Kafkasya'da barış mı yoksa çatışma mı istiyor?
💢 Türkiye'yi istemiyorlarsa biz de masada olmayacağız
💢 Azerbaycan milletvekilleri Müşfik Jafarov, Nagif Hamzayev ve Arzu Nagiyev gdh'a değerlendirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Hankendi'de Azerbaycan bayrağını göndere çekti. Böylece savaş ve çatışma sona erdi. Haliyle Azerbaycan topraklarındaki ayrılıkçı terörist yapı tamamen tasfiye edildi. Hem Ermenistan hem de Azerbaycan, birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanıdı. Şimdi geriye bölgede kalıcı barışın yeniden tesis edilmesini sağlayacak anlaşmanın imzalanması kaldı.
44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı'nın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen taraflar, henüz bir barış anlaşması imzalamadı. Bu süreçte Washington, Brüksel, Prag ve Moskova'da onlarca toplantı yapılmasına rağmen Azerbaycan ve Ermenistan ortak bir paydada buluşamadı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in son olarak Granada'daki görüşmeyi reddetmesi ise birçok soruyu açıklığa kavuşturdu. Bakü, bölge ülkelerinin katılımı olmadan Batı'nın dayattığı barışı istemiyor.
gdh Özel Haberler ekibi olarak Azerbaycanlı politikacılarla Bakü ile Erivan arasındaki sürecin seyrini konuştuk.
Azerbaycan Milletvekili Müşfik Jafarov gdh.digital'e yaptığı açıklamada Türkiye'nin katılımı olmadan yapılacak bir toplantının kabul edilemeyeceğini söyledi.
"Türkiye olmadan mümkün değil. Zaten böyle de oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı şuydu; bu formatta bir toplantı istemiyoruz. Görüşmemizde bölge ülkeleri yer almalı. Elbette uzak mesafede bulunan bir ülkenin bu konuya bir katkı yapması inandırıcı değil.
Jafarov, sözlerine şu şekilde devam etti:
Granada'daki toplantı hiçbir çerçeveye uymadı. Çünkü Türkiye yok ve o ülkeler Türkiye'nin orada olmasını istemiyorlar. Türkiye'yi istemiyorlarsa biz de orada değiliz.
Azerbaycan Milletvekili Nagif Hamzayev ise Azerbaycan'ın eski formatta düzenlenmesi halinde müzakerelere katılacağı kanaatinde.
Barışı en çok isteyen taraf Azerbaycan'dır. Gerçi Ermenistan'ın barışa daha çok ihtiyacı var. Ancak maalesef Ermenistan, çeşitli aktörlerin kışkırtmalarının etkisiyle bu süreçten kaçınıyor. Barışın gerçekleşmemesinin ve müzakerelerin bu kadar uzun sürmesinin tek nedeni budur. Özellikle şunu belirtmek isterim ki, Fransa'nın dahil olduğu herhangi bir müzakere sürecinden adil bir karar çıkacağına dair hiçbir umudumuz yok. Uluslararası kuruluşların yapması gereken görevleri biz kendimiz hallettik. Bölücülük ortadan kaldırıldı. Bundan sonra Azerbaycan'ın adil bir barış istediğini düşünüyorum. Elbette Ermenistan, diğer yükümlülüklerini de yerine getirirse yıl sonuna kadar barış olabilir. Ancak Ermenistan bu yükümlülükleri yerine getirmezse bazı belgeleri imzalamamıza gerek kalmayacak.
Azerbaycan Milletvekili Arzu Nagiyev de Batı'nın Güney Kafkasya'da kendi çıkarlarını koruma arzusunda olduğunu belirtiyor. Nagiyev'e göre barış, sadece bölge ülkeleri için önemli ve müzakerelerin bölge ülkelerinde yapılması gerekiyor.
Eğer müzakere varsa bu iki tarafın arasındadır. Fransa ve Almanya neden katılıyor ki? Paşinyan'ın defalarca yaptığı açıklamalar, son derece saçma. Somut olarak barışın tesis edilebilmesi için iki devletin oturup bu anlaşmayı imzalaması gerekiyor. Parlamentolar düzeyinde imzalanıp onaylandıktan sonra gerçek bir barış anlaşması haline geliyor. Bu konunun parlamentolar düzeyinde tartışılması birçok kez gündeme geldi. Fakat son dönemde Gürcistan'ın Güney Kafkasya'yadakı barışa destek vereceğini düşünüyorum. Çünkü hem Ermenilerle hem de Azerbaycanlılarla sıcak ilişkileri var. Toprak bütünlüğümüzün desteklenmesinden yanalar. Bu yüzden Gürcistan'da görüşmeler yapılabilir.
Nagiyev, bu ayın sonunda Brüksel'de düzenlenecek toplantıda yalnızca barış anlaşmasının yol haritasının hazırlanabileceğini ama nihai barış anlaşmasının nerede imzalanacağının henüz bilinmediğini vurduladı. Politikacılar bu anlaşmanın Ankara, Moskova veya Tiflis'te imzalanabileceğine inanıyor.