Birleşik Krallık Seçime Gidiyor: 14 Yıl Sonra İktidarın Değişmesi Bekleniyor
Birleşik Krallık’ta Ekim 2022’de yüzde 11 iken şu sıralar yüzde 2 dolaylarına kadar gerileyen enflasyona rağmen, Britanyalılar tarafından ülkenin en büyük sorunu insanların alım gücünün düşmesi olarak görülüyor.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı - Dr. Polat Üründül
Birleşik Krallık, en çok oyu alan adayın, alınan oyun yüzdesine bakılmaksızın o seçim bölgesi için milletvekili olduğu bir seçim sistemine sahiptir.
Parlementoda çoğunluğa sahip partinin lideri ise Başbakan olarak belirlenmektedir. Eğer hiçbir parti çoğunluğu sağlayamazsa, bu durumda en yüksek oyu alan parti diğer partilerle koalisyon kurabilir. 650 sandalyenin olduğu Avam Kamarası’ndaki 326 sandalyeyi kazanmak, çoğunluk sahibi olabilmek için yeterlidir.
Anketlere göre şu an muhalefette olan İşçi Partisi’nin büyük bir zafer elde etmesi beklenmektedir. Bu durum, 14 yıldır Muhafazakar Parti tarafından yönetilen Birleşik Krallık’ta yeni bir dönemin başlangıcını ifade etmektedir.
Halihazırda 344 sandalyeye sahip olan Muhafazakar Parti’nin milletvekili sayısının yaklaşık üçte ikisini kaybedeceği öngörülmekte, eskiden 205 sandalyeye sahip İşçi Partisi’nin ise 400’ün üzerinde sandalye kazanacağı tahmin edilmektedir.
Fransa, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde seçimlere damga vuran aşırı sağ modasının, Birleşik Krallık’taki seçimlerde de rüzgarını estirmesinin beklendiği söylenebilir. Nitekim şu an iktidarda olan Muhafazakar Parti’nin oy oranı anketlere göre yaklaşık yüzde 20 olarak tahmin edilirken, siyasi yelpazenin daha da sağında yer alan popülist Reform Partisi’nin oylarının yüzde 17 civarında olabileceği düşünülmektedir.
Muhafazakarların göçmen politikasını yönetme şeklinin ülke içerisinde oldukça eleştirilmesi, Reform Partisi’nin bu yükselişinde bir pay sahibi olarak görülebilir. Yine sağlık sistemindeki sorunlar da Muhafazakar Parti’nin oy kaybetmesindeki önemli etmenlerdendir.
Birleşik Krallık’ta Ekim 2022’de yüzde 11 iken şu sıralar yüzde 2 dolaylarına kadar gerileyen enflasyona rağmen, Britanyalılar tarafından ülkenin en büyük sorunu insanların alım gücünün düşmesi olarak görülmektedir. Tüm bu meselelere Muhafazakar Parti içerisindeki liderlik sorunu da eklenince, Birleşik Krallık kamuoyunda Tory’lerin yüzyılın en büyük kayıplarından birini yaşayacağı beklentisi oluşmuştur.
İşçi Partisi iktidarında Birleşik Krallık dış politikasının nasıl olacağı da tıpkı ekonomi ve göç politikaları konuları gibi merak edilen bir meseledir.
Yakın zamanda başlaması beklenen İşçi Partisi döneminde Birleşik Krallık’ın AB ve NATO gibi uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinde büyük bir değişim beklenmemekte olup, müstakbel Başbakan Keir Starmer, ülkesinin Rusya karşısında Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini ifade etmektedir. İşçi Partisi, Ukrayna’nın NATO üyeliğine de daha sıcak bir şekilde yaklaşmaktadır.
İşçi Partisi döneminde dış politikada yaşanabilecek bir başka gelişme de, yeni hükümetin Filistin devletini tanıyabilecek olmasıdır. Ancak Starmer’ın ülkesinin İsrail ile olan ilişkileri sebebiyle bu konuda daha tedbirli davranması beklenebilir.
Birleşik Krallık’ın son yıllarda Asya-Pasifik’te izlediği proaktif politikanın devam etmesi, Britanyalıların Çin ile olan ilişkilerini çıkar ve tehditleri doğru hesaplayarak ihtiyatlı bir şekilde devam ettirmeleri, ve İngiliz Milletler Topluluğu’na üye Avustralya, Kanada, Hindistan gibi ülkelerle iş birliğini daha da arttırmaları beklenebilir.