gdh'de ara...

Bloomberg: Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 Mayıs'ta ABD'ye gidecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın 9 Mayıs'ta Beyaz Saray'da bir araya geleceği açıklandı.

1. resim

Bloomberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın 9 Mayıs'ta Beyaz Saray'da bir araya geleceğini yazdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Mayıs'ta gerçekleşmesi beklenen ABD ziyareti 26 Mart'ta duyuruldu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby'nin dün gerçekleştirdiği rutin basın brifinginde yaptığı açıklama ise ziyaretin iptal edildiği iddialarına neden oldu.

Bir gazeteci Kirby'ye, "İki hafta içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beyaz Saray'a bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü Hamas liderini ağırladı. Bu bir konuşma konusu olacak mı, yoksa ziyarete gölge düşürür mü?" diye sordu.

Kirby ise, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti konusunda programda konuşulacak bir şey yok. Dolayısıyla bu konuda bir yorum yapamayacağım" diye yanıt verdi. Beyaz Saray Danışmanı'nın 'programda konuşulacak bir şey yok' sözü ziyaretin iptal edildiğine dair söylentilere neden oldu.

Bloomberg ziyaretin gerçekleşeceğini yazdı

Ancak ABD'li Bloomberg, bu sabah Erdoğan'ın 9 Mayıs'ta ziyareti gerçekleştireceğine dair bir haber yayınladı. "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Mayıs'ta Beyaz Saray'da Biden ile görüşecek" başlıklı haberde, "Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 9 Mayıs'ta Beyaz Saray'da Başkan Joe Biden ile görüşecek. Erdoğan'ın yaklaşan Washington ziyareti, Gazze'de İsrail-Hamas savaşı devam ederken ve İran ile İsrail'in birbirlerinin topraklarına saldırarak daha geniş bir Orta Doğu çatışmasının yaklaşmakta olduğu endişesini yaratmasının ardından gerçekleşiyor" ifadeleri yer aldı.

Haberde iki liderinde siyasi kariyerlerinin hassas bir döneminde bir araya geleceği kaydedildi. Biden, Kasım ayındaki seçimlerde 2020'deki rakibi eski Başkan Donald Trump ile rövanşa çıkacak. Bu hafta yapılan bir Bloomberg News/Morning Consult anketi, Biden'ın sonucu belirlemesi en muhtemel yedi eyaletten sadece birinde önde olduğunu ortaya koydu. Geçen ayın sonlarında, 2003'ten beri Türkiye'yi yöneten Erdoğan, yenilgiye uğradı. İki ülke arasında çok paralellik olmasa da her iki ülkede de enflasyon, iktidardaki hükümetlere karşı bir kasvet ve öfke duygusuna katkıda bulundu.

Ancak Erdoğan uluslararası sahnede önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Örneğin cuma günü Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO'nun bir sonraki genel sekreteri olmak için Türkiye Cumhurbaşkanı'nın desteğini almak üzere İstanbul'u ziyaret etmeyi planlıyor. Geçen hafta sonu Erdoğan Hamas'ın siyasi lideriyle bir araya gelerek olası bir kalıcı ateşkesi ve Gazze'ye insani yardımın hızlandırılmasını görüştü.

Bu yılın başlarında Türkiye, ABD ile F-16 savaş uçaklarının satışını geciktiren bir anlaşmazlığı çözdü. Hassas bir şekilde düzenlenmiş bir anlaşmayla Ankara, İsveç'in NATO üyeliğini ve Yunanistan'ın ABD'den savaş uçağı almasını desteklemeyi kabul etti. Biden, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylamasını F-16 jetlerinin satışı için açıkça bir ön koşul haline getirdi.

Erdoğan'ın Washington'a yapacağı ziyaretin, "Gazze'de İsrail-Hamas savaşı devam ederken ve İran ile İsrail'in birbirlerinin topraklarına saldırarak daha geniş bir Orta Doğu çatışmasının yaklaşmakta olduğu korkusunu yaratmasının ardından gerçekleştiği" kaydedildi.

İki liderin, "siyasi kariyerlerinin hassas bir döneminde görüşeceği" belirtilen haberde, Biden'ın, Kasım ayındaki seçimlerde 2020'deki rakibi eski Başkan Donald Trump ile "rövanş maçına çıkacağı" ifade edildi.

Gündemde hangi konular var, beklentiler neler?

Nükleer enerjide işbirliği

ABD’li yetkili, nükleer enerji konusunda da işbirliği içinde olduklarını, Türkiye’ye küçük modüler reaktör tedarikinin gündemde olduğunu belirtti.

Aynı yetkili, Türkiye ile Avrupa pazarına Rus doğalgazı yerine alternatif kaynakların taşınması konusunda da iletişim içinde olduklarını söyledi.

Yetkili, Stratejik Mekanizma kapsamında ayrı bir “enerji ve iklim” toplantısı yapılacağını, bu konudaki potansiyelin değerlendirilmesi için görüş alışverişinde bulunulacağını kaydetti.

ABD ile ticaretin artırılması ve mevcut 30 milyar dolarlık hacmin 100 milyara çıkarılması Türkiye’nin de en önemli hedefleri arasında. Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması (TIFA) kapsamında bahar aylarında Türkiye’de önemli bir toplantının yapılacak olması ticaret hacminin artırılması için açısından her iki başkent açısından da bir fırsat olarak görülüyor.

Afrika'da Çin ve Rus etkisine karşı, Türkiye ile işbirliği

ABD’nin gündeme getirmesi beklenen konular arasında Türkiye ile Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerde çeşitli alanlarda işbirliği yapılması bulunuyor.

Washington, her iki bölgede Çin ve Rusya etkisini kırmak için Türkiye’nin Afrika ve Orta Asya ülkeleriyle son dönemde geliştirdiği iyi ilişkileri ikili bir işbirliğine çevirmek istiyor. Önde gelen konu başlıkları ise ekonomi, ticaret ve yatırımlar olduğu kadar terörle mücadelede ve güvenlik olarak belirleniyor.

Türkiye’nin Afrika’nın hem Batı hem Doğu kıyılarındaki ülkelerle hem de Sahel bölgesindeki ülkelerle güvenlik ilişkileri kurmuş olması, birçok Afrika ülkesine askeri eğitim sağlaması ABD’nin terörle mücadele konusunda işbirliği yapmak istemesinin en önemli nedeni.

Türkiye’nin Afrika’da ekonomik olarak da etkinliğini gören ABD, bunun özellikle Çin ve Rusya etkisine karşı kullanılabilecek bir durum oluşturduğunu görüyor. ABD’li yetkili, “Türkiye ile Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerde hem gerekli kalkınmanın sağlanması hem de Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya etkisine karşı birlikte çalışmak için çok imkanlar olduğunu düşünüyoruz” diyerek Washington’un yaklaşımını ifade etti.

Türkiye, terör örgütü YPG'ye desteğin sonlanmasını istiyor

"Terörle mücadele" konusunda Türkiye’nin dikkati daha çok Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’a çevrilmiş durumda. Türk diplomatik kaynaklar, Fidan’ın Blinken ile görüşmesinde bu konuda ABD’den beklentileri dile getireceğini kaydettiler.

Türkiye’nin ABD’den de en önemli beklentisi, ağırlıklı olarak terör örgütü YPG unsurlarından oluşan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDF) olan siyasi ve askeri desteğini kesmesi. Türkiye, YPG’yi "terör örgütü" olarak tanımlıyor. ABD ise terör örgütü YPG ile DEAŞ ile mücadele kapsamında taktiksel bir iş birliği içinde olduğunu kaydediyor.

 Orta Doğu'daki varlığını terörle mücadele iddiasına dayandıran ABD, terör örgütü PKK/YPG'nin birçok devletin elinde bulunmayan askeri ekipmanlara ulaşmasının önünü açtı.
Orta Doğu'daki varlığını terörle mücadele iddiasına dayandıran ABD, terör örgütü PKK/YPG'nin birçok devletin elinde bulunmayan askeri ekipmanlara ulaşmasının önünü açtı.

DEAŞ'ın hem Türkiye hem de ABD için tehdit oluşturmaya devam ettiğini kaydeden Washington, bu politikasının değişmediğini kaydediyor. Bu görüş ayrılığına rağmen, konunun Stratejik Mekanizma toplantılarında gündeme geleceğini kaydeden ABD’li yetkili, “Her konuda aynı düşünmüyoruz. Bu görüşmelerde görüş farklılıklarımızı da yönetiyoruz” dedi.

Yetkili, son 6 ayda gerçekleştirilen diplomatik görüşmeler sayesinde taraflar arasında daha iyi bir anlayışın oluştuğunu da belirtti.

Savunma sanayinde işbirliği

Silah ve mühimmat üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri haline gelen Türkiye, ABD'nin en büyük top mermisi ihracatçısı haline geldi. ABD, ordusu için gerekli olan binlerce 155 mm kalibreli top mermisini Türkiye'den alıyor.

Türkiye, savunma sanayii konusunda son yıllarda dünyanın sayılı ülkeleri haline geldi. Kaan ve Hürjet gibi kendi savaş uçağını üreten ve TB2, Akıncı, Aksungur, Anka, Kızılelma gibi insansız hava araçları üretiminde dünyadaki birkaç ülkeden biri olan Türkiye, füze ve mühimmat üretimi konusunda artık dünyanın kapısını çaldığı ülke oldu. Son olarak ABD de mühimmat tedariki konusunda Türkiye'nin kapısını çaldı. Bloomberg'in haberine göre, 2024 yılında Türkiye, ABD'nin en büyük top mermisi ihracatçısı haline geldi.

Diplomatik kaynaklara göre, "NATO Vilnius Zirvesi’nde alınan kararlar gereği, müttefikler arasındaki savunma sanayii kısıtlamalarının tüm ülkeler arasında kaldırılması gerekiyor. NATO’nun güney sınırlarının güvenliği açısından bu husus önem teşkil ediyor” diyerek Ankara’nın yaklaşımını kayda geçirdiler.

Tartışma