Bloomberg: Türkiye Afrika'da nüfuzunu genişletiyor

Türkiye, Afrika'daki nüfuzunu genişletmek ve enerji güvenliğini güçlendirmek için yeni hamleler yapıyor. Türkiye, Çin, Rusya ve Batı'nın da hakimiyet için yarıştığı bölgede etkin güç haline geliyor.

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Bloomberg'de, Türkiye'nin Afrika'da artan etkisinin ve enerjiden savunma sanayiye, eğitimden yardım faaliyetlerine kadar çok sayıda başlıktaki hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Türkiye'nin; Çin, Rusya, Körfez ülkeleri ve Batı'nın da hakimiyet için yarıştığı bölgede etkin bir politika yürüttüğüne dikkat çekilen analizde, Türkiye'nin Afrika'daki nüfuzunu genişletmek ve enerji güvenliğini güçlendirmek için yeni hamleler yaptığı belirtildi.

Analizde ayrıca; Türkiye'nin bölgede, enerjiden savunma sanayiye, eğitimden yardım faaliyetlerine kadar çok sayıda başlıkta attığı adımlar değerlendirildi.

İşte Bloomberg'de yayınlanan analiz:

Afrika'daki nüfuzunu genişletmek ve enerji güvenliğini güçlendirmek isteyen Türkiye, 86 metre uzunluğundaki araştırma gemisi Oruç Reis'i önümüzdeki ay Somali'ye ait açık deniz petrol keşfetme faaliyetleri için gönderecek.

Somali Petrol Bakanlığı Direktörü Mohamed Hashi tarafından doğrulanan bu hamle, Türkiye'nin ham petrol arzını çeşitlendirmeye yardımcı olabilir.

Oruç Reis, Somali'ye ait açık deniz petrol keşif faaliyetleri yürütecek
Oruç Reis, Somali'ye ait açık deniz petrol keşif faaliyetleri yürütecek

Bu hamle; Çin, Rusya, Körfez ülkeleri ve Batı'nın da hakimiyet için yarıştığı bölgede Türkiye'nin etkin bir güç olmasını sağlayabilir.

Libya Sadeq Enstitüsü düşünce kuruluşunda Ankara merkezli bir araştırma görevlisi olan Batu Coşkun gelişme ile ilgili yaptığı değerlendirmede;

“Afrika Türkiye için önemli. Çünkü yeni keşfettiği tüm aktivist dış politika araçlarını ve hedeflerini deneyebileceği bir nokta. Bir yandan yardım, eğitim ve Türkçe dil merkezleri gibi yumuşak güç. Diğer yandan da ticari ve ekonomik ilişkiler ve gerekirse sert güç unsurları kullanılabiliyor.”

ifadelerini kullandı.

Bu durum; Türkiye'nin denizaşırı en büyük askeri üssünü işlettiği ve Türk şirketlerinin başkentin liman ve havaalanını yönettiği Somali'de de kendisini gösteriyor.

Selçuk Bayraktar tarafından yönetilen Türk insansız hava aracı üreticisi Baykar, Somali'ye bilinmeyen sayıda TB2 İHA tedarik ederek Somali'nin terörist grup El-Şebab'a karşı kendisini korumasını sağladı.

Güç oyunu

Bu yılın başlarında Türk parlamentosu, Somali sularına donanma desteği gönderme önergesini onayladı.

Uluslararası Kriz Grubu'nun Doğu Afrika kıdemli analisti Omar Mahmood;

“Türkiye için Somali, Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusu sahalarındaki nüfuzunu arttırmak için jeo-stratejik bir konum sunuyor. Somali ile ilişkiler, Türkiye'nin Afrika kıtası genelinde diplomatik, ticari ve güvenlik bağlarını derinleştirme stratejisi için hem bir deneme hem de bir atlama taşı işlevi gördü.”

değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye, 1991'de patlak veren ve onlarca yıl süren iç savaştan bu yana çatışma ve acılarla anılan ve 2011'de kıtlıkla karşı karşıya kalan bu yoksul ülkenin arkasında durdu.

Bugün genç Somalililer Hargeisa ve Mogadişu'da Maarif Vakfı tarafından işletilen devlet destekli Türk okullarına gidebiliyor.

Türk Dışişleri Bakanlığı'na göre son on yılda yapılan yardım 1 milyar doları aştı ve ilaçtan giyime kadar ülkenin tüketim malları başkentte her yerde bulunuyor.

Mogadişu'daki Maarif Vakfı okulunda okuyan 18 yaşındaki Mohamed Osman;

“Bir zamanlar ülke içinde yerinden edilmiş insanlar için harap bir barınak olan okul, modern ve bilgisayar donanımlı sınıflara dönüştürüldü. Türkiye ile yüzyıllara dayanan ortak din ve kültüre sahibiz. Onların desteği ülkemiz için dönüştürücü oldu”

değerlendirmesinde bulunuyor.

Somali Savunma Bakanı Abdulkadir Mohamed Nur akıcı Türkçe konuşuyor ve Ankara'da bir üniversiteden mezun oldu.

1992 yılından bu yana 1,000'den fazla Somalili öğrenci Türk üniversitelerinden burs aldı ve Türkiye'yi ziyaret eden Somalililer için vize kısıtlamaları diğer Afrika ülkeleriyle kıyaslandığında asgari düzeyde kaldı.

Daha geniş strateji

Türkiye'nin Somali'deki varlığı, aslında Afrika'daki daha geniş bir politikanın parçası.

Bloomberg tarafından derlenen verilere göre kıtaya yapılan ihracat 2022'de 30,6 milyar dolar iken 2023'te 28,6 milyar dolar olarak gerçekleşti ve aslan payı Mısır, Fas, Güney Afrika ve Nijerya'ya gitti.

Ankara; Afrika ülkeleriyle ilişkileri giderek istihbarat ve savunma alanlarındaki işbirliğini madencilik ve enerji sektörlerindeki anlaşmalarla birleştiriyor.

Bu yılın başlarında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlığındaki bir heyet Nijer'in başkenti Niamey'i ziyaret etti ve ülkenin askeri hükümetinin Fransız askerlerini kovması ve ABD'ye askeri üssünü kapatma emri vermesinin ardından bir dizi anlaşma imzaladı.

Nijer dünyanın en büyük yedinci uranyum üreticisi ve Türk madencilik şirketi MTA halihazırda ülkede altın arıyor ve son üç ay içinde Cezayir, Fildişi Sahili ve Zimbabve ile de görüşmelerde bulundu.

Türkiye, devlet enerji şirketi Türkiye Petrolleri'nin petrol ve gaz arayacağını söylediği Cezayir ile de benzer anlaşmalar imzaladı.

Türk Hava Yolları artık kıtanın en ücra köşelerinden bazılarına uçuyor.

Barışçıl toplumları teşvik etmeyi amaçlayan Hollandalı bir kuruluş olan PAX tarafından derlenen verilere göre Baykar'ın TB2 insansız hava araçları en az 11 Afrika ülkesine satıldı.

Riskli hamleler mi?

Türkiye'nin Afrika'da, özellikle de Somali'de nüfuz arayışı elbette risksiz değil.

Somali, Addis Ababa'nın sahil kasabası Berbera'da bir deniz üssü ve liman erişimi karşılığında ayrılıkçı Somaliland devletinin egemenliğini tanıma kararı nedeniyle şu anda Türkiye'nin bir diğer sadık ortağı olan Etiyopya ile anlaşmazlık yaşıyor.

Ankara şu anda Etiyopya ve Somali arasında anlaşmazlığın nasıl çözüleceğine dair görüşmelerde arabuluculuk yapıyor.

İki ülke arasında bir anlaşmaya aracılık etmesi ve Somali'nin deniz yatağının altında yatan petrolü çıkarması halinde bunun getirisi çok büyük olabilir.

Türkiye uzun zamandır Rusya ve İran'dan enerji ithalatına olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor ve ABD, Cezayir, Mısır ve Azerbaycan'dan ithalatı başarılı bir şekilde arttırıyor.

Katar Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak görev yapan Ali Bakır ise yaptığı değerlendirmede;

“Somali'nin açık deniz sahalarında ve başka yerlerde petrol aramak Ankara'nın çeşitlendirme stratejisine katkıda bulunacak. Bu durum, Türkiye'nin enerji gücünü büyütecek ve Türk şirketlerinin bölgesel varlığını genişletecek.”

ifadelerini kullandı.

Kaynaklar

Tartışma