Bloomberg: Yapay zeka destekli silahlar geri dönülmez noktalara ulaşabilir

Yapay zeka konusunda, onlarca ülke ciddi ilerlemeler kaydediyor. Yapay zeka destekli silahların yakın gelecekte varacağı nokta, geri dönülmez noktalara ulaşabilir.

1. resim

Dünya genelinde yapay zeka silahlanma yarışı hızlanıyor. Yıkıcı yeni teknolojilerin yükselişi ve olasılıklar, ciddi bir tehlike ve endişe yaratıyor. Büyük güçler, bu teknolojinin askeri alanda kullanımını önümüzdeki yıllardaki çatışmalarda devrim yaratabilecek şekilde kısıtlayabilirler.

Yapay zekanın etkileri neredeyse her alanda kendisini gösteriyor. Yapay zeka sadece toplumların işleyişini değil, aynı zamanda nasıl savaştıklarını da etkiliyor.

Son örneklere bakılacak olursa, mesala ABD Merkez Komutanlığı, Basra Körfezi'nin kritik alanlarındaki hedefleri hızlı bir şekilde tespit etmek için yapay zeka kullanıyor. Ukrayna, Rus hava saldırılarını tahmin etmek ve bunlara hazırlanmak için yapay zeka destekli teknolojiyi kullanıyor. Çin'in ise yapay zekayı gemi inşa tasarımından elektronik savaşa kadar çok sayıda alanda kullandığı bildiriliyor .

Yapay Zeka Ulusal Güvenlik Komisyonu 2021'de yapay zekanın "nesiller boyunca en önemli araç olacağını" ilan etti.Yapay zeka, insanlığın kaderini pekala iyileştirebilir. Ama kesinlikle askeri hakimiyet mücadelesini de hızlandıracak.

Yapay Zeka, büyük miktarda veriyi her zamankinden daha verimli bir şekilde sıralayarak karar vermeyi hızlandırma potansiyeline sahiptir. Bu niteliği, özellikli silah sanayi alanında inanılmaz bir hassasiyeti de beraberinde getiriyor.

Yakın dönemde ordular, yıkıcı etkiye sahip karmaşık operasyonları yürütmek için insanlı ve otonom sistemlerle birleşecek olan, insansız hava aracı sürüleri gibi unsurları kullanmaya başlayacak. Yapay zeka, operatörlerin bilgisayar ağlarındaki güvenlik açıklarını daha iyi belirlemelerine olanak tanıyarak siber saldırıları bir yandan artırırken, bir yandan da engellenmesine yardımcı olacak. Ve bu da savaşın karmaşıklığını önemli ölçüde artıracak.

Ancak askeri alanda, karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve otonom olarak gerçekleştirilmesi, kazalara veya istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

Geçen ay, Elon Musk da dahil olmak üzere bir grup teknoloji lideri, gelişmiş Yapay Zeka geliştirme konusunda bir moratoryum çağrısında bulundu. Şubat ayında Hollanda, Yapay Zeka'nın sorumlu askeri kullanımları üzerine bir zirveye ev sahipliği yaptı.

Aslında güçlü teknolojilerin, kontrolden çıkmasını kontrol etmenin emsalleri var. Öernek olarak, 1920'lerde büyük güçler donanmalarını küçültmeyi kabul ettiler. Soğuk Savaş sırasında ABD ve Sovyetler Birliği, nükleer cephaneliklerinin boyutunu ve bileşimini sınırlayan etkileyici bir silah kontrol mimarisi kurdu.

Ancak bu yüzyılın önde gelen rakipleri olan Amerika ve Çin'in yakın zamanda bir yapay zeka silah kontrol çerçevesi oluşturması beklenmiyor. Soğuk Savaş tarihi, paradoksal bir şekilde bunun nedenini görmemize yardımcı oluyor.

Washington ve Moskova, ilk silah kontrolü anlaşmalarına uyulup uyulmadığını, birbirlerinin toprakları üzerinde casus uydular uçurarak ve füze silolarını ve uzun menzilli bombardıman uçaklarını sayarak izlediler.

Ancak bu kontrol artık o kadar basit değil. Çünkü Yapay Zeka'nın askeri uygulamaları genellikle uzaydan görünmüyor.

İkincisi faktör ise, bu konuda gelişme kaydeden aktörlerin sayısının oldukça fazla olmasıdır. Soğuk Savaş sırasında nükleer güç anlamında sadece iki nükleer silah kompleksi olan güç vardı. Şimdi ise Yapay Zeka konusunda onlarca ülke ciddi ilerleme kaydediyor. Bu da gücün kontrol edilmesini ve ortak noktada buluşulmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.

Bugün düzinelerce ülke yapay zekanın askeri kullanımlarını araştırıyor ve açıklamasa da geliştiriyor. Çoğu araştırma ve geliştirme faaliyetleri özel sektörlerde gerçekleşiyor ve bu da izleme ve kontrol rejimi oluşturmayı daha da zorlaştırıyor.

Artık dünyadaki güç dengesi daha değişken ve belirsiz. ABD genel yapay zeka gelişiminde önde görünüyor ancak Çin büyük yatırımlar yapıyor ve bazı gözlemcilere göre önemli kazanımlar elde ediyor.

Uzmanlar, yapay zekadan en etkin şekilde yararlanan ülkenin çok büyük ekonomik ve askeri avantajlar kazanacağına inanıyor. Bu nedenle ne Pekin ne de Washington, geride kalmayı göze alamayacakları bir yarışta asla durmak istemeyecektir.

Moskova ve Washington, 1970'lerde çeşitli nedenlerle birçok cephede rekabetlerini azaltma kararı almışlardı. Ancak günümüzün getirdiği koşullarda ABD-Çin rekabeti hızlanıyor ve hem gerilim hem de rekabet giderek artıyor.

Bir gün Amerika ve Çin, işbirliği risklerinin sınırsız rekabet risklerinden daha az olduğu sonucuna varabilir. Ancak o zamana kadar Yapay zeka destekli silahların geleceği boyut, geri dönülmez noktalara ulaşabilir.

Kaynaklar

Tartışma