Derdimiz ve dersimiz cari açık: Eski camlar bardak oldu

Türkiye ekonomi tarihinin gelmiş geçmiş en büyük iktisatçı geri dönüşümü yaşanıyor. Evet evet yanlış duymadınız! 40 yaşıma merdiven dayadım; son altı ayda gördüğüm kadar “kıvrak” zekâya sahip iktisatçı hiçbir zaman görmedim.

1. resim

Rahmetli Demirel’in meşhur “dün dündür, bugün bugündür” sözündeki gibi Sn. Nebati döneminde uygulamaya konan bazı politikalar dün irrasyonel iken bugün birden rasyonel oluverdi. Dünün “hem enflasyonla mücadele ile aynı anda selektif kredi politikası” irrasyonel iken bugün “politika faizi artışı ile eş anlı kredi kartı ve reeskont kredisi fonlama maliyetlerinin sabit tutulması” rasyonel oldu. Dün “swap hariç net rezerve bakacaksınız kardeşim” diyenler bugün “kimse bana swaplar düşüldükten sonra rezerv eksi şu kadar” demesin demeye başladılar. Dün kurdaki her harekette öküz altında buzağı arayanlar, bugün “doların yatay seyretmesini başka yerlere çekmeyin” demeye başladılar. Eski camlar birden bardak oldu anlayacağınız...

Halbuki söylemimiz ve perspektifimiz üç sene önce neredeyse bugün de aynı yerde duruyor. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ekonomik problemi “Cari Açık” meselesidir. Bu soruna ayakları yere basan uzun vadeli çözüm arayışı artmadıkça da aynı fasit dairede döner dururuz. Cari açık demek döviz ihtiyacı demek. Ya nitelikli üretir, nitelikli ihracat yaparsınız ve cari fazla verirsiniz. Böylece dövize ihtiyacınız kalmaz. Gözünüz de kulağınız da dolarda olmaz. Ya da ihtiyacınız olan dövizi borçlanırsınız sürekli borç stokunuz artar. 7/24 gözünüz kulağınız dolarda olur.

Ponzi vs Helal

Döviz ihtiyacını çözme derdimiz yetmiyor gibi bir de hayatımıza ponziciler girdi. Belki de temel dertlerimizden biri de kolay yoldan köşeyi dönme hastalığı. Koca koca insanlar bedava peynir peşinde koşarken kısıldıkları kapandan sesleri gelince tüm ülke olayı anlamış olduk. Güzellik merkezlerinde simsiyah paraya seramik makyaj yapan mı dersin, memleketin dillere destan futbolcularını, teknik direktörlerini ip gibi sıraya dizen mi dersin. Bizde ne ararsanız var. Seviyoruz aşk, heyecan, ihtiras ve macerayı. Ne hikmetse şu ponzicilere inandığımızın %10 kadar bu ülkenin ekonomisine inansak; dünya devi olacağız o ayrı!

Tablo kapkaranlık değil tabi. Memlekette birileri kısa yoldan voleyi vurma peşindeyken birileri de Helal olanın derdindeydi. Dünya Helal Zirvesi; her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizde yapıldı. Cumhurbaşkanlığı himayesindeki bu harikulade organizasyonda bir yandan dünyanın dört bir yanından gelen firmaların ürünleri/hizmetleri fuar alanında sergilenirken diğer yandan da akademisyenler Helal olana literatür oluşturmaya devam etti. Biz de pek tabi ki her yıl olduğu gibi bu yılda Helal Zirvesi’nde yerimizi aldık. Emeği geçen herkese bu güzide organizasyonu ülkemize kazandırdıkları için çok teşekkür ediyorum.

Politika Faizi, Piyasalar ve Beklentiler

Geçtiğimiz hafta Merkez Bankasından beklenti (250 BP) üstü (500BP) gelen politika faizi kararı akabinde iyi giden borsada bir miktar satış geldi. Zira faiz artışı demek aynı zamanda borçlanma maliyetinde artış demek. Nakit akışı sorunu olan hisselerde kayıp demek. Hisse değer düşüşü demek. Borsaya alternatif (TL Mevduat) bir araç oluşuyor demek. Eeee ne dedik geçen yazıda. Nakit paranın kral olduğu bir döneme giriyoruz dedik. Hisselerde de nakit tarafı sağlam olanların yükseldiği zayıf olanların ise değer yitirdiği bir süreç oluyor, olacak.

Malumunuz 2024 yılsonu enflasyon tahmini olan %36’ya ulaşmak için çok fırın ekmek yememiz lazım. Beklentileri doğru yönetmemiz lazım. Bu bağlamda Merkez Bankası kararlılığını bir kez daha gösterdi. Dolayısıyla piyasalardaki imajını da geliştirdi diyebiliriz. Tabi Merkez hem şişin yanmamasını istiyor hem de kebabın. Dolayısıyla harladığı ateşin kebabı yakmaması ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde iskonto oranının azami yüzde 25,93'te sabit tutulduğunu kredi kartı azami faiz oranları ve üye iş yeri azami komisyon oranlarının da yıl sonuna kadar değişmeyeceğini duyurdu. Kredi kartsız yaşaması bir hayale dönüşen hane halkı ve firmaların artçı şoklardan etkilenmemesi ve firmaların her geçen gün el yakan finansman maliyetlerinin bir nebze de olsa sabitlenmesi olmazsa olmazdı.

Asya’da işler hala bekle gör durumunda. Avrupa da bir süre ha keza öyle. FED tarafından geçtiğimiz haftalarda gelen olumlu enflasyon rakamlarının sürmesi herhalde tüm uluslararası piyasaların en büyük dileği olsa gerek. Zira enflasyondaki çözülme faiz artışının önünü kesiyor. O da yerel para birimlerinin değerini bir miktar yükseltiyor. Jeopolitik riskler kötüleşmez ise yenileri eklenmez ise 2024 için sinyaller öncesine göre bir daha umut verici diyebiliriz.

Ne sistem ama! FED bayılsa dünyanın geri kalanı cesetten geçilmiyor.

Hülasa;

Gerçek derdimiz ve dersimiz Cari Açık ile mücadele olmaz ise bugün ABD Merkez Bankası (FED) olur yarın Çin Merkez Bankası (PBOC) olur. Sanayici montaja devam eder. Eski topçular ponzi olur. İktisatçılar bardak olur. Böyle sen ben bizim oğlan geçinir gideriz!

Tartışma