East Asia Forum: ABD'nin azalan küresel rolü Asya için fırsata dönüşebilir mi?

Asya ülkeleri, ABD'nin ekonomik hamiliğinin ve güvenlik garantörlüğünün azaldığı bir geleceğe hazırlıklı olmalı. Peki ABD'nin azalan küresel rolü, Asya için fırsata dönüşebilir mi?

1. resim

Avustralya merkezli yayın organlarından East Asia Forum'da, ABD'nin gerek iç sorunları gerekse de Çin ile olan rekabeti nedeniyle Asya'daki etkisinin azaldığının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD'nin 2024 yılında kritik bir seçim yaşayacak olmasının ve özellikle Çin ile kıyaslandığında Asya'da daha az rol almaya başlamasına dikkat çekilen analizde, bu gelişmelerin Asya ülkeleri için bir fırsata dönüşebileceği belirtildi.

Bu durumun Asya ülkeleri için mevcut ASEAN merkezli kurumlara dayanan güçlendirilmiş bir bölgesel siyasi-güvenlik mimarisine geçmeleri için bir fırsat oluşturabileceği belirtilen analizde, “ABD'nin etkisinin azaldığı, Çin'in ise dengelendiği bir ortamda, bölgedeki ülkeler kendilerini çok farklı bir Asya ortaya çıkabilir.” tespitine yer verildi.

İşte East Asia Forum'da yayınlanan analiz:

2023'te Washington ve Pekin, Trump yıllarından Biden'ın ilk dönemine kadar devam eden ilişkilerdeki bozulmanın sürdürülemez olduğu gerçeğini kabul etmeye başladı.

2024'ün başında, kısa vadede ikili ilişkilerin bir yıl öncesine göre daha işlevsel olduğuna dair bir his var. Ancak ilişkiyi etkileyen yapısal sorunlara dikkatle bakanlar, ABD'nin Asya politikasının giderek daha fazla Çin'le rekabet tarafından yönlendirildiğini kabul edeceklerdir.

Asya, Çin'in liderlik pozisyonunda olduğu bir bölgesel sistem inşa etmek için inisiyatif almak ve bunu birkaç yıl boyunca ABD'nin yapıcı bir rol oynaması beklentisi olmadan yapmak zorunda kalacak.

Yaklaşan ABD seçimleri, Asya için işe yarayacak yeni bir modus vivendi'nin müzakere edilmesi konusunda ABD'nin yapılabileceklerinin kısıtlı olduğunu gösteriyor.

Zira artık ABD'nin dünyadaki rolüne ilişkin tartışmalar sürerken, ABD halkı da yeni bir dönemsel izolasyonizmle flört ediyor gibi görünüyor.

Bu eğilimler, Trump dönemindeki Cumhuriyetçi kampa kıyasla nispeten daha enternasyonalist bir anlayışa sahip olsa da, yeniden seçilen bir Biden yönetiminin politikasını etkileyecektir.

Bu sorunlar; ABD'nin stratejik gücünün göreceli olarak azalmasına ve Çin yönetiminin bu durumu fırsata çevirmek istemesine neden oluyor.

Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, ABD'nin ekonomik hamiliğinin ve güvenlik garantörlüğünün azaldığı bir gelecek çizmek, bu yüzyılda bölge için en önemli zorluk olacak.

Ancak ne olursa olsun Asya ülkeleri artık ABD sonrası döneme hazırlıklı olmalıdır.

Asya kendine iyi bir yol çizebilir. Bu yol, bölgede bazılarının ekonomik karşılıklı bağımlılığın güvenlik faydalarına ve çevresel ve insani güvenlik sorunlarının artan önemine göre ayarlanmış yeni bir kapsamlı bölgesel güvenlik vizyonunda sentezlenmesini önerdiği, ulusal refahın pragmatik anlayışının uzun süredir devam eden geleneklerine dayanan bir yol olmalıdır.

Bu tür bir vizyon, Asya için mevcut ASEAN merkezli kurumlara dayanan güçlendirilmiş bir bölgesel siyasi-güvenlik mimarisine yönelik yenilenmiş bir çabanın fikri temellerini sağlayacaktır.

Bu Asya için, ABD sonrası bir bölgede devletler arası davranış normlarının kolektif müzakeresi için bir platform olabilir ve kendi içinde çatışmaya karşı koruma sağlayan ekonomik entegrasyon ve siyasi diyaloğu teşvik edebilir.

Bu aynı zamanda Pekin'in bir süredir komşularına uyguladığı ekonomik baskı ve gri bölge askeri taktiklerinin dizginlenmesini sağlayabilir.

Dünyada yaşanan son gelişmelerle birlikte, böyle bir vizyonun entelektüel altyapısı çoktan oluşturulmaya başlandı. Geriye kalan ise bölgedeki siyasetçilerin buna ayak uydurması.

ABD'nin etkisinin azaldığı, Çin'in ise liderlik noktasında dengelendiği bir ortamda, bölgedeki ülkeler kendilerini çok farklı bir Asya ortaya çıkabilir.

Tartışma