Enerji Uzmanı Karataş: Bu kış oldukça zorlu geçecek
Enerji Uzmanı Altuğ Karataş, enerji krizinin ne kadar çetin geçeceğini Kış şartlarının belirleyeceğini dile getirdi. Zamların kaçınılmaz olacağına dikkat çekti.
Rusya ve Ukrayna’nın karşı karşıya gelmesiyle birlikte Avrupa, Rusya ile birçok anlamda bağları koparmıştı. Geri dönüşü olmayan adımların atıldığı savaş ikliminde Avrupa’nın enerji krizi dünya gündeminden düşmüyor. Almanya ve Fransa gibi ülkeler Rusya’nın doğalgaz arzını kısmasına karşın çeşitli tasarruf modelleri arayışına girdi. Enerji bazında sert bir kışın yaşanacağını ön gören uzmanlar zammın kaçınılmaz olacağına dikkat çekiyor.
Avrupa’daki enerji krizinin yansımalarını değerlendiren Enerji Uzmanı Altuğ Karataş, enerji krizinin ne kadar çetin geçeceğini Kış şartlarının tamamen etkileyeceğini dile getirdi. 22 Ağustos’ta açıklanan Hollanda’daki enerji borsasının tüm zamanların en zirvesinde oluşunun altını çizen Karataş, “Henüz Kış gelmedi. Avrupa çok ciddi bir sınavdan geçiyor. Tüm zamanların en yüksek fiyatı diyoruz bin metreküp doğalgaz için 2 bin 738 Euro, Ağustos sonrasının olumsuzluğunu öngörmek mümkün. Rusya’nın ambargolara karşı yürütmüş olduğu politika ile birlikte yeşil mutabakat yeşil dönüşümle ilgili neredeyse tüm kurallar rafa kaldırıldı. Avrupa Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu ile ilgili ilginç kuralları gündeme getirdi. Fransa'da klima çalışırken kapının açık tutulmasına kesilen cezadan tutun da evlerdeki klima sıcaklığının ya da ısıtma sıcaklığının 1 derece daha düşük ya da daha yüksek ayarlanması gibi hususlara karşın yaptırımlar uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
Karadeniz'de bulunan rezerv 2023'e kaldı
Doğalgaz özelinde enerji zamlarına değinen Karataş, “Türkiye’nin doğalgaz konusunda çeşitli anlaşmaları bulunuyordu. 2011’de bu anlaşmaların bazıları sona erdi. Yeni görüşmeler gerçekleştiriliyor geçmişte uzun dönemli anlaşmaların spot piyasadan doğalgaz alımına göre daha yüksek olduğu dönemler de yaşadık. Şimdi ortaya çıkan tutumda ise tam tersine bir durum ortaya çıktı. Spot piyasa etkisiyle ortaya çıkan fiyatlar çok çok yüksek. Bu bizi olumsuz etkiliyor. Türkiye gazının %20’den fazlasını spot piyasalardan, % 15 civarında gaz teminini İran’dan, %30’luk kısmını Rusya’dan sağlamakta. Geri kalan kısmı ise Katar , Cezayir gibi ülkeler aracılığıyla sıvılaştırılmış doğalgaz teminiyle gerçekleştiriyor.” diyerek henüz Karadeniz’de bulunan gazın Türkiye şebekesine basılmasıyla ilgili çalışmanın henüz sonuçlanmadığını belirtti.
Enerji zamlarının kaynağında yine enerji tüketiminin artışının olduğunu belirten Altuğ Karataş, “Enerjiye talebin giderek arttığı bu dönemde metreküpünün 3 bin Euro’ya yaklaştığı arzda zammın yada zamların olacağı aşikardır. Doğalgaz ve elektriğe çok ciddi bir sübvansiyon var. Özellikle sanayi alanlarında bu baskı çok fazla etkilemişti. Bu sorun şu soruyu beraberinde getiriyor. Enerji fiyatı mı arz güvenliği mi? En pahalı enerjinin olmayan enerji olduğunu bildiğimiz üzere sorunun cevabının arz güvenliği olduğunu belirtebiliriz. Hangi fiyattan bulunursa bulunsun öncelikle gazın satın alınması ve depolanması gerekiyor. Üreticiye ya da vatandaşa enerjiyi kesintisiz olarak sağlamak gerekiyor. Rusya ve İran’la hatlarımızda bazı boşlukların olduğunu ve gaz alınabilecek kapasitenin olduğunu söyleyebiliriz. Tuz gölü ve Silivri’de 3 milyar metreküplük bir depolama alanı bulunuyor. Burada hedef bir buçuk yıl içinde 10 milyar metreküp olarak biliniyor. Türkiye 50 milyar küpün üzerinde enerji tüketiyor. Bu anlamda Karadeniz’den çıkarılacak gazın da şebekeye bağlanması bu alanda arzın korunması adına değerlendirilmelidir” diye konuştu.