gdh'de ara...

Foreign Policy: Gazze'deki ateşkes artık Ortadoğu'nun ateşini söndüremeyecek!

ABD'nin İsrail politikasının “yarı gerçeklikten” ibaret olduğu bir dönem yaşanıyor. Ortadoğu'da İsrail'e karşı artık savaşın durmayacağı yeni bir döneme mi girildi?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Foreign Policy'de, İsrail'in Lübnan saldırılarının ve İran başta olmak üzere bölgedeki diğer unsurların olası hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Biden'ın Mayıs ayında açıkladığı barış planı dahil ABD'nin İsrail politikasının yarı bir gerçeklikten ibaret olduğu tespiti yapılan analizde, bölgedeki tarafların gerilimi tırmandırma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; Gazze'deki olası bir ateşkesin artık Ortadoğu'nun ateşi söndüremeyeceği iddia edildi.

İşte Foreign Policy'de yayınlanan analiz:

Mayıs ayı sonunda ABD Başkanı Joe Biden, Gazze'de ateşkes için İsrail'in önerisi olarak adlandırdığı teklifin ayrıntılarını açıklamıştı.

Biden konuşması sırasında, “bir ateşkes ve rehine anlaşması yapıldığında, İsrail'in Lübnan'la olan kuzey sınırı boyunca sükunet de dahil olmak üzere çok daha fazla ilerleme olasılığının kilidinin açılacağını” belirtmişti.

Ancak bu açıklamalar, ABD'nin İsrail politikasının üzerine inşa edildiği mitolojinin ve yarı gerçeklerin bir parçası haline geldi.

Gazze'de ateşkesin özellikle Filistinliler için iyi bir şey olacağına şüphe yok. Ancak Gazze'deki çatışmaların durmasının Lübnan'ın güneyindeki-İsrail'in kuzeyindeki çatışmaları sona erdireceği ya da Yemen'deki Husileri İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere ateş açmaktan vazgeçmeye zorlayacağı düşüncesi gerçeklerle örtüşmüyor.

Hizbullah'ın sahip olduğu on ya da yüz binlerce roket, füze ve insansız hava aracından oluştuğuna inanılan cephaneliği, İsrail'i “her zaman tehdit altındayım” algısı ile başbaşa bırakacak.

Hizbullah'ın savaşçıları Güney Lübnan'ın dört bir yanında mevzilenmiş durumda ve İsrail saldırılarına rağmen Hizbullah'ın hala silah depoları ve diğer askeri altyapısı var. Hizbullah İsrail'e ateş açmaya başladığı geçen Ekim ayından bu yana çok sayıda roket ve insansız hava aracı kullanmış olsa da hala büyük bir cephaneliğe sahip.

İsrail'in telsiz saldırıları ve suikastlerinin ardından, Hizbullah'ın da İsrail'in nüfus merkezlerini, havaalanlarını ve askeri üslerini tehdit edebildiği için İsrail'in gerilimi tırmandırma ihtimali daha yüksek.

İsrailliler sınırdaki Hizbullah meselesini çözmek istiyor ki bu İsrail'e göre hayali bir tehdit değil.

Hizbullah, sınırın altına inşa ettiği tüneller de dahil olmak üzere İsrail'e sızmak ve çatışmak için büyük bir potansiyele sahip.

Bu kaygılar karşısında İsrailliler net bir tavır sergiliyor ve hava saldırılarının ardından İsrail güçleri, Hizbullah'ı sınırdan yaklaşık 20 mil geriye itmek için askeri güce başvuracaklar.

Diğer yandan, Husilerin de duracağına inanmak için çok az neden var. Ne de olsa ideolojik olarak İsrail'in yok edilmesini hedefliyorlar.

Ayrıca Husiler hem İsrail'e hem de Kızıldeniz'deki gemilere saldırarak iç düşmanlarına karşı siyasi bir avantaj elde ediyor. Burada, Husilerin Yemen'in önemli bir bölümünü kontrol ettiğini ama tamamını kontrol etmediğini kabul etmek önemlidir.

İsrail'e ve ticari gemilere ateş açmak Husilere ülkeyi kontrol etme mücadelelerinde üstünlük sağlıyorsa, Gazze'de ateşkes sağlandıktan sonra bile neden bundan vazgeçsinler?

Gazze'de bir ateşkesin Husileri geri adım atmaya zorlayacağına inanmak, Kızıldeniz'deki ve İsrail'deki Husi saldırılarının bu içten dışa mantığını gözden kaçırıyor.

Elbette Gazze'deki bir ateşkesin daha geniş bir bölgesel çatışma üzerindeki olası etkilerine dair her tartışma İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları'nın hesaplarını da içermiyor.

İddialara göre İranlılar savaş istemiyor. Ancak kaybettikleri prestiji yeniden elde etmek için mutlaka önemli bir adım atacaklar.

Bu yaklaşım tam anlamıyla doğru.

Hamaney İran'ın merkez olarak savaşan taraf olduğu bir savaş istemiyor. Bunun yerine Direniş Ekseni içindeki vekillerini kullanmayı tercih ediyor.

Bu, İran'ın onyıllardır benimsediği ulusal güvenlik stratejisinin merkezinde yer alıyor.

ABD'yi Orta Doğu'dan çıkarmak ve İsrail'i yok etmek İran'ın asıl hedefi.

Tahran için olası bir ateşkes daha istikrarlı bir bölge için bir araç değil ya zaferini ilan etmek ya da savaşı kendi istekleri doğrultusunda sürdürmek için varlıkları rasyonalize etmektir.

Dolayısıyla Gazze'deki ateşkes İsrail'e karşı savaşın durmayacağını net bir şekilde göstermektedir.

Tartışma