Foreign Policy Research Institute: ABD ve Batılı müttefikleri, Afrika'da'ki Wagner etkisini kırmak için ne planlıyor?
Wagner'in başı öldü, ama vücudunu gömmeden Batı için sorun çözülmüş olmayacak. Peki ABD ve Batılı müttefikleri, Afrika'daki Wagner etkisini kırmak için ne planlıyor?
Yevgeny Prigojin'in ve Wagner Group'un kurucu ortağı ve operasyonel komutanı Dmitry Utkin bir uçak kazasında öldü. Arkalarında ise bir iş imparatorluğu ve Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'da binlerce etkin noktada askeri varlık bıraktılar.
Kremlin'in enkazı temizlemek için birkaç seçeneği var: Wagner'i tamamen dağıtabilir, yeniden markalaşmaya zorlayabilir ya da bir tür kamulaştırma yoluna gidebilir.
Amerika Birleşik Devletleri ve ortakları için de Wagner'in hayatta kalıp kalmayacağı oldukça önemli.
Wagner Grubu, Rus dış politikasının temelde Batı karşıtı ve kurallara dayalı uluslararası düzene doğrudan tehdit oluşturan agresif bir versiyonu temsil ediyordu. Paralı asker grubu ve geniş ağı, özellikle Afrika ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde askeri ve güvenlik hizmetleri sağlayarak Rus etkisini yansıtıyordu.
Bu denge düşünüldüğünde ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin Wagner'e ve daha genel anlamda Moskova'nın paralı asker kullanımına karşı rehavete kapılmaması kilit önem taşıyor.
Peki Batı, Wagner'in önünü kesmeyi ve diğer Rus özel askeri şirketlerinin gelecekte benzer şekilde etki alanı oluşturmasını nasıl engelleyebilir?
Amerikalı ve Avrupalı politika yapıcılar kısa vadede Wagner karşıtı politikalarını yoğunlaştırmalı ve Rus askeri gruplarının uluslararası barış ve güvenliğe kalıcı bir meydan okumasını engellemek için sağlam ve dayanıklı bir strateji geliştirmeye çalışmalıdır.
Kremlin'in Prigojin'in Haziran ayındaki isyanına ilk yaklaşımı, pek çok kişiye alışılmadık derecede yumuşak göründü. Bu algı 23 Ağustos'ta Prigojin'in isyanından tam iki ay sonra özel jetinin Moskova'nın kuzeyinde düşmesiyle değişti.
Prigojin faydalılık ile vazgeçilmezliği aynı kefeye koyma hatasına düşmüş olsa da Batı, Wagner'in Prigojin olmadan hayatta kalamayacağını ya da Kremlin'in grubu faydalı bir araç olarak kullanmaktan vazgeçeceğini düşünme hatasına düşmemelidir.
Kremlin, Prigojin'den paralı askerlerin çok güçlü ya da çok özerk olmalarına izin vermenin tehlikeleri hakkında değerli bir ders aldı ama aynı zamanda onların dış politikaya getirebileceği değeri de öğrendi.
Wagner'in lideri, paralı askerlik işine daha büyük bir girişimin parçası olarak yaklaşarak kendini diğerlerinden ayırdı. Pek çok Rus paralı asker grubu liderinin aksine Prigojin ne paralı asker ne de eski bir askerdi. Sovyet sonrası Rusya'da edindiği kişisel iş ve suç tecrübesi onu tehlikeli ve yozlaşmış ortamlarda başarılı olabilecek biri haline getirmişti.
Wagner'in Afrika faaliyetleri de aynı doğrultuda ilerledi ve diğer Rus askeri grupların yapamadığı benzersiz bir yapı inşa etti. Wagner'in paralı askerleri ev sahibi ülkelerin istediği güvenlik hizmetlerini sağlarken, aynı zamanda Prigojin'e bağlı şirketlerin çıkarması ve taşıması için doğal kaynakları güvence altına aldılar.
Hatta Wagner birlikleri, Rusya ve Afrika arasında değerli malları taşımak için hava alanları işlettiler ve bu çabaları ile Afrika'da daha fazla özerklik kazanarak Rusya'nın etkisini artırdılar.
Tüm bu nedenlerle Prigojin gitmiş olsa da, yaklaşımı ondan daha uzun ömürlü olacaktır.
O halde ABD'li ve Avrupalı politika yapıcılar ne yapmalı?
Başlangıç olarak, ABD ve ortakları Wagner girişimini mali açıdan daha az uygulanabilir hale getirmek için yaptırım programlarını yoğunlaştırmalı ve koordine etmelidir.
Özellikle Orta Afrika Cumhuriyeti ve Suriye gibi yerlerde bu adımları atmak kaçınılmazdır.
Prigojin'in devre dışı kalmasıyla birlikte Kremlin, Wagner'in faaliyetlerine tamamen el koymasa bile bu yapıyı kullanmaya yönelik çaba gösterecektir. Bu da Wagner'in ekonomik özgürlüğünün kısıtlanmasının önemini arttırıyor.
İlk olarak ABD Hazine Bakanlığı, Wagner'in faaliyet gösterdiği yerlerdeki hükümet yetkililerini hedef almak gibi agresif adımlar atmak da dahil olmak üzere finansal hedefleme yoluyla Wagner'e karşı koyma çabalarını artırmalıdır.
Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve benzer düşünen diğer ülkeler Wagner'in etki alanı içerisinde olan özellikle değerli doğal kaynakların hassas ülkelerden çıkışını engellemeye çalışmalıdır.
Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bazı kuruluşlar, Wagner'in yasadışı altın kaçakçılığı operasyonlarındaki kilit kolaylaştırıcı rolleri nedeniyle halihazırda tespit edilmiş ve yaptırıma tabi tutulmuştur.
İkinci olarak, Amerika Birleşik Devletleri'nin Wagner yüklenicilerini ve iştiraklerini sistematik olarak izlemesi gerekecektir. Wagner komutanları ve piyadeleri ve Wagner'in yerini alabilecek her türlü oluşum izlenmeli ve büyümeden engellenmelidir.
Üçüncü olarak; Washington Wagner konuşlandırmalarına ev sahipliği yapan ülkelerle ilişki kurmalıdır. Çünkü sadece Wagner'i hedef alan bir politika, denklemin diğer yarısını ıskalamak demektir.
Wagner ile ortaklık kuran Orta Afrika Cumhuriyeti ve Sahel ülkelerine yönelik diplomatik baskı artırılmalıdır.
Diğer yandan; Amerika ve Avrupa'nın, Sahel'de ya da Wagner'in faaliyet gösterdiği diğer yerlerde güçlü bir fiziksel varlığının olmamasının dezavantajlarının daha akıllıca düşünülmesi gerekiyor.
Zira Wagner, Afrika'daki çok sayıda noktada Fransa'nın politikalarına duyulan kızgınlıktan faydalanmayı başardı ve güvenlik boşluklarını doldurmak için hızla harekete geçti. Bu nedenle Biden ve Macron yönetimlerinin Afrika stratejilerin tamamen yenilemelidir.
Sonuç olarak Prigojin'in ölümü Moskova'nın paralı asker girişimlerinin sonu anlamına gelmiyor. Kremlin hala paralı askerlik faaliyetlerini yurtdışında etki alanı oluşturmak için kullanmaya devam ediyor.
Yani Wagner'in başı öldü, ama vücudunu gömmeden Batı için sorun çözülmüş olmayacak.