gdh'de ara...

Foreign Policy: Seçim, Yunanistan'ın sorunlarını neden bitirmeyecek?

Yunanistan'da yarın gerçekleşecek seçimlerde ülkeyi neler bekliyor? Seçim daha gerçekleşmeden, neden yeni bir seçim hazırlığı konuşuluyor? İşte Yunanistan seçiminin tarafları, dinamikleri ve beklentiler...

1. resim

Yunanlılar siyasi istikrar istiyor. Yıllarca süren ekonomik çalkantının ardından ülke, uluslararası piyasalarda yatırım yapılabilir notunu geri kazanmaya ve avro bölgesindeki yerini iyileştirmek istiyor.

Jeopolitik olarak, Ege Denizi'nde Türkiye ile yaşanan gerilimler ve NATO için yeni zorluklar, Atina'da güçlü bir siyasi liderlik gerektiriyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Yunanistan'ın 21 Mayıs seçimlerinin bu ihtiyaçları karşılayacak bir sonuç vermesi pek olası değil.

Dört yıl önce, Kyriakos Miçotakis Yunanistan'ın başbakanı olduğunda, birçok uzman ve analist, Yunan siyasetinin daha az çalkantılı ve daha teknokratik hale gelmesini bekliyordu. Merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi'nin genel başkanı olan Miçotakis, Yunanistan'ın 1974'te demokrasiye geçişinden bu yana siyasi açıdan en çalkantılı ve ekonomik açıdan en zorlu dönemlerinden birinde göreve gelen solcu Alexis Çipras'dan görevi devralmıştı.

Ancak Miçotakis yönetimindeki sükunet umutları kısa sürdü: Ülke kısa süre sonra COVID-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının ekonomik yansımalarıyla karşı karşıya kaldı.

Yeni Demokrasi Partisi, cömert enerji ve iş sübvansiyonları, azaltılmış vergiler ve artan emekli maaşları ile halkın ekonomik sıkıntılarına karşı koymaya çalıştı. Miçotakis asgari ücreti de yükseltti. Görev süresi boyunca altyapıya önemli yatırımlar yaptı ve Yunanistan bürokrasisinin çoğunu dijitalleştirdi.

Ancak Miçotakis hükümetinde, gazetecilerin ve rakip politikacıların telefonlarının dinlenmesi ve hacklenmesi de dahil olmak üzere iddia edilen skandallar ve Şubat ayında meydana gelen trajik bir demiryolu kazası, halkın siyasete ve politikacılara yönelik şüphelerini artırdı. Ayrıca aşırı enflasyon da halkın şikayetlerini artırmaya devam ediyor.

Miçotakis, Yunanlılardan kendisine dört yıl daha güvenmelerini istiyor. Miçotakis, hükümetinin benzeri görülmemiş krizlerle etkili bir şekilde mücadele ederken Yunanistan'ın küresel duruşunu iyileştirmeyi de başardığını savunuyor.

Miçotakis, yeniden seçilmesi durumunda hem kamu hem de özel sektör ücretlerini önemli ölçüde artırmayı ve Yunanistan'ı ekonomik büyüme için istikrarlı bir yola sokmayı vaat ediyor.

Ana muhalefet partisi, Çipras'ın Radikal Sol Koalisyonu veya Syriza, Miçotakis'in sübvansiyonlarının tüketicilerden çok şirketlere fayda sağladığını savunuyor. Çipras ayrıca Syriza'nın hükümetteyken kendi iddialı politika gündemini uygulayamadığını, çünkü Yunanistan'ın alacaklıları tarafından sıkı denetim altında olduğunu iddia ediyor. Çipras Yunanlılardan ikinci bir şans istiyor.

Ancak bu Pazar günkü seçimlerin ne Miçotakis'e ne de Çipras'a tek başına yeni bir hükümet kurma görevini vermesi pek olası değil. Yunan siyaseti asla bu kadar basit değil.

Yunan vatandaşları yaklaşmakta olan çıkmazın giderek daha fazla farkına varıyor ve Haziran sonu veya Temmuz başında ikinci bir seçimin yapılmasını bekliyorlar. Bazı analistler bunun, seçmenlerin bir kısmının çekimser kalmasına veya 21 Mayıs'ta Yunanistan'ın işlevsiz devletinden sorumlu gördüğü hem Miçotakis hem de Çipras'a karşı yapılacak bir protestoda küçük partilere oy vermesine yol açabileceğini düşünüyor. Ancak pragmatik dürtüler devreye girdikçe, seçmenlerin ikinci seçimde yeniden Yeni Demokrasi Partisi ve Syriza'nın arkasında toplanması muhtemel.

Pazar günkü oylamanın başarısız olmasının beklenmesinin bir nedeni, Yunanistan'ın parlamento koltuklarını tahsis etme sürecinin sürekli değişiyor olması.

Yunanistan, son otuz yıl boyunca, birinci bitiren partiye ağır bir sandalye avantajı veren, artırılmış bir orantılı temsil sistemi üzerine yönetildi. Çipras ve Syriza 2015'te iktidara geldiklerinde örneğin 300 sandalyeli Parlamento'da 50 sandalyelik bir avantaj kazandılar.

Ancak bu seçim, 1990'dan bu yana, yüzde 3 barajını aşan herhangi bir partiye parlamentodaki sandalyelerin tamamen orantılı olarak tahsis edileceği ilk seçim olacak.

Yunanistan'da iktidar partisinin, tek parti hükümetinin kurulmasını kolaylaştırmak veya muhalefeti devre dışı bırakmak için seçim sistemini değiştirmesi alışılmadık bir durum değil. 2016'da Syriza, seçim sistemini tamamen "orantılı temsil sistemine" çevirdi.

Ancak böyle bir değişiklik ancak iki seçim sonra yürürlüğe giriyor. Bu, yeni sistemin bu Pazar günkü oylamada yürürlüğe girmeyeceği anlamına geliyor ve aslında Yunanistan'da 21 Mayıs seçimlerinden sonra hükümeti kuracak kadar çoğunluk oluşmaması durumunda, "orantılı temsil sistemiyle" yeniden seçim yapacağı anlamına geliyor.

Kamuoyu yoklamalarına göre, salt nispi temsil altında herhangi bir partinin tek parti hükümeti kurmaya yetecek kadar oy alamayacağı görünüyor. Koalisyon hükümeti şansı da çok zayıf.

Yeni Demokrasi Partisi, tüm kamuoyu yoklamalarında Syriza'ya göre yüzde 4 ila 7 puan önde gidiyor ve amacının tek parti hükümeti olduğunu açıkça ilan ediyor. Kamuoyu yoklamalarının yanlış olduğunu iddia eden Syriza ise, seçimi birinci bitirmenin ve diğer sol veya merkez sol partilerle “ilerici koalisyon” hükümeti kurmanın peşinde olduğunu belirtiyor.

Ancak belirtildiği üzere, bir koalisyon hükümeti mümkün görünmüyor. Zira, Merkez-sol PASOK-Değişim Hareketi, kamuoyu yoklamalarında şu anda üçüncü sırada yer alıyor ve PASOK, yalnızca Miçotakis veya Çipras'ın başında olmadığı bir koalisyon hükümetine katılacağını belirtiyor.

Yüzde 3 barajının üzerinde olması beklenen diğer küçük partiler de Yeni Demokrasi veya Syriza ile koalisyon hükümeti kurulmasına karşı olduklarını belirttiler.

Diğer yandan Mayıs ayı başlarında Yunanistan Yüksek Mahkemesi, aşırı sağcı Golden Dawn partisinin hapisteki eski bir milletvekili tarafından yönetilen küçük bir fraksiyonunun seçimlere katılmasını yasakladı. Bu oluşum anketlere göre yüzde 3'ün üzerinde oy alıyordu. Bu partinin destekçilerinin bunun yerine hangi partiyi destekleyeceği henüz belli değil.

21 Mayıs seçimlerinin ardından hükümet kurulmazsa, Yunanistan'ın en yüksek mahkemelerinden birinin başkanı tarafından yönetilen geçici bir hükümet, Haziran sonu veya Temmuz başında yeniden seçim yapılabilene kadar ülkeyi yönetecek.

Bu ikinci seçimde ise "orantılı temsil sistemi" yürürlüğe girecek. Yani en çok oyu alan parti, oyların yüzde 25'inden fazlasını aldığı varsayılarak, fazladan 20 sandalye alacak. Yüzde 25'in üzerindeki her yüzde 0,5'lik oy için oy için yeni bir sandalye daha kazanacak. Kalan koltuklar yüzde 3 barajını geçen diğer partiler arasında oy oranlarına göre paylaştırılacak.

Kesin olan bir şey var: Yunanistan'ın istikrarlı bir hükümet kurması zor ve bu süre ne kadar uzun sürerse, hem mali hem de jeopolitik cephelerde o kadar çok belirsizlikle karşı karşıya kalacak.

Tartışma