Fransa seçimlerinde aşırı sağa karşı yeni hamle: 190 aday geri çekildi
Fransa'da erken genel seçimlerin ilk turunda yüzde 28 oy alarak ikinci parti olan Yeni Halk Cephesi Partisi, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin ikinci tur seçimlerde çoğunluk kazanmasını engellemek için milletvekili adaylarını geri çekti.
Fransa'da erken genel seçimin ilk turu yapıldı. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi oyların yüzde 34'ünü alarak ilk sırada yer aldı. Seçimin ikinci turu Pazar günü yapılacak ve Ulusal Meclis'teki sandalye dağılımı belli olacak.
Araştırma şirketi Elebe'nin tahminine göre genel seçimin birinci turunda seçime katılım oranı yüzde 67,5 oldu. Bu da Fransa'da, 1981'den bu yana görülen en yüksek katılım oranı.
Sandık çıkış anketine göre, Ulusal Birlik Partisi'ni, oyların yüzde 28,1'ini alan sol ve çevreci partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi izledi.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Rönesans'ın liderliğindeki Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı ise oyların ancak yüzde 20,3'ünü alabildi.
Cumhurbaşkanı Macron, Fransa'da 9 Haziran'da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi'nin açık farkla ilk sırada yer almasının ardından Fransa Parlamentosu'nun alt kanadı olan Ulusal Meclis'i feshetmiş ve erken seçim kararı almıştı.
Ulusal Birlik'in ilk tur zaferi sonrası, Paris'te binlerce kişinin katıldığı aşırı sağ karşıtı bir protesto yapıldı.
Le Monde gazetesi, Fransa'da aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in kazanmasına engellemek için Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ensemble ittifakından 79, sol partilerden ise 128 milletvekili adayı, çekilme kararı aldı.
Ayrıca haberde, çekilen adayların ilk turda yüzde 12,5 oy oranına sahip ya da bu oranı aşan adaylar olduğu ifade edildi. Seçim kurallarına göre adayların ikinci turda yarışabilmeleri için en az yüzde 12,5 oy alması gerekiyor.
Söz konusu taktik, geçmişte yapılan seçimlerde Le Pen'i engellemek için işe yaramıştı ancak Fransız medyası, Le Pen'e olan desteği önceki seçimlere göre ciddi oranda artış gösterdiğine dikkat çekti.
Le Pen: Fransız halkı Macron kampını neredeyse yok etti
2027'de yeniden Ulusal Birlik Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı olması beklenen Marine Le Pen sandık çıkış anketi sonrası ülkenin kuzeyindeki seçim bölgesi Henin-Beaumont'da coşkulu seçmenlerine seslendi.
Marine Le Pen, "Demokrasi konuştu ve Fransız halkı Ulusal Birlik Partisi'ni ve müttefiklerini zirveye çıkararak Macron kampını neredeyse yok etti" dedi.
Le Pen, Macron'u da eleştirerek, "Halk net bir şekilde 7 yıllık küçümseyici ve yıpratıcı yönetime son vermek" istiyor diye konuştu ve ikinci turda da seçmenlerden destek istedi.
Le Pen, Ulusal Birlik Partisi'nin lideri Jordan Bardella'nın başbakan olarak atanabilmesi için önümüzdeki hafta Ulusal Meclis'te çoğunluğu sağlamaları gerektiğini vurguladı.
Macron, 2017'de Le Pen karşısında ikinci turda oyların yüzde 66'sını, 2022'de ise yüzde 58'ini alarak iki kez Fransa Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Ulusal Birlik Partisi lideri Jordan Bardella da Paris'te yaptığı konuşmada, "Fransız halkı ülkede emsali olmayan bir umut doğurdu" dedi.
Jordan Bardella, Fransa'nın önünde iki yol olduğunu, "en kötü yolun" sol koalisyon olacağını, Ulusal Birlik Partisi'nin ise Cumhuriyetçiler Partisi'nin bazı unsurlarıyla birlikte hükümeti kurmaya hazır olduğunu söyledi.
Bardella, başbakan olması halinde, Cumhurbaşkanı Macron'la saygıya dayalı bir ilişki çerçevesinde birlikte çalışacağını, "tüm Fransız halkının başbakanı olacağını" vurguladı.
Jordan Bardella: Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Birlik'in yükselen yıldızı
Sandık çıkış anketi sonrası Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Cumhurbaşkanı Macron ise seçmenlere, seçimin ikinci turunda, "cumhuriyetçi ve demokrat" adaylar etrafında birleşme çağrısı yaptı.
Macron, genel seçimin ilk turunda katılım oranının yüksek olmasının da kendisini memnun ettiğini söyledi.
Macron'un birlik çağrısı Başbakan Gabriel Attal tarafından da tekrarlandı.
Fransa’da eski cumhurbaşkanı adayı ve Yeni Halk Cephesi İttifakı bünyesindeki Boyun Eğmeyen Fransa Partisi'nin lideri Jean-Luc Melenchon da, ilk turda üçüncü sırada yer alan adaylarının yarıştan çekileceklerini açıkladı.
Melenchon, "Ulusal Birlik Partisi'nin seçim kazanmasına hiçbir yerde izin vermeyeceğiz" dedi.
Fransa'da seçim sistemi nasıl işliyor?
Ulusal Meclis'te 13 denizaşırı bölge ve yurtdışındaki Fransız vatandaşlarının temsil edildiği 11 seçim bölgesi de dahil olmak üzere 577 sandalye bulunuyor.
Bir partinin mutlak çoğunluğu elde edebilmesi için 289 sandalyeye ihtiyacı var.
Macron'un ittifakının Meclis'te sadece 250 sandalyesi vardı.
Seçimin ilk turunda, her seçim bölgesinde oyların en az yüzde 50'sini alan aday milletvekili seçiliyor.
Hiçbir adayın bu orana ulaşamaması halinde ikinci turda sadece, ilk turda oyların en az yüzde 12,5'ini alan adaylar yarışabiliyor.
Paris'teki BBC Avrupa Editörü Paul Kirby, Fransa'da yapılan bazı sandık çıkış anketlerinin mevcut oy trendlerinin sürmesi halinde Ulusal Birlik Partisi'nin Ulusal Meclis'te çoğunluğu sağlayabileceğini, bazılarının ise partinin sandalye sayısının 230 ile 280 arasında değişeceğini gösterdiğini söylüyor.
Fransa'da aşırı sağın yükselişi
2002'de Ulusal Birlik Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı ve Marine Le Pen'in babası Jean-Marie Le Pen, cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yaklaşık yüzde 18'ini almıştı.
Ulusal Cephe, Fransa'da 2017'de genel seçimin ilk turunda yüzde 13 oy almış ve 8 milletvekili çıkarmış, 2022'de ise Marine Le Pen'in adını değiştirdiği Ulusal Birlik Partisi ilk turda yüzde 18,7 oy almış ve milletvekili sayısını 89'a çıkarmıştı.
Ulusal Birlik Partisi, son AP seçimlerinde ise yüzde 31,4 oyla ülkenin en büyük partisi olmuştu.
Le Pen kazanırsa farklı politika izleyecek
7 Temmuz'da düzenlenecek seçimlerde Le Pen, üstünlüğü sağlaması halinde, ülkenin Başbakanı olarak göreve başlayacak ve Cumhurbaşkanı Macron'un politikalarından farklı politikalar izleyebilecek. 'Cohabitation' (Birlikte yaşama) olarak adlandırılan bu durum Beşinci Fransız Cumhuriyeti'nde (1958'den bu yana devam eden) sadece 3 kez yaşandı. Fransız medyası, 'cohabitation' durumlarında Cumhurbaşkanı'nın dış ilişkiler ve Avrupa Birliği konusunda tam yetkiye sahip olduğunu ancak içişlerini ilgilendiren meselelerde yetkilerinin zayıfladığına dikkat çekti.