G7 ülkeleri Ukrayna'ya ekonomik desteği 44 milyar dolara çıkarmaya karar verdi

Japonya’nın Hiroshima kentine 19-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek G7 liderler zirvesi öncesi, Niigata şehrinde ülkelerin ekonomi bakanları ve merkez bankası başkanları bir araya geldi.

Dün sona eren üç günlük toplantıda küresel ekonominin önündeki belirsizlik, ülkelerin Ukrayna’ya desteği ve Rusya’nın kendisine uygulanan yaptırımlardan “sıyrılma çabası” ele alındı. Toplantıda Çin’in küresel ekonomideki baskınlığını azaltmak için orta ve düşük gelirli ülkelere yatırım ve yardımlar yapılarak tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi masaya yatırıldı.

Çin'e bağımlılığı azaltma kararı

Toplantının ardından yayımlanan ortak bildiride küresel ekonominin önündeki “artan belirsizlik” konusunda uyarılar yapılırken, bankacılık sistemindeki açıkların belirlenmesine dikkat çekildi. Bildiride küresel ekonominin karşılaştığı birden fazla “şoka karşı” direnç gösterdiği aktarılırken, “Yine de, küresel ekonomide artan belirsizliğin ortasında makroekonomik politikamızda tetikte ve esnek kalmamız gerekiyor” denildi. Zirve sonrası açıklamalarda bulunan Almanya Finans Bakanı Christian Lindner, toplantıda “Çin’e aşırı bağımlılığın azaltılması için küresel tedarik zincirlerinin daha dayanıklı hale getirilmesinin” masaya yatırıldığını söyledi. Lİndner, Almanya gibi ülkelerin Çin’e olan bağımlılığını azaltmak istediğini belirterek “burada devreye düşük gelirli ülkeler giriyor” dedi.

'Abd'nin suç ortağı olmayın'

Tayvan krizi ile Pekin ile arasındaki gerginliği iyice tırmandıran Washington ise daha sert adımlar atmak istiyor. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Pekin’in diğer ülkelere yönelik “ekonomik baskısını” azaltmak için Çin’e yapılacak yatırımlarda “hedefe yönelik denetimler” yapılması gerektiğini söyledi. “Ukrayna’nın yanında gerektiği kadar duracaklarını” aktaran Yellen, Rusya’nın yaptırımlardan sıyrılma çabasına karşı aylardır birçok adım attıklarını aktardı.

Çin’in başkenti Pekin’de konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin ise G7 ülkelerini ABD’nin ekonomik baskılarına “suç ortaklığı yapmayı” bırakma çağrısında bulundu. Çin’in ABD tarafından uygulanan ekonomik baskının kurbanı olduğunu kaydeden Wang, ekonomik baskılar söz konusu olduğunda kınanması gerekenin ABD olduğunu söyledi. Wang, ABD'nin ulusal güvenlik kavramını sürekli diline doladığını, ihracata yönelik kontrolleri suiistimal ettiğini, ayrıca yabancı kuruluşlara karşı ayrımcı ve taraflı uygulamalarda bulunarak pazar ekonomisi ve adil rekabet ilkelerini ciddi şekilde ihlal ettiğini söyledi. ABD'nin diğer ülkelere yönelik yaptırımlarına dair istatistiklere işaret eden Wang, 2021 mali yılı itibarıyla, ABD tarafından 9 bin 400'den fazla yaptırımın uygulandığını kaydetti. Sözcü, ABD'nin dünyada yaklaşık 40 ülkeye, dünya nüfusunun neredeyse yarısını etkileyen tek taraflı ekonomik yaptırımlar uyguladığını ekledi.