Gürcistan’da neler oluyor?

💢 Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili niçin görevden alınmak isteniyor?

💢 İktidardaki Gürcü Rüyası Partisi'nin amacı, Tiflis'in AB yolculuğunu baltalamak mı?

1. resim

Gürcistan’da Rusya’ya yakınlığıyla bilinen milyarder, eski Başbakan Bidzina İvanişvili’nin kontrol ettiği Gürcü Rüyası hükümeti ile kendisinin göreve getirdiği Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili arasında yeni bir kriz yaşanıyor.

Gürcü Rüyası hükümeti, Avrupa Birliği’ne (AB) adaylık statüsü ile ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Almanya’ya giden Salome Zurabişvili’nin görevden alınması için Meclis soruşturması sürecini başlatacağını duyurdu.

Bunun için ilk aşamada Anayasa Mahkemesi’ne başvurulacak. Bu başvuru için 50 milletvekilinin imzası gerekiyor; Gürcü Rüyası iktidarının bunun için yeterli sandalyesi var. Anayasa Mahkemesi ise bir ay içerisinde görüş bildirecek. Sonra da parlamentoda oylama yapılacak. İşte bu oylama için gereken 100 milletvekili ise yok...

İktidar mensuplarına göre, Zurabişvili, anayasayı ihlal ediyor. Atıf yapılan Gürcistan Anayasası’nın 52. maddesinin 1A kısmına göre, Gürcistan Cumhurbaşkanı, dış ilişkilerde yalnız Gürcistan hükümetinin onayıyla temsilcilik görevini yerine getirebilir. Çünkü ülkenin anayasasının 54.maddesine göre, Gürcistan’ın dış politikasını belirleme ve gerçekleştirme yetkisi hükümete ait.

Nitekim hükümet, bu yıl içerisinde bu maddeyi gerekçe göstererek Salome Zurabişvili’nin Ukrayna, İsviçre, Polonya, Belçika, Danimarka, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Çekya ve İsrail seyahatlerine izin vermedi. Cumhurbaşkanlığı, Zurabişvili’nin Almanya seyahati için 12 Temmuz’da hükümete dilekçe gönderdi. 3 Ağustos’ta Zurabişvili’ye bu ziyaret için de ret cevabı verildi. Ancak Zurabişvili, bu ret cevabına rağmen seyahatlerini sürdürüyor... Gürcü anayasa hukuku uzmanı Vahtang Hmaladze ise anayasanın 52. maddesinin hükümet tarafından doğru yorumlanmadığını söylüyor:

Anayasamızın 52.maddesine göre Cumhurbaşkanı, hükümetin onayıyla temsilcilik yetkisine sahip. Bu şu anlama geliyor: Cumhurbaşkanı, dış ilişkileri hükümetin onayıyla gerçekleştirdiği zaman katıldığı her türlü konferans, forum ve görüşmede hem kendisinin hem de hükümetin görüşünü temsil eder. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın hükümetin pozisyonunu temsil ettiği söylenebilir. Ancak böyle bir hükümet onayı yoksa, demek ki Cumhurbaşkanı, Gürcistan hükümetini temsil etmiyor. Bu durumda herhangi bir toplantıya katılma ve kendi görüşünü ifade etme hakkı var mı? Bana göre, evet; çünkü anayasa, Cumhurbaşkanı’nın herhangi konuyla ilgili görüşünü ifade etmesini yasaklamıyor.

The Daily News’e konuşan Hmaladze’ye göre, Cumhurbaşkanı’nın anayasayı ihlal edip etmediğini, ancak Zurabişvili’nin meclis soruşturmasında yapacağı açıklamadan sonra söylemek mümkün:

Eğer Cumhurbaşkanı orada yurtdışı seyahatinde devletin pozisyonunu ifade ettiğini söyleyecekse, evet. Anayasayı ihlal etmiş olur. Ancak Cumhurbaşkanı kalkıp sadece Cumhurbaşkanı olarak kendi görüşlerini belirttiğini ve görüşmelere bu amaçla katıldığını söylerse, ihlal durumu söz konusu olamaz. Çünkü bu görüşün doğru olup olmadığına sadece Anayasa Mahkemesi karar verebilir. Zira hukuki denetleme yapma yetkisi sadece Anayasa Mahkemesi’ne ait. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın anayasayı ihlal edip etmediğine de sadece Anayasa Mahkemesi karar verebilir. Anayasa Mahkemesi ise parlamentoda soruşturma başlatılmadan önce böyle bir süreç başlatamaz, karar veremez.

Gürcü uzmana göre, sadece Cumhurbaşkanı’nın değil, Başbakan’ın da anayasayı ihlal edip etmemesi de tartışılmalıdır. Bu konuda Hmaladze şunları söylüyor:

Çünkü hükümetin de Avrupa’ya entegrasyon için tüm adımların atılacağına ilişkin taahhüt içeren anayasanın 78.maddesini ihlal ettiği iddia ediliyor. Bu da Meclis soruşturmasına konu olabilir.

Hmaladze, her durumda Meclis soruşturmasının başarıya ulaşamayacağını düşünüyor. Bu konuyu da şöyle açıklıyor:

Parlamento’da Cumhurbaşkanı’nın görevden alınması için 100 oy gerekiyor. İktidar partisi, Meclis Soruşturması başlatabilir. Ancak Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı’nın anayasayı ihlal ettiğine karar verse bile, Gürcü Rüyası’nin siyasi karar vermek için parlamentoda 100 oyu seferber etmesi çok zor.

Peki, Gürcistan parlamentosunda hükümetin Cumhurbaşkanını görevden alma girişimi ile ilgili ne düşünülüyor? Gürcü Netgazeti sitesinin haberine göre, eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’nin kurucusu olduğu muhalif Birleşik Ulusal Harekat grubu, Meclis soruşturmasını desteklemeyecek. Grubun üyesi Ani Tsitlidze, kendisine muhalif diyen hiçbir milletvekilinin bu soruşturmayı desteklemeyeceğini söyledi.

Tsitlidze’ye göre, hükümetin başlattığı prosedür Gürcistan’ın AB üyeliğine adaylık statüsü elde etmesini önlemeye yönelik bir sabotaj girişimi. Bu konuda Tsitlidze şunları söyüyor:

Cumhurbaşkanı sürekli Gürcü Rüyası hükümetini ABi’nin tavsiyelerini yerine getirmeye çağırıyor, Ukrayna’yı açık şekilde destekliyor, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını eleştiriyor ve hükümetin Avrupa karşıtı faaliyetleri ile ilgili açık konuşuyorum. Bu nedenle de bu girişim bizim aday statümüzü ve Batı’ya entegrasyon politikamızı sabote etme çabasından başka birşey değil. Özellikle de uluslararası partnerlerimizin bizim hükümetin eylemlerini büyüteçle izlediği bir dönemde. Öte yandan bu, ülkenin en önemli sorunlarından dikkati uzaklaştırma çabası. Şovi’de yaşanan trajedinin ardından hükümetin yerine getirmediği sorumluluklar, sosyal ekonomik sorunlar dile getirilmesin diye dikkat dağıtmaya çalışıyorlar. Bu sebeple eğer herhangi bir politikacı bu soruşturmayı desteklerse, kendi siyasi kariyerini darbe altına alacak. İktidardan her şey beklenir ama ben yeterli oy için gereken 12 muhalif milletvekilini satın alabileceklerini düşünmüyorum.

“Gürcistan İçin” partisi üyesi Berdiya Siçinava da parti grubunun Cumhurbaşkanı’nın görevden alınması kararını desteklemeyeceğini bildirdi. Siçinava’ya göre Gürcü Rüyası iktidarı, Cumhurbaşkanı ile ilgili Meclis soruşturması başlatarak ülkeyi daha çok bölüyor ve Gürcistan’ın adaylık statüsünü engelliyor. Siçinava, görüşlerini şöyle özetliyor:

Cumhurbaşkanı’ndan, adaylık statüsüyle ilgili attığı siyasi adımların intikamını almaya çalışıyorlar. Hükümetin bırakın Cumhurbaşkanı’nın Avrupa başkentlerine gitmesini engellemek, tam tersi ülke muhalefetiyle birlikte Gürcistan’a adaylık statüsünün verilmesi için görüşmelere katılmasını teşvik etmek için elinden geleni yapması gerekiyor. Bu, ülkede kutuplaşmanın önüne geçecek adım olurdu. Ancak biz hükümetten bunun tersini görüyor ve bunun sabotaj olduğunu düşünüyoruz.

Siçinava’ya göre, bizzat hükümet anayasayı ihlal ediyor ve Avrupa hedeflerine karşı çıkıyor. Bunu da şu şekilde dile getiriyor:

Hukuki açıdan anayasanın bir maddesini gerekçe gösteriyorlar. Oysa Gürcistan Cumhurbaşkanı, Anayasanın 78.maddesine uygun hareket ediyor ve ülkenin AB ve NATO’ya entegrasyonu için elinden geleni yapıyor. Cumhurbaşkanı, anayasayı ihlal etmiş değil.

Siçinava yine de Gürcü Rüyası iktidarının gereken 100 oyu toplayabileceğini ve bu konuda Birleşik Ulusal Harekat’tan destek alacağını şu sözlerle iade ediyor:

Daha önce de birkaç kez Birleşik Ulusal Harekat, Gürcü Rüyası’na oy gerektiğinde elini uzattı. Şimdi de Cumhurbaşkanı’ndan Mihail Saakaşvili’yi affetmesini istiyorlar. Bu konu, Gürcü Rüyası ile Birleşik Ulusal Harekat arasında anlaşma konusu olabilir.

Hükümetin girişimini desteklemeyeceğini açıklayan Girçi Partisi üyesi Aleksandr Rakviaşvili ise Meclis soruşturmasının Birleşik Ulusal Harekat tarafından Saakaşvili’nin serbest bırakılması için pazarlık konusu yapılabileceğini düşünerek şunları belirtti:

Biz bu oyunda yer almayacağız. Belli ki Gürcü Rüyası, Saakaşvili’yi serbest bırakmaya karar vermiş ama bunu kendi eliyle yapmak istemiyor. Birleşik Ulusal Harekat’ın desteği olmadan Meclis kararının alınması mümkün değil. Bu durumda Birleşik Ulusal Harekat, Cumhurbaşkanı’ndan Saakaşvili’nin affını talep etmek için yeni bir baskı aracı elde etmiş oluyor. Cumhurbaşkanı, Saakaşvili’yi affederse, milliyetçilerle kesin “bağlantısı” deşifre olacak. Gürcü Rüyası ise seçim öncesinde oyları konsolide etmek için “yeni bir korku hikayesi” yazma bahanesi elde edecek. En önemlisi de Saakaşvili’nin serbest bırakılmasından dolayı kimse Gürcü Rüyası’ni suçlamayacak. Bütün bu oyunların başka açıklaması olamaz.

Tüm bu endişelere ise Birleşik Ulusal Harekat Partisi’nden yanıt geldi. Partinin Meclis Grup Başkan Yardımcısı Levan Bejaşvili, iktidarın ülkenin AB üyeliğine aday olmasını sabote etmeye çalıştığını, bunun için de Cumhurbaşkanı’nın seyahatlerini kullandığını söyledi ve bu oyunlarda yer almayacaklarını belirtti.

Bejaşvili, Gürcistan Palitra News kanalına yaptığı açıklamada Saakaşvili konusunda Cumhurbaşkanı ile pazarlık yapmak ve ültimatom dilinde konuşmak niyetinde olmadıklarını; ancak anayasa çerçevesinde taleplerini sürdüreceklerini belirterek şu açıklamada bulundu:

Saakaşvili’nin esir tutulması, ülkenin Avrupa geleceğinin esir tutulmasıdır. Bu, somut bir gerçeklik. Bu nedenle biz, tabi ki Saakaşvili’nin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Fakat bu bir siyasi pazarlık konusu olamaz.

Gürcistan Parlamentosu’ndaki Reform Grubu ise Gürcü Rüyası iktidarının girişiminin tek amacının Batı karşıtı propagandayı hızlandırmak olduğunu düşünüyor. Grubun başkanı Hatuna Samnidze, hükümetin seçim öncesi bölünmeyi artırmaya çalıştığını şu sözlerle dile getiriyor:

Cumhurbaşkanı, bu ülkede bizim Avrupa tercihimizi en yüksek sesle destekleyen en üst düzey devlet yetkilisi. Biz, özellikle Ukrayna Savaşı başladığında bunu çok iyi anladık. Gürcü Rüyası, o zaman ortadan kayboldu. Cumhurbaşkanı ise Avrupa tercihimizi sadece söylemleriyle değil, eylemleriyle de destekledi. Avrupa’da da anayasayı ihlal edenin kim olduğunu iyi biliyorlar.

Avrupa İyimserleri Grubu üyesi Hatiya Dekanoidze de aynı görüşü savunuyor. Dekanoidze’ye göre, Gürcü Rüyası, seçim öncesi diğer konular konuşulmasın diye sahte gündemler uyduruyor. Dekanoidze, bu konudaki görüşünü şöyle açıkladı:

Gürcü Rüyası lideri İrakli Kohabidze de çok iyi biliyor ki; bu girişim için gerekli oyu alamayacaklar. Muhalefet, buna oy vermeyecek. Gürcü Rüyası ile Avrupa Sosyalistleri’nin de 100 oyu yok. Bu yüzden de Batı karşıtlığı üzerinden dikkat dağıtmaya çalışıyorlar.

Agmaşenebeli Stratejisi Partisi liderlerinden Sergo Çihladze de iktidarın 100 oy toplamasının imkansız olduğu görüşünde. Çihladze, görüşlerini şöyle anlattı:

100 oya ulaşabilmeleri için tüm muhalif grupların bu girişimi desteklemesi gerekiyor. Ben muhalefetin bunu desteklemeyeceğinden eminim. Ancak Rusya’nın talimatını kimin yerine getireceğini, 76 Rusya yanlısı milletvekilinin eksiğini kimin kapatacağını da görme imkanımız olacak. İktidar istediğini yapamayacak; ancak maalesef, Avrupa’ya entegrasyon sürecimiz yara alacak.

Gürcistan’ın önde gelen 10 sivil toplum kuruluşu da ortak açıklama yaparak Gürcü Rüyası’nin Meclis’te başlattığı prosedürün ülkenin Avrupa’ya entegrasyonuna zarar verdiğini duyurdu:

Cumhurbaşkanı hakkında AB liderlerini Gürcistan’ın adaylık statüsü almaya ikna etmeye çalıştığı için Meclis soruşturması başlatmak AB’ye direkt saldırı anlamına geliyor. Gürcistan Anayasası’nın 78. maddesi gerek Cumhurbaşkanı’nın gerek hükümetin Avrupa’ya entegrasyon için tüm adımları atmasını zorunlu kılıyor. Hükümet, kendi sorumluluklarını yerine getirmediği gibi, Cumhurbaşkanı’nın sorumluluklarını yerine getirmesine de engel oluyor. Bu, Gürcistan Anayasası’nın açık ihlali.

Gürcü STK’lar, iktidarı, halkın iradesini dikkate almaya ve ülkenin Avrupa’ya entegrasyon sürecine darbe vuran adımlarına son vermeye çağırdı.

Tartışma