Haaretz: İsrail Başbakanı Netanyahu cinayet zanlısı bir dolandırıcıdan rüşvet aldı

İsrail merkezli Haaretz, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun cinayet zanlısı bir dolandırıcıdan rüşvet aldığını iddia etti.

1. resim

İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu hakkındaki yeni yolsuzluk silsilesi iddialarıyla çalkalanıyor. İddiaların kaynağı, bir zamanlar başbakana yakın isimlerden olan cezaevindeki “iş insanı” Arnaud Mimran.

Netanyahu, Mimran ile geçmişte bağı olduğunu reddedemiyor
Netanyahu, Mimran ile geçmişte bağı olduğunu reddedemiyor

İki suçtan dolayı Fransa’da cezaevinde: Türk kökenli İsviçreli bir iş insanını kaçırıp gasp etmekten 13 yıl hapis cezası almıştı. Avrupa Birliği sınırları dahilindeki vergi kaçırma davasından dolayı da sekiz yıl cezası var.

Fransız makamlar hakkında ikinci davayla ilişkili cinayet suçlamaları da olduğu için 2015’ten beri içeride olan Mimran’ı 2019 ve 2020 yıllarında kaldığı hücrede dinledi. Fransız internet sitesi Mediapart ve İsrailli Haaretz gazetesi işte bu görüşmelerin kayıtlarına ulaştı.

Mimran bu kayıtlarda başbakan ve eşinin tatillerini nasıl finanse ettiğini, Netanyahu’ya pahalı saatler alıp lüks yemekler ısmarladığını ve başbakana yüklü miktarda para aktardığını anlatıyor.

Arnaud Mimran 2015’ten beri cezaevinde
Arnaud Mimran 2015’ten beri cezaevinde

"Yapsa yapsa İsrail medyası yapardı"

Mimran Netanyahu'ya tek seferde 1 milyon euro nakit aktardığından bahsediyor.

İsrail Başbakanı bu iddiayı reddetti ama 2001 yılında “henüz sıradan bir vatandaşken” Mimran'dan 40 bin dolar aldığını daha önce kabul etmişti. Haberle ilgili olarak Haaretz'e konuşan Netanyahu'ya yakın kaynaklar “Hapiste olan bir suçlunun bu tür kuruntulu yalanlarını olsa olsa İsrail medyası aktarabilirdi. Amaçları Başbakan Netanyahu'ya zarar vermek” dedi.

Mimran 2015 yılında Türk kökenli İsviçre vatandaşı Yomi Rodrig’i Paris’te kaçırarak zorla kendi şirketinin hisselerini almasını sağlamaktan 13 yıla çarptırıldı. İkinci tescilli suçu olan vergi kaçakçılığı Fransa'da “yüzyılın dolandırıcılığı” olarak adlandırılmıştı.

Mimran ve çetesi, karbondioksit emisyon izinlerinin ticareti kapsamında elde edilen gelirleri gizleyerek 283 milyon euro çalmakla suçlandı, sekiz yıla mahkum oldu. Paris’teki havuzlu evine düzenlenen baskında bulunan 4 milyon euro’ya el kondu. Bu vergi kaçırma operasyonu kapsamında Mimran'ın eski kayınpederi ve iki arkadaşının öldürülmesi emrini verdiğinden de şüpheleniliyor.

"Ne dediysem yaptı"

17 Temmuz 2020 tarihli bir görüşme kaydında Mimran Netanyahu'yu nasıl kullandığını anlatıyor: “Biriyle çalışmam gerektiğinde onu Netanyahu'yla yemeğe davet ederdim. Her gün Monaco'da bir akşam yemeğine ev sahipliği yaptım. Her seferinde iş ilişkimi ilerletmek istediğim bir kişiyi davet ediyordum. Bütün finans insanları, birlikte çalışmak istediğim Yahudiler… Bingo. Beni en iyi halimle gördüler."

Aynı kayıttan bazı konuşmalar şöyle: "Paris’te benimleyken onu istediğim yere götürdüm. Ne istersem yaptı. Parayı ve geri kalan şeyleri aldığında iş bitmiş demekti. Artık sınırları kalmamıştı. Ona her şeyi sorabiliyordum."

Netanyahu'ya kimi zaman 10 bin kimi zaman 20 bin euro verdiğini anlatan Mimran “Bunun bir faturası olacağını biliyordu. Her zaman tamam dedi” diyor.

Mimran bundan bir ay sonra, 20 Ağustos’ta da 2008'de ölen Gürcü iş insanı Badri Patarkatsishvili aracılığıyla Netanyahu'ya 1 milyon euro sağladığını anlattı: ‘Bibi'ye şöyle dedim: Seni finanse edecek kişiyi buldum.”

Paranın ne zaman ve nasıl transfer edildiğinden bahsetmese de başka detaylar da verdi:

"Netanyahu bir defasında 50 bin dolar istedi. Tatil parası. Daha sonra iyi bir tatil olduğunu, paranın bittiğini söyledi."

Soruşturma ekibi Kasım 2020'deki bir görüşmeyi şöyle kaydetti: "Mimran, Fransız parlamento üyesi Meyer Habib ve Netanyahu'nun da dahil olduğu güçlü bir ağa sahip olduğunu söyledi. Fransa'daki düşmanlarından birinin yaptığı, İsrail'le bağlantılı anlaşmaları bu ağ aracılığıyla sabote etmeyi başardığı için övünüyordu.”

Mimran, kız arkadaşına Binyamin ve Sara Netanyahu'nun onun parasıyla gittiği yerlerin bir listesini de verdi. Bunlar arasında Saint Tropez, Miami, Fransa'nın Deauville kasabası, Monaco, Courchevel kayak merkezi ve Paris'teki Plaza Athenee Oteli vardı.

Eşinin portakal suyu masrafı

Mimran, Netanyahu çiftinin Plaza Athenee’deki 3 günlük konaklama masrafının 2 bin 600 euro olduğunu, first lady’nin portakal suyu merakının faturayı şişirdiğini anlattı: “Sara portakal suyuna bayılıyordu. Kahvaltıda portakal suyu içiyor, sonra bir tane daha sipariş ediyordu. Ama bir bardak portakal suyu daha değil, yine tam öğün bir kahvaltı daha. Umurunda değildi ki.”

Ayrıca Netanyahu'nun Paris'teki Brasserie Fouquet's'teki balığa, purolara ve Panerai marka lüks saatlerine olan düşkünlüğünden de bahsetti: “Kendime bir saat aldım. Çok beğendi, bir tane de ona aldım. Hediye almaktan hoşlanıyordu. Politikacılar bedavayı sever.”

Ülkesinde tüm protestolara rağmen Anayasa Mahkemesi’nin güçlerini meclise devreden vergi reformunu kabul ettiren Netanyahu hakkında bir dizi yolsuzluk davası var. Bu davaların bir kısmında kendisinin ve eşinin varlıklı kişilerden para ve lüks ürünler aldığı ileri sürülüyor.

Paris’in ortasında insan kaçırdılar

2015 yılında bir perşembe akşamı 63 yaşındaki Türk kökenli İsviçreli yatırımcı Yomi Rodrig, Goldman Sachs’tan bir yatırım danışmanıyla buluşacaktı. Paris’teki görüşmeyi önceden tanıdığı Arnaud Mimran’ın ayarlamıştı. Rodrig otoparkta arabasından inerken, Mimran’ın şoförü olduğunu iddia eden bir kişi kendisine yaklaştı ve ondan bir araca binmesini istedi. Yola çıktıktan birkaç dakika sonra araba durdu.

Bloomberg’in o dönemki haberine göre birden aracın iki kapısı açıldı. Karşısındaki dört kişi kendilerini Fransız polisi diye tanıttı. Kar maskesi takan adamlar onu bir minibüse atıp yere yatmasını söyledi.

Rodrig’e “Önümüzdeki 45 dakika boyunca işlem yapacaksın. New York işlemleri bitene kadar Morgan Stanley aracılığıyla yaklaşık 16 milyon dolarlık hisse satın alman gerekiyor. Ya bir saat içinde yapıp buradan canlı çıkarsın ya da ölürsün” dediler.

Rodrig Cassidy Ventures adlı bir şirketin hisselerini almaya zorlandı. O henüz bilmiyordu ama bu şirketi kısa süre önce Mimran satın almıştı. İsviçreli tüccar, tanesi 2.60 dolardan 6 milyon hisse satın almak için hemen New York’taki komisyoncusunu aradı. Ancak komisyoncusu ona “Yomi, bu emri alamıyoruz çünkü hayatın boyunca hiç bu kadar tuhaf bir ticaret yapmamıştın, profiline uymuyor” dedi.

Kendisini kaçıranlar ertesi gün yalnızca 1 milyon hisse satın almasını istedi. İşlem gerçekleşince de yatırımcıyı serbest bıraktılar. Onu kaçıran ekibin lideri Sabir Titouh birkaç gün sonra ölü bulundu.

“Aylık gelirim 600 bin dolar” demişti

Rodrig ve Fransız müfettişler daha sonra bu tuzağı Mimran’ın kurduğuna kanaat getirdi. Cassidy, Kanada borsasına kote bir paravan şirketti. Bir toplantı ayarladığını kabul eden hatta Titouh’u tanıdığını da söyleyen Mimran, suçlamayı reddetti. Ancak soruşturma kapsamında Mimran’ın o dönem çok kişiye borçlu olduğu ve hesaplarınını dondurulduğu görüldü. O günlerde 49 yaşında olan Mimran lüks bir hayat yaşıyordu. Aylık gelirini de 600 bin dolar olarak beyan etmişti.

Avukatların çabasıyla Rodrig o akşam kaybettiği 2.6 milyon doların 760 bin dolarlık kısmını geri almayı başardı.

Kaynaklar

Tartışma