Adalet Ağaoğlu'nun hayat yolculuğu
Türk edebiyatının usta kalemi Adalet Ağaoğlu'nun vefatının üzerinden 5 yıl geçti.
Son Güncelleme: 14.07.2025 - 11:58
23 Ekim 1929'da Ankara'nın Nallıhan ilçesinde dünyaya geldi. Üniversite yıllarında adını Adalet olarak değiştiren Ağaoğlu, edebiyat dünyasına birçok farklı isimle imza attı.
Adalet Ağaoğlu, ilkokulu Nallıhan'da tamamladıktan sonra Ankara Kız Lisesi'nde eğitimine devam etti ve ilk şiir ile yazılarını bu dönemde kaleme aldı. Edebiyatla olan ilişkisini "arkadaşlık" olarak tanımlayan usta yazar, . Babasının Osmanlı'nın aydın bir kumaş tüccarı olduğunu ve sayesinde İstanbul'u dört yaşında tanıdığını belirtti.
Ağaoğlu, babasının kendisi ortaokul okusun diye Ankara'ya taşındığını, dinine bağlı olmasına rağmen kız çocuklarının eğitimi için fedakarlık yaptığını vurguladı. Ailesindeki kültürel çeşitliliğin de kendi kişiliğine etkisinin çok olduğunu vurguladı.
Şiirden tiyatroya uzanan edebi yolculuk
Lise eğitimini 1946'da tamamlayan Adalet Ağaoğlu, 1946-1947 yılları arasında Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yazmaya başladı. İlk şiiri "Gölgeler"in 1948'de Kaynak dergisinde yayımlanmasıyla şiir dünyasına adım atan Ağaoğlu, Nurullah Ataç'ın da jürisinde bulunduğu bir üniversite şiir yarışmasında birinci seçildiğini ve bunun kendisini hem şaşırttığını hem de korkuttuğunu dile getirdi.
1950'de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan Ağaoğlu, şiirin yanı sıra tiyatro oyunlarına da yöneldi. 1951'de Ankara Radyosu'nda göreve başladı. Radyoda dramaturg olarak çalıştıktan sonra Radyo Tiyatrosu Müdürü oldu. 1961'de ise tiyatro oyuncusu ve yönetmen arkadaşlarıyla birlikte Ankara'nın ilk özel tiyatrosu "Meydan Sahnesi"ni kurdu ve Meydan Sahne Dergisi'ni çıkardı. Tiyatro konusundaki bilgi ve görgüsünü artırmak amacıyla 1953'te Paris'e gitti. Mühendis Halim Ağaoğlu ile 1954'te evlendi.
"Zaman Ustası" kimliği
TRT'nin kurulmasının ardından program uzmanı ve daire başkanlığı görevlerinde bulunan Adalet Ağaoğlu, 1971'e kadar TRT'de çalıştı. Yazdığı oyunlarda toplumun sorunlarına ve güncel gelişmelere duyarlı bir tavır sergileyerek 1960 ve 1970'li yılların önde gelen oyun yazarlarından biri haline geldi.
Ağaoğlu, eserlerinin Almanca, Slovakça, İngilizce, Hollandaca ve Bulgarcaya çevrilmesiyle uluslararası alanda da tanındı. Çağdaş Türk romanında "zaman ustası" olarak anıldı.
Yaşadığı dönemde uğradığı sansür nedeniyle tiyatro oyunu yazmayı bırakıp roman yazmaya yöneldiğini belirten Ağaoğlu, "Ben okura karşı sorumluluk duydum. İnan ki sizlerin bana ne diyeceğini, en çok bunu düşünürüm. O sorumluluğu hep duydum. 90 yaşında hala duyuyorum. Bu katlandı, hiç bitmedi. Ben okurum sayesinde var oldum. Eleştirmenler sayesinde var olmadım. Biz böyle buluştuk" sözleriyle okuyucularıyla kurduğu güçlü bağı ifade etti.
Ödüllerle dolu bir hayat
Adalet Ağaoğlu, yaklaşık yirmi yıl boyunca roman, hikaye ve denemeler yazmaya devam etti. 1991'de "Çok Uzak Fazla Yakın" adlı eseriyle yeniden oyun yazarlığına döndü. "Fikrimin İnce Gülü" romanı, 1993'te Tunç Okan tarafından "Sarı Mercedes" adıyla sinemaya uyarlandı. 1996'da geçirdiği trafik kazası sonrası uzun bir tedavi dönemi geçirdi.
New York'ta 1969'da yayımlanan The Reader's Encyclopedia of World Drama adlı tiyatro ansiklopedisinde dünya tiyatro yazarları arasında anılan Ağaoğlu'nun "Yaşamak" oyunu, Fransız ve Alman radyolarında yayımlandı. "Üç Oyun" eseriyle 1974'te TDK Tiyatro Ödülü, "Yüksek Gerilim" ile 1975'te Sait Faik Hikaye Armağanı gibi birçok prestijli ödülün sahibi oldu.
Adalet Ağaoğlu, 14 Temmuz 2020'de aramızdan ayrılarak Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Boğaziçi Üniversitesine bağışladığı kişisel arşivi, yazarın kontrolünde tasarlanan özel bir odada muhafaza ediliyor. Bu arşivde Ağaoğlu'nun masası, daktilosu, ödülleri, plakları gibi özel eşyalarının yanı sıra eşi ve arkadaşlarıyla yazışmaları ile geçirdiği trafik kazası sonrası belgeleri gibi önemli detaylar da yer alıyor.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor



